1.7🍁

1.4K 180 263
                                    

İyi okumalarr

Deniz'den devam

Tek çıt bile çıkmıyordu. Koridorda olduğumuz yerde duruyor ve birbirimizle göz teması kuruyorduk. Yaklaşık beş dakikadır bu böyleydi.

Aynı kızın üçünede yardım etmesi tesadüf olamazdı. Yardımsever biri falan desek okulun ayrı yerlerinde bulunan üç kişiye nasıl yetişti? Bizden sakladığı bir şey vardı. Ayrıyetten benden ikide bir gözlerini kaçırması hiç samimi bulduğum bi hareketi değildi. Madem bu kadar iyi neden yüzümüze bile bakamıyor şuan?

Bizim için uzun süren sessizliği bozan Gökhan oldu.

"Kız peridir? Bilirsiniz ya, masallarda olan şu iyilik perilerinden?" derken sırtını duvara yaslamış çoğumuz gibi kıza bakıyordu. Kıvanç gerçekçi kunuşmak istediğini belli eder bi ses tonuyla "Kitaplarda ya da filmlerde gibi bi halimiz mi var?" dedi. O sırada Gökhan'a bakıyordu.

Aşkın araya girip "Bulunduğumuz bu durumda, özel güçleri olan arkadaşlara sahipken öyle duruyor. Fakat haklısın birazda gerçek dünyaya dönmemiz gerek" dedi.

Eren her zaman yaptığı gibi elini saçlarına geçirip arkaya doğru yaptı. Bir şey düşünür gibi bir yüz ifadesi vardı.

"Söylemek istediğin bir şey mi var?" diye sorma gereği duygum.

"Evet," derken gözlerime bakıyordu. Daha sonra bakışlarını kıza çevirip "Ne olduğunu ve bildiklerini söylemezsen sen geldiğimi bile göremeden ellerimle boğarım." derken sesi son derece tehditkardı.

Aşkın "Bize yardım ediyor. Bu tutumun iyi mi sence?"

Eren "Kapa çeneni kıvırcık kafa."

"Onunla böyle konuşamazsın."

Mavi gözleri benim gözlerimi bulduğunda "Hadi ama aptal bulut.." dedi. "Bulut?" dedim. Gözleri hâlâ bana dikiliyken "Evet bulut, herşeyi görebildiğini sanan aptal bu bulut. Sırf 'arkadaşımı koruyacam' çabalarına girmek için haksız olduğunu söylemiyorsun bile. Ne düşündüğünü söylesene Deniz?"

Bu şekilde üstüme gelmesi hiç hoşuma gitmiyordu. Evet düşündüğüm farklıydı. Bize yardımından çok zararının dokunabiliceği ihtimalini göz önüne getiriyordum. Yinede...

"Konuşsana!?" diye bağıran Kıvanç beni düşüncelerimden sıyırıp alırken etrafındakilere baktım.

Kız "Kendimi açıklamama izin verseniz..?" dediğinde Eren "Sana konuş demedik." dedi.

"Bence kız Ogün gibi olabilir. O da başta iyilik yapıyordu, ne oldu gördük değil mi?"

"Aynı şey değil Deniz." diyen Aşkın benden adım adım uzaklaşıyor ve kızın yanına yaklaşıyordu. "Aynı şey veya değil, davranışları normal mi sence?! Onu bana koruma." dedim. Aşkın kızın yanına geçmiş, onu koluyla arkasına almıştı.

"Korumuyorum. Masum birine zarar vermeye çalışırsanız yaparım."

Eren "Zarar vericek olsak verirdik." dediğinde Kıvanç "Zamanı değil demek ki." dedi. Bu ikisinin amacı ne? Böyle konuşmaları dahada kışkırtıcı.

Gökhan yere oturup bağdaş kurdu, olan biteni oldukça rahat bi biçimde seyrederken "Bence bi bırakında fasulye filizi konuşsun," dedi. Hepimiz ona 'ne?' der gibi baktığımızda yanaklarını şişirip 'pfff' sesi çıkarttı.

"Diyorum ki oturunda kız yani fasulye filizi konuşabilsin. En azından dinlemiş oluruz, sonra ister kellesini kesin ister evlenme teklifi edin." diye tekrarladı kendince.

Karaağaç KolejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin