2.7🍁

910 95 321
                                    

İyi okumalaaar

Deniz Ada'dan devam

Parmaklarımın sarılı olduğu kırık beyaz renkteki kahve kupası ile bakışışıyordum. Elimde soğumuştu resmen, sadece bir yudum içmiştim. Bacağım hâlâ titriyordu, sinir stres olmuştum resmen.

"Ada sakinleşir misin kızım..."

Fakat şuan ne kadar stres olursam olayım annem anlamıyordu tabii.

"Arkadaşımın başına bir şey şey gelmesini beklerken sakin olayım. Olur tabi, neden olmasın değil mi?"

Annem elimdeki kupayı alıp salonun ortasında duran masaya koydu. Yanıma oturdu, elini dizime koydu. "Babanın bir bildiği var ki beklemeni söyledi.." dedi.

Sanki bunu babam bana söylemedi.. Vardır elbette ama elim kolum bağlıymış gibi burda oturmak çok can sıkıcı. Fazlasıyla hemde.

"Anne, o okulda neler oldu bilmiyorsunuz bile. Başına bir şey gelirse ben-"

Annem sözümü kestiğinde "Sorumlu hissedersin." dedi. Başını hafif öne eğdi. Kirpikleri gözünün birazını kapattırken yüzüne bakıyordum.

"Biliyorum tatlım, ancak öyle bi sorumluluk üstlenmene gerek bile kalmayacak inan. Bize biraz olsun güven"

"Güvenmediğimden değil." dedim. Bir süre ağızımı açamadım. "Sadece..." diye mırıldandım. Devamını getiremeden oflayıp arkama yaslandım.

"Babana bırak senn."

"Diğerleri neden evlerine dağıldı? Dışarıda Defne'yi kaçıranlar varsa bizimde peşimizde olmaları muhtemel değil mi?" diye sordum.

Eren Kıvanç ve Gökhan'a evlerine gitmelerini söylemişti babam. Gerçi... Çok şey söyledi ama hangi birini sayayım. Sadece biraz saçma.

"Düşündüğümüz şey ise hayır, hepinizin peşine düşmezler aynı anda."

Annemin açıklamasını duymamla beraber kaşlarım hafif havaya kalktı. "Düşündüğünüz şey nedir?" diye sorduğumda elini dizimden çekti.

"Akşam yemeği yedikten sonra konuşabiliriz" derken ayağa kalktı.

"Hey şuan kaçıyorsun!"

"Neden olmasın"

"Anne ya.."

Bende arkasından kalkmıştım ve onu takip ediyordum ki yüzüme salonun kapısını kapadı. "Çocuk musun.." diye mırıldanırken arkamı döndüm.

Eren Burak'tan devam

Takside evime doğru ilerlerken kafamdaki sesler daha da rahatsız etmeye başladı... Ne mi duyuyordum?

Ne biliyim

Cidden bi anlamı olmayan cümlelerdi ve kafamı karıştırıyordu.

Gözlerimi yoldan alıp sıkıca kapadım.

'Çocuk daha 9yaşında sen kafayı yemişsin.'

'Yer bulmalı'

'Dış boyutun prensini bul'

'Öldür gitsin?'

'Toplantı olayı cidden çok saçma.'

Daha fazla dayanamadığımdan gözlerimi açtım. Dişlerimi sıkıyordum. Okuldan çıktığımızdan beri binde bir bu türden seslee duyuyordum zaten fakat şuan bunlar çoğalıyordu.

Okuldaykende Deniz ile o orospu çocuğunun sesini duyan tek kişiler bizdik.

Acaba...

Telefonumu çıkartıp whatsapp'a girdim. Bir yandanda eve hiç gitmek istemiyordum. En son o kapıdan çıktığım gün babamla beraberdim, okulun ilk günü... O olmadan geri girmek istemedim nedense.

Karaağaç KolejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin