KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı texting

3.9

•••

Pınar önündeki meyve suyu dolu bardağından kocaman bir yudum aldığında diğerleri gibi bana inanamayarak bakmaya başlamıştı.

"Şimdi doğru mu duydum ben. Sen gidip iki aylık hamile olan Aylin abladan hamilelik testini aldın ve bunu zarfa koyup Yankı'nın arabasının camına mı bıraktın?" Pınar kocaman açtığı gözleriyle bana dahiymişim gibi bakmaya başlamıştı.

" Baba olmaya hazır mısın aşkım? Notunu unutmayalım." Gür bir kahkaha patlattığımda kızlarda gecikmemiş benimle birlikte gülmeye başlamıştı.

"Aslında bu baya iyi oldu. Çünkü bizim hakımızdaki şüpheleri varsada o zarftan sonra kessinlikle tuzla buz olacak. Neticede pleyboyumuz baba adayı. iki arabanın lafını yapmaz diye düşünüyorum." İremin sözleriyle tekrar kahkahalarla gülmeye başladığımızda etrafımızdaki insanların bakışlarını umursamıyorduk.

"Keşke o anki yüz ifadesini görebilseydik."elimi gülmekten ağrıyan karnıma bastırdığımda gülüşümü azda olsa dizginlemeyi başarmıştım. "İyi ki intikam diye tutturdunuz yoksa asla böyle bir mutluluğu yaşayamazdım."

Kızların suratındaki gülümseme son sözlerim karşısında yavaş yavaş kaybolurken mutluluğumun tuzla buz olmaması için ayağı kalkıp dizimin arka tarafıyla oturduğum sandalyemi geriye doğru ittim.

"Hadi kalkın biraz yürüyüp havanın tadını çıkartalım."

Bunu başarmış olacaktım ki kızların suratındaki ifade anında kaybolmuş ve hep birlikte ayaklanıp plaja doğru yürümeye başlamıştık.

"Düşündümde böyle bir fikir sadece senin aklına gelirdi Peri. Ben asla böyle bir şeyi düşünüp eyleme dökemezdim." İrem sözlerinin ardından gözlerini abartılı bir şekilde açarken aynı zamanda da koluma girmişti.

"Birinin ona böyle bir konuda ders vermesi gerekiyordu, her önüne gelen kızla yatmaması gerektiğini anlamıştır umarım."Sinsice gülümseyip üç adım ilerimizde ve tıpkı bizim gibi kol kola yürüyen Pınar ve Mısraya baktım. "Hem Bu yaşananlar ön alıştırma olur onun için fena mı?"

İrem gür bir kahkaha patlatıp omuzuyla hafifçe omzuma vurdu. "Yemin ederim korkulur senden Peri."

Bende aynı onun gibi kahkaha atarken gözlerimi abartı bir şaşkınlıkla açtım. "Siz sanki azsınız? Hatta bazen ben kimlerle arkadaşlık kuruyorum diye düşünmüyor değilim."

İrem dudaklarını aşağı doğru sarkıtırken kirpiklerinin arasından bakmaya başlamıştı. Böyle tıpkı küçük bir çocuğa benziyordu.

"Şikayetçi misiniz hanfendi?"

Bu hareketi beni güldürürken yanağına uzanıp sulu bir öpücük kondurdum. "Asla!"
Son harfini uzatırken birlikte tekrar gülmeye başlamıştık.

"Hey! şuraya baksanıza." Mısranın bağırmasıyla gülüşümüz yarıda kesilirken çenesiyle işaret ettiği yere baktım. Bir kaç adım ilerimizde durmuş, plajdaki bir gurup genci işaret ediyordu.

"Sanırım akşam ateş yakıp şarkı söyleyecekler, bizde katılsak mı?" İremle birlikte Mısra ve pınarın yanına geldiğimizde bir elimi gözümün üstüne siper edip kıstığım gözlerimle bir kez daha plajdaki kızlı erkekli guruba baktım.

Kimisi nerden bulduklarını bilmediğim odunları kuma dizip ateş için zemin hazırlarken kimiside oturmak için ateşin yapılacağı yere bir şeyler seriyordu.
Bu görüntü beni mutlu ederken vericeğim cevap çoktan belliydi.