Hedef 3.Bölüm: Geçmişin Külleri
Kül olan bir daha tutuşmaz! (Alıntı)
Bölüm şarkısı Lindsey Stirling- Carol of the Bell
Ada ellerini masada birleştirerek bakışlarını Emir'e çevirdi. "Tamam, konuşurum ama önce sen benim sorularıma cevap ver." Kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Daha saatler önce gördüğü adam şimdi avukatı olarak karşısındaydı. Gayet şüpheli bir durumdu. Böyle bir tesadüfe Ada inanmıyordu.Emir sakince sırtını sandalyeye yaslayarak "dinliyorum," diye cevap verdi Ada'ya.
"Soru bir. Beni nasıl buldun?"
Emir önce duraksadı, ardından gülümseyerek "söylediğim cevap bir işine yarayacak mı?" dedi. Emir karşısındaki çaresiz kıza yardım etmek istiyordu. Çünkü Oktay'ı çok iyi tanıyordu. Masum bir kadını kolaylıkla harcaya bilirdi. Eğer Ada gerçekten masumsa Emir onun burada kalmasına izin vermeyecekti, ve içinde bir yerlerde onun masum olduğuna inanıyordu.
Ada ise gayet soğuk bir tavırla "evet," dedi ve devam etti. "Mesela senin beni takip edecek kadar azılı bir sapık olup olmadığını öğreneceğim."
Emir duyduğu cevapla memnun olmuşçasına başını salladı. Ve öne doğru hafif eğilerek ellerini masada birleştirdi. "Ben avukat Emir Kaya." Ada'nın iki çift mavi gözlerinin içine baktı. O gözler aslında tüm gerçeği söylüyordu. "Emin ol ki, sapık filan değilim. Seni sorguya götürürlerken gördüm ve sana yardım etmek istedim. Bu kadar."
"İnanmıyorum!" dedi keskin bir şekilde. "Daha iyi bir yalanın var mı?" Ada'nın insanlara güveni yoktu. En önemlisi en sevdiği insanlardan darbe yiyince artık kimseye güvenemiyordu. Fakat ne kadar dili inkar etse de kalbi Emir'e güvenmesi için ona ısrar ediyordu. Nedenini kendi bile bilmezken bunu açıklama gereğinde bulunmadı.
Emir sinsice gülümsedi. "Gerçekten inanmıyor musun?" Ada'nın sert tavrı hoşuna gitmişti. Gerçekten çok komik bir durumdu. Herkes Emir'in onların avukatı olsun diye para öderken, Ada avukatı olmasını istemiyordu. Bu Emir'in oldukça dikkatini çekmişti. Belki de Ada ününü duymadı diye düşündü kendi kendine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hedef
Teen FictionBaşlama tarihi 28.10.2021 "Ada," sustu. "İyi misin?" Gözlerim dolmaya başlamıştı. Değildim hiç iyi değildim. "Evet, ne oldu ki?" "Sesin kötü çıkıyor, ağladın mı sen?" "Hayır," ses tonum yine aynıydı. Düzeltmek isterken daha kötüye gidiyordu. Boğaz...