Bu, doğdukları yerden sürgün edilip
Aynı bahçeye düşen iki karahindiba'ın hikayesi.•••
Elimdeki bezi az önce sildiğim masanın üzerine bırakıp bir elimle şakağımı ovmaya başladım. Hafiften bastıran baş ağrısı şiddetlenmeden önlemimi alıp günü kurtarmalıydım. Aksi takdirde bu akşamki eğlenceye katılamayacaktım.
Yüzüme düşen bir tutam saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp kapıdan içeri giren müşterilere baktım. Bugün diğer günlere kıyasla daha yoğun geçiyordu.
Bu işe babamın ne kadar sevineceğini düşünüp az önce bıraktığım bezimi tekrar elime aldım. Son iki masam kalmıştı. Ondan sonra su molası verebilirdim.
Cam kenarındaki az önce boşaltılmış masaya yaklaşıp çatal ve kaşıkları boş bir tabakta toplamaya başladım. Altı kişilik bir arkadaş gurubu gelmiş ve bir ton sipariş vermişti. tabiki aldıkları onca şeyi bitirememiş ve çoğunu yiyemeden öylece bırakıp gitmişlerdi.
Çıkmadan önce kalan yemekleri dışardaki hayvanlara vermeyi aklıma not edip mutfağa yöneldim.
Tabak ve çatalları tezgaha bıraktığımda tekrar işimin başına döndüm.
O sırada restoranın kapısının hızla açılmasıyla elimdeki bardakları masaya bırakıp gelen kişiye baktım.
Uzun boylu kumral bir çocuk sinirli bir ifadeyle Kasaya yaklaşıp sesli bir şekilde konuşmaya başladı. Bu hareketiyle benimde kaşlarım çatılmıştı.
"Bu Lanet olası yerde telefonun çektiği bir yer yok mu?"
Yüzünü henüz görememiştim ama ses tonundan ne kadar sinirli olduğunu anlaya bilmiştim.
Kasada bulunan Gönül abla çocuğun bağırmasıyla irkilmiş ve ağzından korkudan bir inilti firar etmişti.
Baş parmağını dişine götürüp boşta kalan elinide göğüsüne bastırdı. Aptal çocuk kadını korkutmuştu. Her şeyden önce kaba tavrı müşterilerin dikkatini çekmiş ve rahatsız olmalarını sağlamıştı. Öyle ki çoğu yemek yemeği bırakmış merakla çocuğu izlemeye başlamıştı.
"Korkuttunuz beni."
Gönül abla sözlerinin ardından, bir kaşını çatmış tüm ciddiyetiyle ona bakan çocuktan hiç etkilenmemiş gibi işaret parmağıyla omzunun gerisini gösterdi.
"Restaurantın arkasındaki tarlada telefonunuz çeker beyfendi." Sakinliğini korumaya özen gösteriyordu. "Birde orayı deneyin."
Çocuk bunun üzerine kafasını sallayıp hiç bir şey demeden restorandan çıktı. Kaba tavrı ve medeniyetsiz hali sinirimi bir hayli bozmuştu. En azından bir teşekkür edebilirdi.
Gönül ablaya yaklaşıp bir elimi belime yasladım.
"Kimdi o?" Bunu söylerken çocuğun arkasından bakıyordum. Gönül ablanın tarif ettiği gibi dışarı konulan masaların arasından geçmiş ve arka tarafa yönelmişti.
"Bilmiyorum ki. Turist olmalı."
Kafamı salladığımda konuşmaya devam etti.
"Pek bir kabaydı. İlk defa saygısız bir turist gördüm."
Gözlerimi devirip işimin başına döndüm. Bardaklarıda mutfağa götürdüğümde gözüm tarlada koşan o çocuğa kaydı.
Cama daha çok yaklaşıp beni görmeyeceğinden emin olduğum bir pozisyona geçip onu izlemeye başladım. Mutfak arkaya bakıyordu. Böylelikle tarlada ne yapmaya çalıştığını rahatlıkla göre biliyordum.
Telefonunu havaya kaldırmış söylene söylene tarlayı tavaf ediyordu. Sırtı bana dönüktü ve hala yüzünü görememiştim. Şu anki hali dışardan komik dursada o bunun aksine sinirle konuşuyor aynı zamanda da adımlarını hızlandırarak aynı yerde defalarca tur atıyordu.
Birden kaşlarım çatıldığında ayağının altında ezilen Karahindibalarıma ve güzelim çiçeklerime baktım.
Çocuk sinirle koşuşturuyor altında ezilen karahindibalarımı görmüyordu.
Kaşlarım sanki mümkünmüş gibi daha çok çatılırken sinirle homurdanmaya başladım.
"Medeniyetsiz katil."
•••
yankıkarayel: hava mükemmel.
1876 beğeni, 432 yorum.
+556: gerçek mi onlar?
+143: arkadaşlar şile tarafındaymış kesin bilgi
+46: akşam boşsan dm
+14: fotoya bakınca insanın bir anda karpuz olası geliyo
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı texting
Short StoryBu, doğdukları yerden sürgün edilip Aynı bahçeye düşen iki karahindiba'ın hikayesi. "Bu isimle kitap olmuş ilk kurgudur." Yayınlanma tarihi; 21 Aralık 2020 eğlence #1- 02.08.2021 aşk #1-01.30.2022 komik #1-02.05.2022 kızlar #1-03.10.2022