0.7🍁

2.3K 183 525
                                    

İyi okumalar

Hepimiz koşar adımlarla aşağıya indiğimizde kalabalığı yararak yerde sırtüstü yatan kızın yanına ulaşmıştık.

Kıza en yakın ben olduğumdan olsa gerek Barış "Bi bildiğim var. Yan yatır, çabuk" demişti.

Onu dinleyerek dizimin üstüne çöktüm ve kızı kolundan tutup yan çevirdim. Titriyor ve sayıklıyordu fakat ne dediği anlaşılmıyordu.

Barış karşıma geçip kızın önüne çöktü, elini tutup sakin olması için bir şeyler söylüyordu. Kız sanırım panik atak gibi bir şey geçiriyordu.

Ayağa kalkıp kalabalığı biraz dağıtmaya çalıştım. Alanı daraltıyorlardı resmen.

"Kıza ne olduğunu bilen var mı?" diye sorduğumda hepsi tek bir ağızdan konuşmaya başlamıştı.

Sesimi yükseltip "biriniz anlatsın!" diye bağırdığımda herkes susmuştu.

Eren yanına gelmemi işaret ettiğinde Aşkın'a dönüp "sen Barış'ın yanında kal ben gelirim birazdan" dedim. Eren'le beraber konferans salonundan çıkıp kapısının önünde durduğumuzda duvara sırtını yaslamış kızı gösterdi.

"Ee?"

"Panik atak geçiren kızın yakın arkadaşı"

Kıza dönüp "ne olduğunu anlatabilir misin?" diye sorduğumda olumlu bi cevap verdi.

"Herkes gibi olduğumuz yerde oturup ne yapmamız gerektiğini tartışıyorduk. Akra annesine okulda olanları mesaj attı. Bizi almaya geliceklerdi ve polislere haber vermişler vesaire. Kısa bir süre sonra Akra'nın annesinin tehdit edildiği bir sesli kayıt ve görüntü atıldı. Böyle şeylerde hassastır.. Nefes alış verişinden bayılmaya kadar gidince ne yapıcağımı bilemedim."

Kızın sesi titriyordu ve telefonda görüp duydukları her neyse onu korkuttuğu belliydi.

"Anladım, ismin nedir?"

"Yaprak"

"Yaprak arkadaşınla tecrübeli biri ilgilenicek bu konuda endişe duyma. Telefonda gördüklerinizi göstermeni rica etsem?" dediğimde Eren araya girdi.

"Telefonda hiç bir şey yok."

"Ne demek yok?"

"Karşı taraftan atılan her mesaj silinmiş"

Bir süre düşündüm.

Müdürün odasında bulduğumuz not..

Eğer bu olayla bi bağlantısı varsa muhtemelen o kızın annesine ulaşmamız veya hayatta olduğunu duymamız çok küçük bi ihtimaldi.

Neden diye sorgulamıyordum. Her an her şey olmaya başlamıştı ve bunların sorumlusu tam bi manyaktı. Bu yüzden neden yapıyor diye düşünmektense nasıl kurtulurum diye düşünmek daha mantıklıylı.

Kıza dönüp "arkadaşının yanına git ona destek ol" dediğimde yanımızdan uzaklaşmıştı. Eren'in "ne düşünüyorsun?" sorusuna yanıt olarak "bence bu bi uyarıydı" dedim.

Telefonumu açıp müdürün odasında bulduğumuz kağıdın fotoğrafını gösterdim. Okuyup bana hak verir gibi bi yüz ifadesi takındı.

"Hâlâ beraber hareket edip çalışmamıza karşı mısın bari?"

"Planın mı var?"

Kolunu tutup konferans salonundaki insanları gösterdim.

"Hepsi panik içinde ve akşam oldu farkındaysan. Belli ki bir şeyleri çözmediğimiz sürece burda yatıp kalkıcaz. Bence herkes okula dağılsın, bizimkilerde aralarına karışsın ki bir şey olduğunda haber alabilelim."

Karaağaç KolejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin