•••
Güneş tam tepemde beni jöle kıvamına getirirken önümdeki tabloya yüzümü buruşturarak baktım.
Karahindiba katili resmen kızı içine sokacak, utanmasa işi burda pişirecekti. Hayır bu umrumda bile değildi ama böyle halka açık bir mekanda yapması sinirimi bozuyordu.
Sarı kafa bir elini karahindiba katilinin yanağına götürdüğünde birazdan gözlerimin hiç iyi bir ana tanıklık etmeyeceğini anlayıp dikkatle beni izleyen çocuklara baktım.
Nerdeyse aramızda yirmi adım vardı.
Elimi havaya kaldırırken dudakalarımı hareket ettiriyordum.
Bir
İki
Üç
Başla
Çocuklar komutumla birlikte Karahindiba katili ve sarı kafanın üzerine koşmaya başladığında heyecanla ağacın arkasından izlemeye başladım.
Çocuklar "Allah Allah Allah." Diye bağıra bağıra diplerine girdiğinde ellerindeki su dolu balonları hızla üzerlerine fırlatmaya başlamıştı.
Karahindiba katili kızdan uzaklaşırken ne olduğunu anlayamadan suratının orta yerine su balonu yemesiyle sesli bir küfür savurdu.
Bu sayede bir kaç kişinin bakışları onlara dönerken, kız çoktan arı sokmuş fare gibi cırlamaya başlamıştı.
Ben yerimde kahkahalarla gülerken bir elimi ağrıyan karnıma bastırdım.
Çocuklardan biri elindeki balonu kızın tam suratına fırlattığında geri geri gitmiş ve şezlongunda güneşlenen bir adamın üzerine düşmüştü.
Adam korkuyla gözlerini açtığında kucağında gördüğü kişiyle adeta donakalırken yanındaki kadın hızla kalkmış ve muhtemelen kocasının üzerine düşen sarı kafayı saçından tuttuğu gibi yere savurmuştu.
"Sen kimin kocasının üzerine atlıyorsun sarı çiyan." Cırlamasının ardından kızı yere atıp üzerine eğildiğinde olayın şokundan çıkan kocası karısıyla sarı kafanın arasına girmişti.
Bu tablo beni daha çok keyiflendirirken gözümden gülmekten yaşlar akıyordu.
Karahindiba katili koşmaya başlarken çocuklarda peşine vermiş o ne tarafa koşsa önünü kesip bir taraflarına su balonu fırlatıyordu.
En sonunda karahindiba katili içlerinden birini belinden yakalayıp omzuna atınca bir anda paniklesemde bu hemen kısa sürmüştü.
Diğerleri ellerindeki balonları bıraktıktan sonra karahindiba katilinin üzerine atlayıp saldırmaya başlayınca fal taşı gibi açtığım gözlerimle baka kalmıştım.
"Aferin çocuklar, yemin ederim siz şu davarın elinden sağ çıkın varya anlınızı öpeceğim anlınızı!"
Sözlerimin ardından sarı kafayla üzerine atlayan kadına baktığımda çoktan aralarına birilerinin girdiğini ve olayın uzatılmadan sonlandığını gördüm.
İçim keyif dolarken ekmeğimden bir parça koparıp ısırmaya başladım.
"Eeee Ne demişler gün gelir sap döner sap döner gün gelir." Dediğim anlamsız şeyle yüzümü buruşturken üzerindeki tişörtü paramparça olmuş ve üstü başı sırılsıklam olan Karahindiba katiline son kez baktım.
"Kalıp daha çok gülmek isterdim ama ekmek bekleyen babama dua et sen Allahın davarı."
arkamı dönüp yürümeye başladığımda dudaklarımdan dökülen kahkahalara engel olamıyordum.
Bu olanların hepsini kızlara anlatmalıydım eminim onlarda en az benim kadar gülecekti.
Tabi ilk önce bu ekmeği babama yetiştirmeliydim.
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAHİNDİBA KATİLİ || yarı texting
Short StoryBu, doğdukları yerden sürgün edilip Aynı bahçeye düşen iki karahindiba'ın hikayesi. "Bu isimle kitap olmuş ilk kurgudur." Yayınlanma tarihi; 21 Aralık 2020 eğlence #1- 02.08.2021 aşk #1-01.30.2022 komik #1-02.05.2022 kızlar #1-03.10.2022