Bölüm 25 - FELEKTEN BİR GECE

1.9K 177 163
                                    

Efsane bir gecenin ardından güneşin doğuşuyla birlikte ikisi de yorgunluktan yere serilip kalmıştı. Kendilerini eve nasıl getirdiklerini bile hatırlamıyorlardı. Tüm gece uykusuz kalmanın sonucu olarak, ancak öğleye doğru uyanabildiler.

Aslında ilk olarak Xiao Zhan uyanmıştı. Cep telefonunun zil sesinin bu kadar rahatsız edici olduğunu ilk kez o an düşünmüştü herhalde. Hala yorgundu ve üzerindeki bitkinliği atamıyordu.

Keşke dedi içinden, şu aptal telefon sussa da uyumaya devam etsem. Ama ısrarla çalmaya devam eden melodi beynini kemirmeye başladığında mecburen kendini sürükleyerek kaldırdı.

Yibo hala uyuyordu ve muhtemelen de uyumaya devam ederdi. İşin büyük kısmını onun yaptığını düşünürsek, birkaç saat fazladan uykuyu hak ediyordu.

Zhan dün akşam iki saatlik de olsa uyuyup kendini dinlendirmişti ama Yibo aralıksız olarak saatlerce çalışmıştı. Motor kullanmak, eşyaları yerleştirmek, tüm o yemekleri hazırlamak, sabaha kadar spor yapmak... Bunlar güç şeylerdi.

O yüzden onu rahatsız etmeden, aceleyle ve hala uykudan geberen sesiyle telefonu açtı. Annesiydi.

"Efendimmm," diye seslendi ölüyormuş gibi.

"Zhan? Oğlum hasta mısın, sesin neden öyle geliyor?"

"İyiyim anne, yeni uyandım o yüzden." Ayakta uyumaya devam ediyordu.

"Koskoca eve uyumak için mi o kadar para verdiniz? Kalkın eğlenin, yürüyüş yapın, doğaya çıkın... Ne bileyim bir şeyler yapın?"

"Yaptık annee..." Xiao Zhan hemen kendini savundu. "Dün bütün gün yürüdük, keşif yaptık, yemek yedik, başka şeyler de... aman neyse bir sürü şey işte, boş ver. O yüzden geç yattık, yorgunuz."

Annesi bir süre durdu, ikna olmuş gibiydi. "İyi tamam. Şey için aramıştım, baban bugün eve geliyor. Yibo'yu bize getirsene."

"Ne?!" Zhan bir anda uykusundan uyanmıştı.

"Şşş, sakin ol. Önemli bir şey değil. Sadece... Tanışmak istiyoruz. Ne zamandır arkadaşsınız, üstelik bugün yatılı tatil bile yaptınız. Nasıl biri olduğunu bilmek istiyorum, hem de babanla tanışmış olur."

"İyi de anne çocuk zaten yorgun argın olacak, önce bir dinlensin, sonra görüşürsünüz."

"Biliyorum, o yüzden dedim zaten. Akşama eve dönmeyecek misiniz? Bize gelin, bu gece de burada kalın. Yemek yersiniz, duş alıp dinlenirsiniz. Biz de böylece onu yakından tanımış oluruz." Ardından azarladı. "Oğlumun sevgilisiyle 2 saatlik çay vaktinde mi tanışmamı istiyorsun?"

"Anneee..." Xiao Zhan, annesinin ısrarlarını uzun süredir geçiştiriyordu. Annesi onun Yibo'yla sevgili olduğunu bildiğinden beri sürekli tanışmak ve görüşmek istiyordu. Günlerce fotoğraf ve videolarına bakıp ne kadar yakışıklı olduğuyla ilgili iç geçirmişti. Sonunda Yibo'yu canlı olarak gördüğünde bu sefer de günlerce susmamış, damadım da damadım diye tutturmuştu.

Kısacası, Xiao Zhan'ın annesi Yibo'ya bayılıyordu.

Ve bir an önce müstakbel damadıyla tanışmak istiyordu. Zhan her ne kadar onun Yibo'ya "damat" diye hitap etmesini sevmese de annesi geleneksel kalıplara bağlı veya alışkın olduğundan, sürekli damadım diye seviyordu çocuğu.

"İtiraz istemiyorum. Bugün çok güzel yemekler yapacağım ve dün bütün gün evi temizledim. Baban da hazır müsaitken Yibo'yu çağır ve bizimle tanıştır. Yakında mezun olacaksınız, bunun vakti gelmedi mi?" Kadın ikna etmeye çalışıyordu. Sesini biraz daha yumuşattı. "Hem belki babana da söylersin ilişkinizi. Hala hazır değil misin?"

fake loser || yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin