Önceki yarışların aksine bu kez çok daha fazla kalabalık bir seyirci grubuna sahip olan, neredeyse bir stadyum büyüklüğündeki yarış pistinde göz gözü görmüyordu.
Günlerden Pazardı, öğle saatleriydi. Bugün bütün bir senenin son yarışları gerçekleşeceğinden, ülkenin dört bir yanından insanlar gelmişti. Motor tutkunları, yarış bağımlıları, para kazanmak isteyenler, birtakım çeteler veya gözlem yapmak isteyen geleceğin yarışçıları... Hemen her yaştan ve her gruptan insan bulunuyordu.
Bu pist öncekilerden farklı olarak çok daha büyüktü. Hatta eskiden kullanılan ama şu anda faaliyet göstermeyen eski bir yarış pistiydi. Dolayısıyla seyirciler için ayrılmış özel izleyici tribünleri, yarışmacılar için ayrı odalar ve bekleme kısımları vardı.
Her şey harikaydı ve insana kendini profesyonelce hissettirdiği kesindi.
"Yibo," Xiao Zhan gerginlikten tırnaklarını yerken, kendilerine ayrılmış odanın penceresinden dışarıdaki büyük kalabalığa bakıyordu. İnsanlar elbette elleri boş gelmemişti. Pankartlar, ışıklı tabelalar, meşaleler, içkiler ve daha nicesi adeta bir curcuna yaratıyordu. Bu da ömrü boyunca kafasını kumdan çıkarmamış ve dış dünyaya yabancı olan Xiao Zhan'ı bir miktar geriyordu. "Çok kalabalıklar. Sence heyecan yapıp bir sorun çıkarır mıyım?"
Yeşil sporcu kıyafetini çantadan çıkarıp askıya asan Yibo göz ucuyla pencereye baktı. "Sadece sıradan insanlar, takma kafana."
Xiao Zhan beklediği desteği göremediği için üzgünce pencereye döndü. Zaten Yibo da yeterince gergin olmalıydı, bencillik yapıp ondan ilgi dilenmemeliydi.
Ama bir sarılma ya da ufak bir destek öpücüğü fena olmazdı.
Günlerdir bugün için çalışıyorlardı, şimdiye dek çoktan heyecanını yenmiş olmalıydı ama ne olursa olsun böyle büyük bir kalabalığın önüne çıkmak heyecan vericiydi. Aslında yarışın büyük kısmı Yibo'nun omuzlarındaydı. Bu çift yarışlarında asıl yarışçı ve bir de "yük" olarak adlandırılan çaylak yarışçı oluyordu.
Amaç, asıl yarışçının zor koşullar altında da dengeyi ve hızı iyi ayarlayabilmesi ve yanındaki yarışçı işleri batıracak olursa bunu toparlayabilme yeteneğinin gösterilmesiydi.
Yani herkesin arkasında çaylak biri olacaktı.
Bir profesyonel ve bir çaylaktan oluşan bu alt gruplar yarıştıklarında, kazanan takımın çaylağı resmen "iyi" yarışçı kategorisine de girmiş oluyor ve bir sonraki sene istediği yarışmalara katılmaya hak kazanıyordu.
Yarışma için az bir vakit kalmıştı bu yüzden son hazırlıkları yapmaya koyulan Yibo, az sonra odaya diğer grup üyelerinin gelmesiyle hareketlendi.
"Heeey! Çifte kumrular, naber?" Jiyang her zamanki neşesiyle içeri dalmıştı. "Hala hazırlanmadınız mı? Hadi giyinin artık, daha test sürüşü yapılacak, kontroller bitecek ohooo..." Onaylamayan bakışlarla ikisine göz gezdirirken Bowen de odaya dalmıştı.
"Selam gençler." Elindeki çantayı Xiao Zhan'a uzatırken gülümsedi. "Al bakalım, bu kıyafetin. Umarım sana uğur getirir."
Xiao Zhan heyecanla eline aldığı çantadan bir çırpıda kıyafetini çıkarırken gözleri parlıyordu. Siyah ağırlıklı, kırmızı renkte çok asil bir kıyafetti. İlk görüşte aşık olduğu su götürmez bir gerçekti.
"İnanmıyorum, bu çok güzel..." Kıyafeti incelerken sanki altın kaplamaymış gibi davranıyordu. "Ben bu kadar havalı görüneceğini tahmin etmemiştim."
Hala hayranlıkla incelemeye devam ederken Yibo arkadan ona yaklaşıyordu. "Kıyafeti havalı yapan görünüşü değil içindekidir." Düz bir sesle söylemişti. Xiao Zhan onun bu agresif ve gereksiz derecede kaba ruh halini garipsedi. Bugün bir değişikti. Bütün moralini bozuyordu, zaten az önce de ilgisiz davranmıştı. Sanki destek değil köstek olmaya çalışıyordu. Neden böyle davranıyordu ki? Kaşlarını çatmış sinirle ona bakarken Yibo'nun ifadesi bir anda değişti ve gülümsemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fake loser || yizhan
FanfictionXiao Zhan, okulun sevilen, yakışıklı ve popüler çocuğu; Wang Yibo ise gözlerden uzak, çoğu kişinin tanımadığı, tüm derslerde uyuyan o pasif öğrenci tipi... Birbirinden oldukça uzak olan bu iki gencin yolları Xiao Zhan'ın Wang Yibo'nun gerçek kimliği...