« 1.Bölüm × Felaketler »

141K 2.5K 1.4K
                                    

Hayal dünyama hoş geldiniz. ✨  

Kitaba başlama tarihlerini buraya alalım.

Uyarı: Korona gerçek hayattakinin bire biri değildir, bu kitapta ben koronayı hayal gücüme göre şekillendirdim.



« 1.Bölüm × Felaketler »


22 EKİM 2024

İtaat etmem gereken şey neydi bilmiyordum, fakat O'nun son zamanlarda üzerime cezalar yağdırdığını düşünmeye başlamıştım.

Başımı koltuktan geriye yaslayarak bıkkın bir nefes verdim. Tüm bedenim günlerdir yatmaktan başka bir şey yapmadığımdan bana ait değilmiş hissi yaratıyordu. Bomboştum, cidden, bomboştum günlerdir. Nefeslerim, telaşsız ve basit hızıyla havaya karışırken televizyondaki haber sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Kumanda, koltuğun biraz ilerisinde tıpkı benim gibi rahatça oturan ev arkadaşım, Eylüldeydi.

"Korona Virüsü son verileri tüm dünyada güncellendi. Dün son 24 saatte gelen veriler kan dondurdu. Bir günde 5 bine yakın kişi hayatını kaybederken, vaka sayısı da 671 bini geçti. Sağlık Bakanı dün yaptığı paylaşımda güncel rakamları açıkladı. 100 bini aşan test sayımız ile virüsle mücadelenin ilk gününden bu yana en yüksek test rakamına ulaşıldı." Eylül derin bir nefes vererek kanalı değiştirdi, bu kez farklı bir haber kanalı vardı. "Ülkede Covid nedeniyle son 24 saatte ölüm sayısı 5 bine yaklaştı! Diğer ülkelerde ise korona virüs vaka sayısı bilançosu yükselmeye devam ediyor. Açıklanan verilere bakıldığında toplamda 533 binden fazla kişinin öldüğü görülürken, iyileşen hasta sayısı git gide azalıyor." Kaşlarımı çattım, her akşam aynı rakamları duymak için televizyon başına oturmaktan bıkmıştım.

Korona ilk başladığında hepimiz panik olmuştuk, bazılarımız Çin'den buraya kadar gelmesine ihtimal bile vermemişti. Ancak olaylar hiçbirimizin tahmin edemeyeceği şekilde gerçekleşmişti. Önce tüm dünyaya yayıldı, sonra aşı bulundu ve artık rahatlayacağız derken mutasyonlarla tekrar nüksetti. Şimdi kornanın ilk zamanlarından da berbat haldeydik.

Yeni çıkan mutasyonlar koronanın ilk zamanlarından daha tehlikeliydi.

Yine kanalı değiştirdi. "Devlet başkanı mutasyonlu yeni virüse mi yakalandı? Muhalefetten şok iddia!" Bak işte, bu yeniydi. Bana kalırsa doğru değildi, yalnızca bir iddiadan ibaretti. En azından öyleymiş gibi yapıyorduk.

"Kapat şunu, hep aynı haltları söylemekten başka bir şey yapmıyorlar." dediğimde Eylül gözlerini masum masum kırpıştırarak bana baktı. "Ama ne yapayım Meva? Şu evde senden başka tek yaşam belirtisi televizyon. En azından ne halde olduğumuzu öğreniyoruz. Belirsizlik, yaşayacak mıyız soruları! Bıktım, herkes farklı bir şey söylüyor. Hayır yani öleceksek söylesinler de panik yapmadan sakin sakin ölelim. Umutlandırıp durmasınlar beni ya." gözlerimi devirdim, bu kıza evde kalmak yaramıyordu.

"Biraz abartmıyor musun sence? Korona son dört yıldır bizimle, alıştık artık." Bende son zamanlarda gerilmiştim az çok fakat Eylül gibi değildi durumum.

"Ben mi abartıyorum? Şu anda abartan ben miyim? Kusura bakamda bence şu anda sadece yukardaki abartıyor! Tövbe tövbe, giderayak çarpılacağım şimdi. Biz koronaya alıştık alışmasına da o hiç durmadı. Ne zaman bitti dediysek yine karşımıza çıktı. Üstelik bu kez çok fena döndü gibi hissediyorum." Televizyonu kapatıp, kumandayı sehpanın üzerine bıraktı. Bağdaş kurarak koltuğa iyice yerleşmiş, yönünü tamamen bana çevirmişti. Bense koltukta uzanmış, başımı sarkıtarak camdan dışarıyı seyrediyordum.

İTAAT (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin