Bölüm 39: Karasırt Kalesi

523 91 37
                                    

Atlarımız, uzun yolculuğun ardından yorgun düşmüştü. Fısıltı Orman 'da ise binek hayvan yoktu. Yük arabalarını çekmek için ya öküzler ya da katırlar kullanıyorlardı. Bir kaç saatten önce yola çıkma şansım yoktu. Kendar bizi kendi çadırına davet ederken, çocuklar atlarımızı almış, onları otlatıp, dinlenmeye götürmüşlerdi. Bir süre ayaklarımı uzatıp, dinlenmeye benim de itirazım yoktu. Özellikle Roshan 'ın ihtiyacı olan şey kendini toparlamak için bir kaç günlük iyi yemek ve uykuydu.


Kendar 'ın çadırının önünde küçük bir demirci atölyesi kurulmuştu. Geniş çadırın içi ise çeşit çeşit metal, deri ve araçlar ile doluydu. Beş kişi, yere atılmış postların üzerine oturarak diğer isyancıların bakışlarından saklandık.

"Plan ne" diye sordu Kendar.

"Gidip esir alınanları alıp döneceğim. Siz burada bekleyeceksiniz" dedim.

"Tek başına mı gideceksin" diye sordu Fiora.

Kafa salladım.

"Dovinus" dedi Roshan itiraz edecek gibi.

"Hele sen, Roshan... Kendini biraz daha zorlasan hasta yatağına düşeceksin" diye kestirip attım.

"Beni düşünmenize minnettarım" dedi adam içtenlikle. "...velakin savaşırken ihtiyacınız olmasa bile, kötü muamele görmüş müttefikler ile karşılaşabilirsiniz. Belki onların nakliyesinde bize ihtiyacınız olur"

Adamın iyi bir noktaya parmak basmıştı.

"Hem aynı anda her yerde olamazsın. Belki sen saldırıya geçince esirleri bertaraf etmek isteler. İşine karışmak istemem ama biz de gelsek daha iyi olur" dedi Fiora.

"En azından moral desteği için. Bir defa yol arkadaşlığıma alıştın. Bensiz tüm gün at binmekten sıkılırsın" diye katıldı Cekistar.

Anlaşılan uzunca bir süre, huzur dolu bir yalnızlığın tadını çıkaramayacaktım.


Pes ettim. Haklı oldukları noktaları bir açıklama yapmadan görmezden gelemezdim. 

"Tamam öyleyse. Siz de gelin" dedim derin bir iç çektikten sonra. "Hayır, sen kalıyorsun Roshan"

"Beni de sayın" dedi Kendar kararlılıkla.

"Orada işler kolaylıkla ters gidebilir, Kendar. Burada kalıp bizi beklemen daha güvenli" dedim.

"Güveni on-ikiler alsın! Ustam ve sevdiğim kadının hayatı söz konusu, Marver." diyen çocuk panikle ayaklanmıştı.

"Yerine otur, demirci çocuk" diye terslenen Fiora olmuştu.

Kız büyük olasılıkta sinirleneceğimi düşünüp, bir kazanın çıkmasını önlemeye çalışıyordu. Ejderin soğuk dokunuşuna rağmen, Kendar 'ın hislerini anlayabiliyordum.

"Hepinizden daha iriyim ve üstelik baltamı kullanmak için bir sürü fırsatım oldu. Derslerimi hiç aksatmadım. Marver, sana yalvarıyorum. Burada oturup beklememi isteme benden" dedi.

Bir eksik bir fazla, benim için fark etmezdi. Eğer gerçekten istiyorduysa, çocuğun önünde durmayacaktım.

"Pekala" dedim sakince. "Roshan 'ın atını alabilirsin ama gitmeden önce yapmanı istediğim bir kaç şey var"

Kendar şaşkın görünüyordu. Bu kadar kolay bir zafer kazanacağını ummamış gibiydi.

"Tabi. Aklında ne var" diye sordu.

"Hala aranızda bulunanlar içerisinde mutlaka yerel avcılar vardır. Sağlık durumu yerinde olanlar ile üç, dört grup toparlayıp kamp alanının birer saat uzağında devriye gezmelerini sağla" dedim.

EJDER RUH 2. KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin