Yibo ve Xiao Zhan günden güne biraz daha yakınlaşmaya başlamışken, büyük yarışa yaklaşık 3 ay kadar bir zaman kalmıştı. Xiao Zhan artık küçük müsabakalar yapabilecek kadar geliştiği için Yibo onu sınamaya ve çalıştırmaya devam ediyordu.
Bu esnada okulda da görünür bir şekilde sohbet etmeye başlamışlardı. Xiao Zhan için diğerlerini, özellikle de Cheng'i, ikna etmek biraz zaman almıştı ama neyse ki büyük bir sorun çıkarmadığı için Yibo ile rahatça takılabiliyordu. Aslında Yibo'yu kendi grubuna dahil etmek istemişti ama buna iki taraf da sıcak bakmadığı için her biriyle ayrı ayrı takılıyordu.
Günler böyle geçip giderken motor antrenmanlarını da arttırmıştı, artık eskisinden daha çok çalışmak zorundaydı çünkü asıl yarışta iyi bir iş çıkarmalılardı. Özellikle Yibo ondan çok daha fazla çalışıyordu.
Xiao Zhan artık antrenman pistine kendi başına gidiyordu bu yüzden motor sürmeye iyiden iyiye aşina olmuştu. Hatta bazı küçük engelleri bile aşabiliyordu. Bugün de her zamanki gibi pratik için yola koyulduğunda üzerinde spor kıyafetler vardı. Yibo ona rahat bir şeyler giyip acilen piste gelmesini söylemişti. Xiao Zhan da mesajı alır almaz hazırlanıp çıktı ve dakikalar sonra orada olacaktı.
Neler olacağını bilmiyordu ama önemli bir şeyler olacağı kesindi. Yibo ile son zamanlarda iyi geçiniyorlardı. Onun komik ve salak yönünü fazlasıyla sevmişti. Eskiye kıyasla çok daha fazla zevk alıyordu onunla vakit geçirirken. Bu da doğru yolda ilerlediklerine dair içlerini rahatlatıyordu.
Motordan indiğinde pistteki tribünlerde onu bekleyen Yibo'yu gördü. Elindeki telefona dikkatle bakıyordu. Bir şeylere dalmış gibiydi ve bu şeyin iyi bir şey olduğundan emin olamadı çünkü kaşları çatılmıştı.
"Yo!" Arkasından sinsice yaklaşıp kulağına bağırdığında Yibo'dan korkuyla karışık bir küfür aldı.
"Neye daldın bu kadar?" Xiao Zhan yanına otururken küfürlerini görmezden geldi. "Geldiğimi bile fark etmedin."
"Hiç." Telefonu hızla kapatıp yan tarafına koydu. "Öylesine geziniyordum."
Xiao Zhan ona şüpheye baktı, bir şeyler gizlediği belliydi, onu geçiştiriyordu. Üstelemeli miydi yoksa boş vermeli miydi bilmiyordu. "Neden çağırdın beni? Acil bir şey mi var?"
"Ah! Doğru!" Yibo anında olumlu bir moda girdi. "Bugün bir arkadaşım gelecek. Onunla yarışabilir misin?"
"Ne?" Xiao Zhan böyle bir şey beklemiyordu. "Daha çok erken değil mi? Nereden çıktı aniden?"
"Panik olma hemen. Merak etme yarışlardaki gibi ciddi bir şey olmayacak. Sadece antrenman olarak düşün bunu. Zamanında hepimiz yaptık. Hem bire bir yarışmaktan daha iyi pratik olamaz. Heyecanını da yenersin."
"Bilmiyorum ki," Xiao Zhan sıkıntıyla iç çekti. Dürüst olmak gerekirse panik olmuştu çünkü şimdiye dek düz yolda ilerleyip gaza basmak dışında bir şey yapmamıştı. Yani biriyle yarışacak seviyede olduğunu düşünmüyordu. "Kim bu arkadaşın?"
"Sen tanımazsın, yarışçılardan biri. O da yeni başladı sayılır, endişelenecek bir şey yok profesyonel değil zaten." Zhan'ın tedirgin olduğunu hissetmişti. Ona yaklaşıp elini omzuna koydu. "Bana güven. O da seninle yarışmak istiyor çünkü ikinizin de gelişmeye ihtiyacı var. Hem onu da ben eğittim sayılır," Gülümsedi. "Şimdi ağaçlarım meyve veriyor mu vermiyor mu görme zamanı."
"İyi de Yibo daha önce hiç böyle bir şey yapmadım ki..." Gergin bir sesi vardı. Kararsız görünüyordu. "Böyle birdenbire nasıl olacak? Kesin yenileceğim, panik olurum ben."
"Daha antrenmanlarda bile çekiniyorsan gerçek yarışlarda nasıl yarışacaksın Zhan?" azarlar gibi konuştuğunda Zhan üzülmüştü.
"Haklısın." Kararlı olmak yetmiyordu, o da bunu pratiğe dökmesi gerektiğinin farkındaydı ama korkuyordu işte. Hele bir de yenilirse Yibo'nun gözünden düşeceğine emindi. Bunca zaman onu boşa eğittiğini ve zaman kaybı olduğunu düşünecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fake loser || yizhan
Hayran KurguXiao Zhan, okulun sevilen, yakışıklı ve popüler çocuğu; Wang Yibo ise gözlerden uzak, çoğu kişinin tanımadığı, tüm derslerde uyuyan o pasif öğrenci tipi... Birbirinden oldukça uzak olan bu iki gencin yolları Xiao Zhan'ın Wang Yibo'nun gerçek kimliği...