°29°

9.6K 312 55
                                    

Erkenden biz geldik!
       Bu bölüm Mina Arkaya'yla tanışacaksınız.
Veee, uzun zamandır beklenen bir intikam gerçekleşiyor! 

Bölüm Şarkısı: Kendimden Hallice• Sakince Yoruldum
~

"8 yıl sonra tekrar merhaba,Berrak."

Donakalmıştım. Öylece bekliyor, kıpıldayamıyordum bile.

Ağzımdan tek bir sözcük çıkabildi. "Mina?"

Ben hâlâ şaşkınlığımı korurken o benim aksime çok rahat görünüyordu. Gülümsedi. "N'abersin Berrak? Kaç yıl oldu, hiç görüşemedik, insan bir arayıp sorar yani!" dedi kahkaha içinde.

Gözlerimi devirdim. Hâlâ aynı sinir bozuculuğa sahipti, tek bir lafıyla bile sinsice insanın içine işler ve ona doğruları ve yanlışları unutturabilirdi. Daha küçük yaşlarında bile olan hayata öfkesi hâlâ geçmemişti, dimdik duruyordu ve intikamını çıkaracağı günü bekliyordu.

Tıpkı benim gibi.

Biz iki genç kız. İkimiz de çocukluğumuzda acı çekmiştik, lakin her seferinde daha çok acıyı çeken Mina olmuştu. Ben, delidolu ve sıcakkanlı yapımla her şeye uyum sağlayabilirken, o benim aksime soğuk ve kaşları her daim çatık biriydi. Birbirimizden hep nefret etmiştik çünkü bizi buna zorlamışlardı. Başka çare bırakmamışlardı.

Hâlbuki birbirimizden başka kimsemiz yoktu, o zamanlar.

Yavaş yavaş kendime gelirken kolumu çevik bir hareketle Mina'dan kurtardım. "Değil mi ya? O günden sonra sen bir ortadan kayboldun, gidiş o gidiş yani!" dedim.

Mina'nın yüzü asılırken devam ettim. "E ama tabii, sen de haklısın. Ben de o kadar şeyi çektikten sonra, e üstüne bir de iftiraya uğrayınca, kalamazdım yani. Sen de haklısın."

Zaaflar.

Birbirimizi hep zaaflarımızdan vururduk. Bu nedenle onun zaafını en iyi bilenin ben olduğuma emindim, benimkini de en iyi o bilirdi.

Onunki, küçümsenmek ve acınmaktı.

Hep çok güçlü bir kadın olmak için direnmişti. Onun tarafından azarlandığında bile tek bir gözyaşı bile dökmez, sadece yüzünü acıyla buruşturup intikamını alacağı günü beklerdi.

Benimki ise, sevdiklerimdi.

Ben de onun gibi acıya uğradığımda ağlamazdım, çok bir duygusal olduğumda söylenemezdi zaten. Tek bir durum hariç. Sevdiklerimden vurulduğum anda, içim çıkana kadar bağırır, acıyı en dibine kadar hissederdim.

Bu yüzden, Asrın'la ayrıldığımızda tüm gün boyunca ağlayıp durmuştum.

"Sizin aranızda ne olduğunu artık anlatır mısınız? Şiştim vallahi!"

Beliz'in konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirdim. Cam gibi gözleri, merak içinde bizi izliyordu. Mina'da bakışlarını ona döndürdü, yüzünde hâlâ gülümsemesi vardı.

"Bence neler yaptığını Berrak anlatsın, hani bana o kadar acı çektirirken falan ki hislerini en iyi o anlatır." Mina sözlerinin ardından gözlerini tekrar bana çevirdi ve vereceğim cevabı beklemeye başladı.

AYRILIK | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin