Merhaba... ❤️
« 15.Bölüm × Şifa »Öleceğim güne doğ, anlatamadıklarım vardır daha, onları duy. Duy ve konuş, susma. Arkamdan bakan gözler olsun, yalnız biri görsün. Beni anla, ben bu dünyayı da kendimi de anlayamadım. Beni duy, kendi sesimi ben bile duymazdan geldim. Zorundaydım, insan olabilmek için önce onları izledim sonrada taklit ettim. Uyum sağlayamazsan ya göç edersin ya ölürsün. Doğanın kanunu...
Onun yere düşmesi demek, benimde beraberinde yeri düşüşüm demekti. Devran tam kolunun üzerine doğru düştüğünden, bende yanına düşmüştüm. Başını geriye atarak sırtını tamamen geriye yasladı. Gözlerimde ve zihnimdeki şaşkınlık yırtıldı, böylece aniden yerimden doğrulup yüzünü kavradım. Parmaklarım tıpkı bir pençeydi, tırnaklarımın ona zarar vermesinden korkarak dikkatle yüzünü kendime çevirdim. Göz pınarlarım yaşlarla dolmuş, yine de taşmıyorlardı.
Ellerimi gördükçe delice korkuyordum. Onun ağzından ve burnundan akan siyah sıvı kadar korkunç muydu bilmiyorum yalnızca yaşadığım her şeyin delice korkunç olduğunun görmüştüm.
"Devran iyi misin? Kahretsin ne oluyor? Ne yaptın sen..." gözlerimi zorla açık tutarken mırıldanıp durdum. Omurgamın başından sonuna kadar büyük bir sızı ve acı duymaya başladığımda sessizleştim. Güçsüzce onu sarsmaya çalışıyorum lakin o gözlerini öylece tavana dikmiş, donuk bakıyordu.
Birinin beni Devran'ın üzerinden çektiğini fark ettiğimde gözlerimi kırpıştırarak önümdeki bulanıklığı silmeyi denedim. Sesleri duyuyordum, dokunuşları hissedebiliyorum ama gözlerim çift görüyor gibiydi. Birçok şey görüyor, hiçbir şey anlamıyordum sanki. Bir kadının sesini duydum. "Kız geldi ama Devran tehlikede. Ona söylemiştim, bunu yaparsa ikinizden birini kesin kaybederiz demiştim! Ne yapacağız şimdi?"
Sesinden daha genç olduğunu anladığım farklı biri sordu. "Laneti bozamaz mıyız?"
Hareket etmeye çalıştım, göz kapaklarımı bile hareket ettiremiyordum. Farklı bir boyuttayım sanki, dönmeye çalıştığım gerçeklik beni reddediyordu. Öylece yerde yatıyorum, duyduğum nefes sesleri var ama hiçbiri bana ait değil.
"Nasıl bir lanetle karşı karşıya olduğumuzu bile bilmiyoruz ki bozalım! Cildi bembeyaz kesiliyor ama simsiyah bir sıvı kusuyor. Nasıl bir şey bu?"
Korkuyorum. Yine ve hep olduğu gibi... Hiçbir şeyi bilmiyorken duyduğum kaçıncı bilmece bu? Kafam karmakarışık. Öldün dediler, ölümüme üzülemeden dünyaya mı döndüm? Ellerimde kocaman pençeler, olaylar arasındaki bağlantıyı kaybettim. Akıl sağlığımı yitirdim, düşünmek çok sancılı.
"Ne yapacağız?"
"Sen kızla ilgilen, ben Habitat'a haber göndereceğim. Bu büyü beni aşar." Kız diyerek bahsettiği ben olmalıydım. Devran beni mahşere yollamadan önce Habitat'dan bahsetmiş, beni oraya götüreceğini söylemişti. Bu kadınlar da orayı bildiğine göre, benim bilmediğim çoğu şeyi biliyor olmalıydılar. Başımı doğrultmaya çalıştım, dönen başımla enseme saplanan acı beni yerimden kılım kıpırdatmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAAT (+18)
FantasíaEllerimi göğüslerimin üzerine kapamak, bacaklarımı birbirine geçercesine bastırmak ve kendimi tüm bunlardan sakınmak istiyordum. En çokta ondan... Bir tür bela gibiydi, vebaldi sanki. "Lütfen, lütfen beni rahat bırak." Beni yönetme düşüncesi bile...