Merhaba, bu bölümde bir şeyler açığa çıkıyor artık. bomba bir bölüm oldu. umarım seversiniz^^
Bölüm Şarkısı: İkiye On Kala¬ İyi ve Güzel Kadınlar Hep Ağlar
~
"Anne! Gözdeler gelecek, haberin olsun!"
Annemin, "Tamam," sesini duyunca dudaklarıma nemlendirici sürdüm ve saçlarımı topuz yaptım.
Artık yeni bir 'sevgilim' olduğu için kendime özenmiştim. Aral'a bu konuda kızgındım bu nedenle bu konuyu sonra onunla konuşacaktım. Yine de şimdilik ben de bu oyunu devam ettirmek istiyordum. Asrın için... Yine!
Tam aşağı inecektim ki telefonuma mesaj gelince duraksadım.
0539*******: Berrak, Berrak, Berrak...
0539*******: Sevgili yapmışsın yeni?
0539*******: Asrın'ı bu kadar çabuk unutacağını ben bile düşünmemiştim.
0539*******: Ama en iyisini yaptın, sonuçta onun da yeni bir sevgilisi var.
0539*******: Ve onu çok seviyor,
0539*******: Seni ve hissettirdiklerini çok çabuk unuttu, ne yazık sana Berrak Göktürk!
Berrak: Yine mi sen?
Berrak: Ne istiyorsun ya benden, ne!?
Berrak: Asrın'dan ayrıl dedin, tehdit ettin, ayrıldım!
Berrak: Ne dediysen yaptım, daha ne istiyorsun?
Berrak: Ve kimsin, neden bunu istedin bizden?
Berrak: Neden beni kalbimin tek sahibinden ayırdın,niye?
0539*******: Zamanı gelince öğreneceksin Berrak, ama o zaman da her şey için çok geç olacak!
Berrak: Asrın'ı seviyorsun değil mi? İyi ama hadi benden ayırdın, şimdi yeni bir sevgilisi var, ona da mı aynısını yapacaksın?
0539*******: Asrın'ı sevmiyorum Berrak, senden nefret ediyorum.
0539*******: Benim derdim seninle, Asrın'la değil. O masumdu ama bu hikayenin harcananı o oldu... Senin yüzünden!
0539*******: Her şey bundan sonra senin için çok daha kötü olacak, Berrak,
0539*******: Ve ben bunu keyifle izleyeceğim.
0539*******: Hazır ol Berrak Göktürk, her şey daha yeni başlıyor!
🥀
"Bütün şanssızlıklar da beni buldu yine Miray!" dedim telefonla konuşurken. Miray, Ankara da yaşayan kuzenimdi ve benim arkadaşım gibiydi. Akıllı ve iyi huylu bir kişiliğe sahipti ama ne yazık ki çok fazla görüşemiyorduk. Ancak telefonda konuşuyorduk, konuştuğumuzda da ona her şeyi anlatıyordum.
Şimdi ki konumuz ise tehdit mesajlarımdı. Asrın'dan ayrılmamı isteyen kim olduğunu bilmediğim anonim yine yazmıştı. Hayatımı kararttığı, Asrın'dan ayrılmam yetmiyormuş gibi yine tehdit etmeye başlamıştı. Ne yapacağımı bilememiştim ve Miray'ı aramıştım. Birazdan Gözde, Berke ve Rüzgar gelecekti ve kendimi toplamaya çalışıyordum. Çünkü onlara her şeyi anlatacaktım artık...
Aradan geçen birkaç dakika sonra kapı sesini duymamla doğruldum ve aynanın önüne geçip saçımı düzelttim. Tam aşağı inecekken kapım çalındı. Bizimkiler gelmişti.
Kapıyı açtığımda Berke hemen odaya daldı ve yere oturdu. "N'aber kuş?"
Gözlerimi devirdim. Gözde Asrın'a da bana da 'kuşum' diye hitap ettiğinden beri, Berke de öyle diyordu. İkimiz de bundan hoşlanmasak da artık alışmıştık ve Berke'nin bundan vazgeçmeye hiç niyeti yoktu.
Rüzgâr, yatağımın üstüne, Gözde de onun yanına oturduğunda ben de Berke'nin yanına yani yere oturdum. İlk birkaç dakika sadece birbirimizin gözlerimizin içine baktık. Ardından ilk söze giren her zaman olduğu gibi Rüzgâr oldu. "Ne oluyor sana Berrak?" derken içinde anlam gizliydi.
Ofladım. Artık onlardan bir şey saklamak istemiyordum. Çok yorulmuştum bir şeyleri kendi başıma çözmekten ve artık farkındaydım ki hiçbir işe yaramıyordu benim yaptıklarım. Dibe batmıştım ve kendi başıma çıkamıyor, aksine daha da batıyormuş gibi hissediyordum.
"Ben Asrın'ı hâlâ seviyorum çocuklar," dedim, derin bir nefes alarak. Berke kaşlarını çattı; neden ayrıldığımı ve neden bir sevgilimin olduğunu sorguluyor gibiydi. "Asrın'la ayrıldığımız günün bir hafta öncesinde biri bana yazdı ve Asrın'dan ayrılmamı söyledi, yoksa yapacaklarından o sorumlu değilmiş. Kabul etmedim çok direndim ama reddedemeyeceğim bir şey yaptı; bir sırrımı herkese yayacağını söyledi. Yapacak hiçbir şeyim yoktu," dediğimde yavaş yavaş gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Gözde çantasından peçete çıkardı ve bana uzattı, sonra yine dinlemeye başladı çatılmış kaşlarıyla.
"Hayatımda âşık olduğum tek kişiden, her şeyimden, çocukluğum, gençliğim olan Asrın Soytepe'den ayrılmak zorunda kaldım ben!"
Berke elini omzuma koydu destek olmak istercesine, ardından "Her şeyi yoluna sokacağız Berrak, sakin ol kardeşim." dediğinde ona dolu gözlerimle bakıyordum. Gözde "Berrak kuşum, ağlama önce bi'! Düzelteceğiz biz her şeyi." dedi ve yanıma oturdu. Rüzgâr önce hiçbir şey demedi, sanki ne yapacağını düşünüyor gibiydi. En sonunda "Keşke bize daha önce söyleseydin Berrak," dedi sadece.
Başımı salladım. Tam bir şey söylemek için ağzımı açmıştım ki o devam etti: "Ama geç değil, şimdi bu oyunu beraber bozacağız kardeşim," dedi kararlı bir ifadeyle.
"Ama önce çocukça kıskançlıklarını bırakıp Aral'dan ayrılacaksın. Bu iş böyle olmaz."
Tek sorun Aral'la sevgili olan ben olmamamdı. Ona ne söyleyecektim?
~
Uzun bir bölümle selam!
Sonunda Berrak'a olan biteni siz de öğrendiniz, onlar da.
Bu arada bir şey soracağım, Aral'ın sanki Berrak'ın sevgilisiymiş gibi davranmasına ne diyorsunuz?
Berrak geçen bölüm buna ses çıkarmayarak iyi mi yaptı, kötü mü sizce?
Huzurlu günler dilerim, oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen!🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRILIK | Texting
Genç KurguBerrak: Asrın, ben ayrılmak istiyorum. Asrın: Ne? Asrın: Şaka yapıyorsun değil mi Berrak? - Ayrılan iki sevgili tekrar birleşebilir mi? Ya ikisi de yeni birileriyle tanışırlarsa? Birbirlerini gerçekten unutabilirler mi? 🕯️