Not: Bol bol satır aralarına yorum bekliyorum güzellerim. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım. Olaylar olaylar diyorum sadece💜💜
Kızıl Mavi 9. Bölüm: Evlilik teklifi
Genç adam, geç olmaya yüz tutan saate rağmen şirkette odasında oturmuş düşünüyordu. Duyduğu konuşmaları kafasında saatler boyu tartmıştı. Bir yerlere oturtmaya çalıştığı konu da sıkıntıyla nefes aldı.
İnci'nin, sözleri kulağında çınlıyordu. Ailesi, kızın üstünde açık bir baskı kuruyordu. Kız, isyanla evlenemem demişti. Çeşitli sebepleri elbette ki olabilirdi ama en büyük sebebi kendisinden söz aldığı geceden ibaretti. Onlara böyle bir gerçeği açıklayamacağı açıkça ortadaydı.
Genç bir kızın bu tarzda yaralanıp, ailesiyle böyle bir savaş vermesine göz yumamazdı. Bilgisayarının başına geçip İnci'nin dosyasını açtı. Altta yazan adrese baktığında kaşları çatıldı. Aşina olduğu bir yerdi. Yine de gidip gözleriyle görmeden bir karara varması mümkün değildi.
Şirketten çıkmasıyla arabasına binmesi eş zamanlı oldu. Gözlerine oturmaya başlayan kanlar, direksiyonu sıkıca tutan elleri, ağzının içinde birbirine kenetlediği dişleriyle bu yollardan nereye varacağı aşikardı. Gaza yüklenirken, camı araladı.
Sinirleri ayağa kalktığı zaman çekilmez bir adam oluyordu. Genellikle bu kızın bir şeyler sakladığını düşünmüştü. Eğer altından büyük bir şey çıkarsa ne yapacağını ön göremez haldeydi. Zira Ares, ablasının eski evinde kimin oturduğunu çok iyi biliyordu.
Arabayı sokağa soktuğunda apartmana baktı. Sinirle bağırarak, yumruğunu direksiyona geçirdi. Hışımla arabadan inip açık olan apartman kapısından içeri girdi. Nefes almaksızın hızla üç katı çıktı.
Alayla güldü. Yan dairede oturan kadın dahi ailesinin tanıdığı biriydi. Gelişine zile basmaya başladı. Açılan kapıyla, artık tanıdığı ama bir o kadar tanımadığı yüzü buldu. İnci'nin, yüzünde ki endişeli ifade ile başını olumlu anlamda salladı.
"İnci, sen kimsin?" Yeşil gözleri şaşkınlıkla açılırken sesini çıkarmayan kıza bakmayı sürdürdü. "Artık konuşmak zorundasın." Sabrının son deminde, suskunluğunu bozması gerekiyordu. Zira Ares'in, daha fazla sakin kalmaya dermanı yoktu.
İnci, yan dairenin kapısının açıldığını duyunca atik bir hareketle adamı kolundan tutup içeri çekti. Hızlı ama sessiz hareketlerle kapıyı kapattı. Sırtını kapıya verdiği anda, gökyüzü gözlerinde sinirin cirit attığı adamla burun buruna geldi. Yeniden çalmaya başlayan kapıyla paniğe kapıldı. Ateş hattında kalmış iken sağ çıkmaya çalışıyordu. Ares'in, buraya kadar gelmesi üzerinde şok etkisi yaratmışken çalan kapıda kurtarıcısı olmayacak gibiydi.
Yalvaran gözlerle adama baktı. "Lütfen, şuraya geç." Fısıltıyla konuşmuştu. Ares ise ağlamaklı olan kıza öfkeli olsa dahi söylediğine uydu. Gösterdiği odaya geçerek kapının ardında durdu.
"İnci kızım o gürültü neydi?" Ares, başını hafifçe duvara sürttü. Gelen Perihan ablaydı. Özellikle ablasının çok sevdiği bir kadındı. "Perihan abla, duymadım ben." Titrek sesiyle yalan söyleyen kıza öfkesi daha fazla arttı. "Yanlış duydum herhalde. Sende, korkarsan bana gel."
Kapanan kapının sesiyle, saklandığı odadan çıktı. "Ne halt ediyorsun?" İnci, duvara sinmek üzereydi. Adamın öfkeli bakışları ve iğneleyici ses tonu ile yerin dibine çoktan girmişti. Sandıkta sakladığı her şey ortaya dökülmüşe benziyordu. İnci ise bu mücadeleden sağ çıkamayacağını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL MAVİ (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ II)
Roman d'amourYüksek ses yüzünden giderek artan baş ağrısına engel olamıyordu. Arkadaşının ısrarı yüzünden buraya gelmişti. Lakin geldiğine pişman olmuştu. Parmaklarıyla alnına hafifçe masaj yaptı. Bu ortam hiç ona uygun değildi. Üstelik bir de alışık olmamasına...