20.Bölüm: "LunaPark"

53 8 13
                                    

20

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20.Bölüm "Hırçın"
Alıntı

İnanılmaz bir acı vardı gözlerinin içinde.

Bölüm müziği (Altay'la Ada'nın konuşma sahnesi)
Bana bir masal anlat baba...

Gökyüzü berrak mavi, bulutlar seyrek ve beyaz... Güneş yavaşça batarken, son ışıklarını yer yüzünü son kez aydınlatmak için kullanıyor. Ağaçların yaprakları hafifçe esen rüzgarla oynuyor...

Sırtımı duvara yaslamış bu manzarayı seyrederken aniden kapıda bir hareketlenme hissettim. Başımı çevirdiğimde gördüğüm manzarayla resmen şok olmuştum.

Müjgan hanım kapıda durmuş beni izliyordu. Yaslandığım duvardan ayrılarak yanına geldim. Merakla "Müjgan hanım, sizin burada ne işiniz var?" diye sorduğumda yüzünde sıcak bir gülümseme yerleştirdi.

"Bu restoranda birkaç görüşmem vardı, tesadüfen sizi gördüm. Ne yapıyorsun burada?" Siyah saten uzun elbise giyinmiş üzerine kırmızı bir ceket almıştı. Saçlarını büyük bir tokayla toplamıştı. Bu kadın kesinlikle tarz giyinmeyi biliyordu.

"Hiç, biz de arkadaşlarla görüşdük burada" dedim geçiştirerek. Başını hafifçe sallayıp gözlerini kıstı. "Pekala, sen neden buradasın? Onların yanında değilsin?" Omuz silkerek, gülümsemeye çalıştım. "Biraz sıkıldım, dedim biraz hava alayım."

Sıkılmıştım evet. Ama Aylin'den sıkılmıştım. Onun konuşmasından, Emir'in ona karşı tavırlarından...

"Anladım, kıskandığın için değil yani?" Başını hafifçe eğip imayla gülümsedi. Kıskançlık? Asla. Fakat bu kadın nasıl anladı benim oradan neden gittiğimi? Bizi mi seyretmişti? "Hayır," dedim tereddütle.

"Sana bir tüyo vereyim mi?" Sorgulayıcı bakışlarla onu izlerken né söyleyeceğini deli gibi merak ediyordum.

"Bir erkeği peşinden koşturmak istiyorsan, ona duygularını belli etme. Onu görmezden gel. Hatta onu peşinden koşma. Umursamaz ol. Soğuk davran. Tamamen soğuk davran demiyorum sana. Bir adım ileri at, on adım geri at. Tamam mı?"

Anlamışcasına başımı salladım. Tabii ki kız arkadaşlarım olmadığı için normal olarak böyle şeyleri bilmiyordum. Fakat bu kadın tam bir hazine gibiydi. Ondan öğreneceğim çok şey olduğu belliydi. Gülümseyip teşekkür ettiğimde, başını hafifçe sallayıp arabasına binerek uzaklaştı.

Duruşumu dikleştirip tekrar içeri girdim. Emir gözü kapıdaydı, beni beklediği her halinden belliydi. Masaya gelip yerime geçtiğimde Emir beklenmedik bir şekilde ilgi göstermeye başladı. "İyi misin? Gittin gelmedin."

"İyiyim," dedim soğukkanlılıkla. "Burası kapalı alan ya, o yüzden içim daraldı." Ona bakmasam da bana baktığını hissediyordum. Gözleri bir kere yüzümü incelendiğinde kaşlarını çatmıştı. Fakat bu kez sinirli değildi. Düşünceliydi...

HedefHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin