0.9🍁

1.9K 179 655
                                    

Sevip saydığım, yorumlarına cevap verdiğim, bana saygısı olanlar direkt okumaya geçebilirisiniz.

Karantinaya tapıp burda kitaba karantina2 diyenler varsa defolabilir misiniz?

Hatta sormuyorum, defolun aq.

Karantina okumadım fakat bi arkadaşıma sordum. Salgın varmış yanılmıyorsam? Bu kitapta okulda kitli kalmalarının sebebi ne? Salgın mı var? Bi psikopat bir gurup öğrenciyi alıkoyuyor. Ayrıca karakterlerimide başka isimlerle eşleştirip kalıplaştırıyorsunuz. Ben bu kitabı bir ay boyunca taslakta tuttum ve planladım. Okumadığım bi kitabın kopyası demeye ne hakkınız var? Yeni okuldan linçlemeniz bitti şimdi burda mı bunaltıcaksınız?

Beni seven insanlara yazıyorum, onlar için güzel anılarımız olsun diye çabalıyorum. Hastayken ve morelim sıfırken biraz olsun kafa dağıtmak için buraya geliyorum, gelip morelimi s*kin diye değil anladınız mı? İnsanda sabır bile bırakmıyorsunuz.

İyi okumalar.

Deniz Ada'dan devam

"Aslı sakin olup elindekini bırak."

Eren Aslı'yı elindeki bıçağı bırakmak için ikna etmeye çalışırken ben hemen arkasında duruyordum.

"O kız mı Eren? Cidden onca yıla rağmen benim yerime onu mu seçtin!?" diye bağırırken bana yaklaşmaya çalışmıştı.

Eren kulağıma "ben onu oyalarken sen arkasına geçip kollarını tut" diye fısıldadı.

Bir yandan Aslı'ya yaklaşırken öbür yandan ikna edici şeyler söylüyordu. Aslı tamamen Eren'in büyüsüne kapılmış gibi davranırken ben arkasına geçmiştim.

Ben Aslı'nın kollarını arkasından tuttuğum sırada Eren elinden bıçağı almıştı.

Aslı'yı iktirip bir kaç adım geri çekildim. Eren yanıma geldi ve tam arkamda durdu. Aslı yere düşmüş ve bana bakıyordu.

Gülmeye başladı?

Hatta kahkaha atıyordu.

"Ne gülüyorsun?" diye sorduğum an karnıma saplanan bıçakla beraber acı içince dizlerimin üstüne çöktüm.

Eren tuttuğu bıçağı karnıma dahada bastırırken Aslı "herkese güvenmenmemen gerektiğini öğretmediler mi sana?" demişti.

Yere düşmüş, karnımdaki bıçağı ellerimle tutuyordum. Eren ayağa kalkıp "ilk cinayetin bu kadar kolay olduğunu düşünmemiştim" dediğinde gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı.

Ona güvenimin boşa çıkması ayrı ona olan hislerim ayrı canımı yakıyordu. Karnımın içindeki bıçak her geçen saniye dahada canımı yakıyor, beni öldürüyordu.

Eren dizinin üstüne çöküp yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Yazık oldu.." diye mırıldandı.

"S-sen bu değilsin, değilsin Eren. Olmazsın"

"Son sözlerin bunlar mı cidden?"

"E-eren..."

Kollarımdan tutulup sarsıldığımı hissettim. Nefes nefese aniden gözlerimi açtığımda karşımda Eren'i gördüm.

Görür görmez kendimi geri ittim.

Kafam arkamdaki duvara çarpıcakken Eren elini kafamın arkasına koydu. O sırada iki elimle bir karnımı yokluyordum.

Hepsi bi rüyaymış diye düşünmenin rahatlığını yaşıyordum. Resmen korkudan terlemiştim.

Karaağaç KolejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin