Günün bu saatine size kavuşmuş olmak ne büyük şeref. ♥️
Sevgili okuyucularım sizlerden epey yorum ve beğeni bekliyorum. Beni, üzmeyeceğinizi umuyorum ve sizlerle yorumlarda buluşmak için adeta can atıyorum.
İnstagram quen.oflove
Keyifli okumalar
**
KIZIL MAVİ 20: Mültefit
Yeni günde kızıl saçları; içinde biriken korları, boğazına dolanan ateşleri ipleri belli eder gibi parlıyordu. Üzerine giydiği kırmızı elbise de tamamı hüsranla kaplı hislerini saklıyordu. İnci, her daim böyleydi. Üzüntülerini saklamak onun ihtisas alanıydı.
Yıllardır içinde biriken aşkını saklarken bile kimselere yakalanmamıştı. Bugün ise dünkü acılarını ve öfkesini herkesten saklamaya yeminliydi.
Saçlarını omuzlarının geriye atınca yeşil gözleri dolmuştu. Sağ avuç içi makyaj masasının sivri tarafına sıkıca kapandı. Tırnakları sert zemini bile söküp atacak bir kuvvetle adeta tahtadan masa ile savaşıyordu. Dudakları arasından çıkan titrek nefesle gözlerini koyu renk olan parkelerden çekti. Aynadan yüzüne baktığında göz pınarlarına dolan yaşların farkına vardı.
Yüreğine ağır gelen hislerle baş etmesi bu eve girdiğinden beri giderek zorlaşıyordu. Aheste vaziyette nefes alıp verdi. Gözlerini sıkıca yumdu. Yeniden açtığında gözlerine yaptığı makyajı bozulmasın diye elleriyle rüzgar yaptı. İnci, daha önce de içinde birikenleri saklamıştı. Bugün yine saklayacaktı. Dün akşam Ares ile bir kelime olsun konuşmamıştı. Herkes gittikten sonra odasına çekilmişti.
Zaten öncesinde olanları düşünmek bile istemiyordu. Ares'in, onu öpmesi ve yaptığı teklif şöyle dursun kendisinin ondan bir öpücük istemesi.. Aklına dolan anılarla dudakları alev almaya başlayınca başını iki yana salladı. Bu düşündükleriyle hiçbir şeyi saklayamayacağını adı gibi biliyordu.
Yatağına doğru yürürken sinirli attığı adımlar sayesinde topuklu ayakkabıları zeminde sert sesler çıkarıyordu. Siyah uzun ceketini üzerine giyerken bakışları dışarıya kaydı. Sağanak bir yağmur vardı. Kış artık bütün sertliğiyle kendini belli eder haldeydi.
Çantasını alıp odasından çıkmasıyla karşı odanın kapısının açılması eş zamanlı olmuştu.
Ares'in pers mavisi gözleri, genç kızın üstünde dolandı. Üzerine giyindiği kan kırmızı elbisenin bedeninin her yanı ikinci bir deri gibi sardığını anlaması zor değildi. Bunu düşününce bile parmak uçları karıncalanmaya başlamıştı.
Ares, o geceyi unutmamıştı. Bedeninde ki tepkiler bile o geceki tazeliğini koruyordu. Halbuki dün teklif ettiği şeylerin arkasında olduğunu biliyordu. İnci'ye karşı, önüne geçemediği bir arzu ile doluydu.
"Günaydın." İnci'nin, sesi düşüncelerinin dağılmasına hiç yardımcı olmamıştı. Bakışları yüzüne çıktığında yeşil gözlerinin etrafındaki koyu göz makyajına takılı kalmıştı. Oysaki Ares ona en çok saçları ile aynı renk olan ruju yakıştırıyordu. Kırmızı...
"Günaydın." İnci, başka bir şey söylemeden uzun koridorda yürümeye başladı. Daire kapısını açıp dışarı çıktığında ya da asansörü çağırdığında adamın tam arkasında olduğunu biliyordu. Etrafını saran o erkeksi kokuyu solurken gözleri kısa bir süre açılıp kapandı.
Gelen asansörle daldığı dünyadan çıkıverdi. Asansöre bindiğinde en köşeye geçti ve tırnaklarını çantasına batırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL MAVİ (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ II)
Roman d'amourYüksek ses yüzünden giderek artan baş ağrısına engel olamıyordu. Arkadaşının ısrarı yüzünden buraya gelmişti. Lakin geldiğine pişman olmuştu. Parmaklarıyla alnına hafifçe masaj yaptı. Bu ortam hiç ona uygun değildi. Üstelik bir de alışık olmamasına...