0.4

5.5K 257 34
                                    

Dua Lipa New rules.

•••

Işıklarla bezeli meydanın şahşahlı masalarına özenle servisi yapmıştık. sıra son masaya geldiğinde İreme göz kırpıp kimsenin görmeyeceğinden emin olduğum bir anda başımla büfeyi işaret ettim.

Kafasını salladığında mısrayı ve pınarıda alıp peşimden büfeye girmişlerdi.

"Onların tabağını arka tarafa taşıyın. Bende mutfaktan gerekli malzemeleri getireyim."

Kızlar planımı henüz anlamamıştı ama buna rağmen yüzlerinden bu gece çok eğleneceğimizin sinyallerini alabiliyordum.

Onlar dediğimi yaparken bende mutfağa girip dolapları karıştırmaya başladım.

Elimi çabuk tutmalıydım aksi takdirde çok dikkat çekecek ve işi berbat edecektim.

Açtığım mutfak dolabında pul biber ve tuz bulunca memnuniyetle gülümseyip bu seferde diğer dolaplara yöneldim.

İki dakika içinde bulduğum malzemelerle kızların yanına gidip hepsini önümdeki masaya dizdim.

Küçük bir an için gözlerine değen şaşkınlık anında tuzla buz olmuş yerini biraz sonra yaşayacağımız eğlencenin ve intikamın izleri almıştı.

Pınar limon suyunu eline aldığında sinsice gülümseyip önündeki çorbaya yarısını boca etti.

Aynı şekilde pınarda bul biber ve tuzu başka bir tabağa ilave ettiğinde mısrayla bakışlarımız birbirini buldu.

Gözleri kararsızlıkla parlarken sıvı sabunu ona uzattım.

Yüz ifadesi yavaş yavaş tehlikeli bir hal alırken sıvı sabunun kapağını açıp nerdeyse hepsini çorbaya boşalttı.

Çorba hafif köpürmüştü ama karıştırmadığımız için çok dikkat çekmemişti.

Saçlarımı bir omzumda toplayıp derince bir nefesi içime çektim. En iğrenç kısım bana gelmişti.

Önümdeki çorbaya eğilip tükürdüğümde bakışlarının tiksintiyle üzerimde gezindiğini hissede biliyordum ama bu umrumda bile değildi.

Pis ve aynı zamanda medeniyetsiz bir insanın canım bitkilerimi ezmesi içimdeki vicdanlı tarafı zincirlemişti.

Doğrulduğumda saçlarımı geriye savurup eteğimi düzelttim.

"Şimdi nasıl götüreceğiz bunları. Anında bizim olduğumuzu anlarlar."

Mısranın haklı oluşuyla kaşlarım çatılırken bu gece planın altüst olmasını istemiyordum.

"Bekleyin beni. Hemen gelirim."

Kapıya çıktığımda dikkat çekmemek için kollarımı göğüsümde kavuşturup bir süre dans eden insanları izlemeye başladım.

Gözlerim az ilerdeki erkek topluluğuna kaydığında kafamın üzerindeki ampul sarıya boyanmıştı.

Roman havası oynayan topluluğun arasına karışıp Ahmetin yanına yaklaştım. Kolunu tutup çektiğimde ilk başta anlam verememiş sonra ise terle kaplı alnını silip peşimden gelmeye başlamıştı.

Karahindiba katilimin ve üç yandaşınında beni görmeyeceğinden emin olduğum bir tarafa geçip Ahmet'in kolunu bıraktım.
Ne diyeceğimi merak eden suratı oyun oynamaktan kırmızıya boyanmıştı.

"Senden bir ricam olucak."

Kafasını salladığında konuşmaya bile mecalinin olmadığını anladım. Öyleki göğüsü hızla inip kalkıyordu.

KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin