EJDER RUH 2. KİTAP

Bölüm 24: Leydi Keta

Gece, Murnasil 'in üzerine çoktan çökmüştü. Bir kaç saat boyunca uyuyabilmek için fırsat bulabilmiştim. Herkesin aksine Roshan yanımdan bir an bile ayrılmamıştı. Marki mektuplarını yazmaya, Tulga da yarın sabah çıkacağımız yolculuk için bir araba ayarlamaya gitmişti. Keta ve Valeria 'nın ne yaptığını ise ancak on-ikiler bilirdi.

Öksürük krizlerim geri dönmüştü. Bayan Manaste 'nin otlarını tekrar denediysem de, hiç bir işe yaramamıştı. Sağlığım ile ilgili yapabileceğim tek şey, rahibin söylediklerine güvenmek ve Riviih 'e kadar hayatta kalmaya çalışmaktı. Murnasil 'den ayrılmadan önce yapmam gereken hala önemli bir iş vardı. Gece yarısı ziyarete gelecen olan Mora ve Marki arasındaki işbirliğini sağlamam son derece önemliydi. Hiç habersiz bastıran kış şartları, Nehiryeli kasabalılarını telef etmeden önce, yiyecek ve kıyafet yardımı mutlaka ellerine ulaşmalıydı.

Roshan 'ın bana getirdiği, papatya, rezene ve marsıkotu karışımından oluşan çayı içiyordum. Hastalığıma iyi gelmiyordu ama yatıştırıcı bir etkisi vardı. En azından, içinde bulunduğum durumu görmezden gelebiliyordum.

"Şu Ejder Yuvası..." dedim sandalyede oturup, getirdiği bir kitabı okuyan rahibe hitaben. "Hornovan 'da değil mi"

"Evet, Dovinus ama şehrin biraz dışında kalıyor" dedi adam kitabını kapatarak.

"Beni nasıl iyileştirecekler" diye sordum.

"Ejder Yuvası 'nın kendi arşivi vardır, Dovinus. Onlara ait yöntemler, törenler ve bilgiler rahiplerin ulaşabileceği şeyler değil" dedi adam.

"O zaman beni iyileştirebileceklerinden nasıl bu kadar eminsin" diye sordum.

"Çağlar boyunca hiç bir Drognar böyle sorunlar yaşamadı ama haklısınız. Siz bir Drognar değilsiniz, Dovinus. Yine de şöyle düşünün; ejderha ruhunuzu kontrol ederken yok edilemez oluyorsunuz. Kutsal ruh, içinde bulunduğu bedeni koruyor" dedi.

"Şu anda pek öyle bir şey yapmıyor" dedim tatsızca.

"Çünkü uyanık olan insan yanınız. Bir defa ruh taşına sahip olup, iki ruhu birbirine bağladığınızda bedeniniz de hızla iyileşecektir" diye açıkladı.

"Bunlar kesin, yazılı bilgiler mi" diye sordum.

"Maalesef, değil. Sizin gibi bir başkası yer yüzünde yürümedi, Dovinus. Hiç bir şey kesin değil ama oldukça güçlü bir varsayım diyebiliriz. Bedeninizi tahrip eden, kendi içindeki savaşınız. Bu gerekçe ortadan kalktığında, yıkım da duracaktır" dedi adam bir kütüphaneci gibi.

"Oraya gittiğimde bana taşı öylece verecekler mi" diye sordum.

"Eninde sonunda... Tabi, başka dersleriniz de olacak" dedi adam gözlerime bakarak.

"Ne dersi" diye sordum şaşırarak.

"Her türden... Tarih, okuma yazma, eski dil, matematik, savaş sanatları, görgü kuralları... Bir Drognar, bütün tarikatın en üstünde yer alan kesimi temsil eder. Bunu Murnasil aristokratlığı gibi düşünün. Riviih 'in her türden yönetimsel ihtiyacını bu soylu tabaka karşılar. Haliyle, böyle görevlerde ihtiyacı olan bilgileri Ejder Yuvası 'nda öğrenir" diye açıkladı.

"Sanırım bütün o saçmalığa katlanmama gerek yok. Tek ihtiyacım olan şey bir ruh taşı, salon danslarını öğrenmek değil" dedim öksürmeye başlamadan hemen önce.

"Anlıyorum, Dovinus ama aceleci görünmenizi tavsiye etmem. Zaten varlığınız tüm Riviih 'de heyecan yaratacaktır. Bir Dognar gibi davranmanızı, ruh taşını alana kadar söylenenlere uymanızı tavsiye ederim. Daha önce de söylediğim gibi, gerçekten içinizde taşıdığınız kudreti sezecek bile olsalar..." diyen adam sessizleşti.