2.7

3.4K 149 13
                                    

                                    •••

Elimdeki telefon öylece kulağımda dururken telefonun ucundaki ses sessizliğim karşısında tekrar yükseldi. Bakışlarımı kızlardan ayırabildiğimde ancak arayan kişiye odaklana bilmiştim.

"Efendim Yasemin abla." Yasemin abla İbrahim abinin sevgilisiydi ve bu günlerde düğünleri olacaktı.

Hatta Ali bunun için restoranda davetiye bile bırakmıştı.

Kızların bakışları duydukları isimle yumuşarken bir elimi şakağıma götürüp ovuşturdum. Bir an için gerçekten onlardan birinin aradığını düşünmüştüm.

"Nasılsın canım." Sesi yorgun geliyordu. Muhtemelen düğün telaşındaydı.

"İyiyim yasemin abla kızlarla buluştuk şimdi." İrem sözlerimin ardından "aman ne buluşma." Diyip kendini koltuğa bıraktığında gözlerimi devirmeden edememiştim. "Sen nasılsın?"

"Pek iyi olduğum söylenemez." Sesindeki huzursuzluk kaşlarımın çatılmasına sebep olurken kızlarda bunu farketmiş surat ifadeleri tekrar eski halini almıştı. "Bir sorun mu var, iyi misiniz siz?" Endişeli çıkan sesim aksinin olmasını ümit ediyordu.

"Şu an iyiyiz ama yarın için anlaştığımız garsonlar sayesinde her an keçileri kaçırabiliriz." Sesli bir nefesin ardından tekrar konuşmaya başlarken ben şaşırmadan edememiştim. Düğünlerinin yarın olduğu tamamen aklımdan uçup gitmişti.

"Arayıp gelemeyeceklerini söylediler. Yarına kadarda birilerini bulacağımızı sanmıyorum. Rica etsem kızlarla yarın için bana yardım eder misiniz?" Yasemin ablayı göremesemde şu an dudaklarını kemirerek vereceğim cevabı beklediğini hissedebiliyordum.

Sessiz geçen bir kaç saniyenin ardından tekrar konuşmaya başladığında onu bir başına bırakmayacağımızı tahmin etsede bunu gönüllü olarak yapmamızı istediğini biliyordum. "Ali ve bir kaç arkadaşıda size yardım edecek. Böyle bir zamanda bana yardımcı olursanız çok sevinirim."

Beni görmediğini bilsemde anlayışla gülümsemekten kendimi alıkoyamamıştım.
"Aşk olsun Yasemin abla yapmadığımız şey sanki."

Yasemin ablanın içinin sözlerimin ardından rahatladığını hissetmiştim öyleki bu sesine bile yansımıştı. "İyi ki varsınız kızlar siz olmasaydınız Ali tek başına altından kalka..." arkadan birinin seslenmesiyle cümlesi yarıda kesilirken bıkkınlıkla nefesini dışarı verdiğini duydum.

"Beni çağırıyorlar, Şimdi kapatıyorum yarın düğünümde görüşürüz." Çocuksu bir heyecanla gülerken sıcaklığı bana kadar ulaşmıştı.

"Görüşürüz." Dedikten sonra telefonu kulağımdan indirip kızlara baktım. Hepsi bana meraklı gözlerle bakıyordu.

"Önemli bir şey değil, yarın yasemin ablanın düğününde garsonluk yapacağız."

İrem elini havaya kaldırıp, "Bende önemli bişey sanmıştım." Dedikten sonra gevşekçe arkasına yaslandı.

Doğru, garsonluk zaten bizim için alışılmış bir şeydi.

"Hadi kalkın çıkalım artık." Pınar sözlerinin ardından kapıya doğru yürüdüğünde mısrayla bakışlarımız birbirini buldu.

Gözlerini gözlerimden kaçırdığında hala kendisini suçladığını anlamıştım. Her ne kadar başta sorumsuzluğu karşısında sinirlenmiş olsamda olan olmuştu artık.

Yanına gidip bir kolumu omzuna attarken, kafamıda onu daha iyi görebilmek için öne eğdim.
"Sıkma canını hiçbir şey senin suçun değildi. Elinde sonunda zaten yakalanacaktık."
Birlikte kapının önüne geldiğimizde sözlerimin biraz olsun onu rahatlatmasını umdum.

"Öyle ama yinede sorumsuz davrandım."
Sesli bir nefes aldığımda eğilip ayakkabılarımı giymeye başladım.
"Şu an tek derdim çikolatalı koca bir dilim pasta, diğerlerini düşünecek halim yok." Kafamı kaldırıp ona kısa bir bakış attım. "Bence seninde tek derdin bu olmalı."

Eli mahkum eğilip ayakkabılarını giymeye başladığında artık hepimiz dışardaydık.

"İyi ki şilede yaşıyoruz, bezen burdan kaçıp gitmek istesemde sonrasında bunu düşündüğüm için kendime kızıyorum."yaşananların biraz olsun unutulması için ortaya attığım konunun dikkatlerini çekmesini umuyordum.

"Aynen öyle insan bazen bunalımlara girip yaşadığı yerden uzaklaşmak istiyor."
irem yapmak istediğim şeyi anlayıp söze atlayınca memnuniyetle gülümseyip mısranın koluna girdim. Sonunda konuyu şimdilik kapatabilmiştim.

Yolun geri kalanını çeşitli konular hakkında konuşarak geçirsekte hepimizin aklının bir köşesinde onların varlığının yer ettiğini biliyordum. Birbirimize belli etmesekte bir tarafımız onlardan gelecek herhangi bir hamleyi bekliyordu.

Sonunda çilek kafeye geldiğimizde oturup siparişlerimizi vermeye başladık. Siparişlerimizin gelmesini beklerken Mısranın ortaya attığı konu hakında tartışıyorduk.

"Bence evlenme teklifini yasemin abla etti. Erkek gibi kadın valla. Yumruğunu masaya geçiren cinsten." Mısranın sözleriyle hepimiz gülerken bu seferde irem konuşmuştu.

"Bence ibrahim abi yatsın kalksın yasemin abla gibi biriyle evlendiğine dua etsin. Valla bu devirde erkek kavgasına girebilecek potansiyelde bir kadın bulmak zor."

Gülüşlerimiz sesli kahkahalara dönüştüğünde iremle aynı fikirdeydim. Yasemin abla ağır başlı, kendinden oldukça emin bir kadındı. İçine birazda sert mizaç eklenince bu düşünceler kaçınılmaz oluyordu.

Zihnimizdekileri kenara savuşturup  başladığımız keyifli sohbetin sonuna geldiğimizde artık ayrılma sırası gelmişti. Her ne kadar şilede akşam olmasada bugün hepimiz geceyi erken sonlandırma kararı almıştık.

Hepimiz vedalaşıp farkı yollara saptığımızda telefonumu çıkarıp karahindiba katilinden şiddet ve küfür içerikli mesaj var mı diye kontrol ettim.

Ama ne mesaj vardı ne de başka bir şey. Bu durum beni şaşırtırken sokağın sonundan gelen tanıdık seslerle kendimi hemen en yakınımdaki duvarın arkasına attım.

Bu egemenle Melihti. Hararetli bir şekilde ne olduğunu anlayamadığım bir konu hakkında tartışıyorlardı.

Sessiz bir küfür savurduğumda gözden
kaybolana kadar arkalarından baktım. Yanımdan geçmiş olmalarına rağmen beni fark etmemişlerdi.

Ellerimi yaslandığım duvardan ayırırken ne zaman tuttuğumu hatırlamadığım nefesimi sessizce dışarı verdim. Kessinlikle onlar gidene kadar burada rahat edemeyecektim. Her ne kadar babasının kızı tavırlarım olsada bir tarafım yusuf yusuf olmuyorda değildi.

Onlar tamamen gözden kaybolurken, saklandığım yerden çıkıp ters istikamette yürümeye başladım. Tam bu sırada telefonuma  gelen bildirim sesiyle irkilirken adım atmayı bırakmıştım.

Elimdeki telefona gözlerimi dikerken bir yandanda kimden gelebileceğini düşünüyordum.

yankıkarayel; Hüngür hüngür ağlayacağını bilen biri için sencede bugün fazla mutlu değil miydin peri?

•••

KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin