Not: Yorum yapmadan ve oy vermeden çıkmayınız. Olaylı bir bölüm sizleri bekliyor. İşlerin rotası değişirken ne kadar yorum ve beğeni yaparsanız yeni bölüm o kadar çabuk gelir🌹
**
Kızıl Mavi 10. Bölüm: Yol Ayrımı
Ares evine gelince kendini soğuk suların altına atmıştı. Çıktığında hazır olan kahvesini alarak, merdivenlere yöneldi. Üst katta sadece bir odası ve terası vardı. Kapıyı aralarken sert rüzgarların havasını içine soludu. Masanın yanında ki sandalyeyi çekerek oturdu. Duştan yeni çıkmış olmasına rağmen kurutmadığı saçlarıyla sert rüzgarların durmadan estiği yerde oturuyordu. Nitekim bugün daha yoğun rüzgarların sillesine maruz kalmıştı.
İnci'yi görmüş olması lazımdı. Bir şekilde hatırlıyor olması gerekiyordu. Hafızası hepten kötü bir adam değildi ama hatırlamıyordu. Aklına gelen şey sadece annesinin anlattıklarından ibaretti. Ablasının bu denli yardımcı olduğu kızı bir türlü hatırlamıyordu. Aradan seneler geçmişti hatırlamıyor olmasına karşı kızgınlığı yoktu. En büyük kızgınlığı kendini hatırlatmaktan kaçınan kızaydı.
Akış beklemediği yerden ilerlemişti. O gece düşmesini engellediği tanımadığı bir kızla her şey başlamıştı. Daha ilk andan cesurca davranan kızın elleri yüzünde ki gamzeye gitmişti. Sonrasında gözlerini ondan alamamıştı. Karşı koymadığı arzuyla kızı evine getirmişti. Olağanüstü tutkuyla kusursuz geçen gecenin devamı başka arzularla devam ediyordu.
Sinirlendiği başka mevzularda vardı. İnci'ye karşı aşk beslemiyordu. İçinde sevgi olsun yoktu. İnci, oldukça başarılıydı. Hayal ettiğinden çok daha iyi yerlere geleceğine emindi. Ailesi istemiyor diye hayallerinin yarıda kesilmesinin doğrulukla yakından uzaktan alakası yoktu. Zehir gibi işleyen bir kafası vardı. Yeni olmasına rağmen bugün toplantıda kendisinin de dikkat ettiği konuları söylemişti. O bilgileri verirken yüzünde oluşan hevesli ifade unutulacak gibi değildi.
Hırslı ve başarılı olan kızın önünü kesmeye çalışmalarına anlam veremiyordu. Yurt dışına gitmezse belki de Mersin'e dönmesini isteyeceklerdi ki bu da genç kız için evlilik kadar kötü bir fikir olurdu. Kendisini düşünmeden evlenme teklifi etmişti. Ortada isteyerek geçirdiği bir gece ve kızı evlilik için zorlayan ailesi vardı. İnci'nin, geleceğini de düşününce felaket duruma engel olmak istemişti. Bir yer de İnci'nin de kabul edeceğine emindi. Masanın üzerinde duran telefonu eline aldı. Ailesine erkenden haber vermekte fayda gördü. ''Alo.'' Ablasının sesini duyunca derin bir nefes aldı. Kimseye gerçekleri söylemeden olağan bir aşk hikayesiymiş gibi evleneceğinin haberini vermesi gerekiyordu. Zira İnci'ye verdiği söz baki kalacaktı.
''Abla, nasılsın?''
''Ben iyiyim de, sen nasılsın?''
''İyiyim ama sana söylemem gereken bir şey var. Evleniyorum.''
**
Yeni gün doğmuşken bile genç kız için ışık yok denecek kadar azdı. Göz pınarları gece boyunca sarf ettiği efordan bitap düşmüş vaziyetteydi. Saatler boyu yorulmaksızın Ares'i düşünmüştü. Aşık olduğu adamı düşündüğü vakitlerde sanki büyülü bir aleme giriyordu. Hakikatle olan bağı kopup gidiyordu. Lakin olayların örgüsü öyle birbirine girmişti ki, ilk defa o büyülü aleme girememişti. Aksine gerçekler acımasızlıklarıyla boğazını sıkıyordu.
Kapıyı kaçtığı anda bu kez büyülü dünyaya sürüklenmemişti. Aksine sakladıkları su üstüne çıkmıştı. Bütün bunlar bir yana, Ares'in teklifi ile iki büyük dağ arasında ezilmek üzereydi. Elleri o dağları itmeye yetecek güçte değildi. Ares sinirinin yanı sıra, söylediği ince düşünce kaplı sözlerle yüreğini kanatmaya yetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL MAVİ (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ II)
RomanceYüksek ses yüzünden giderek artan baş ağrısına engel olamıyordu. Arkadaşının ısrarı yüzünden buraya gelmişti. Lakin geldiğine pişman olmuştu. Parmaklarıyla alnına hafifçe masaj yaptı. Bu ortam hiç ona uygun değildi. Üstelik bir de alışık olmamasına...