19

248 30 0
                                    

Li Feng verdiği söz yüzünden söylemek istemese de karşısında ona yalvaran gözlerle bakan adama daha fazla dayanamamıştı. Her zaman Xiao Zhan'ın da kendisine iyi davrandığını biliyordu ondan birşeyler saklamak hoşuma gitmese de Wang Yibo için herşeyi yapardı. İş yerinde patronu da olsa geri kalan zamanda ona arkadaş, sırdaş olmuştu.

''Li Feng bu bilgilere nasıl ulaştın?''

Xiao Zhan sorusunu tekrarlandığında yere odaklanmış gözlerini onun sesiyle tekrar kaldırmış, beyazlıkları kan kırmızısı olan gözlerine bakmıştı. Bir çok duygu barındıran gözleri şu an duyduğu öfkeyi, acıyı ve özlemi aynı anda barındırıyordu.

''Bay Wang'dan efendim.''

Zhan yüzüne yerleşen şaşkınlığı uzunca bir süre atamamış,  Bay Wang diye bahsettiği kişinin sevdiği adam olmayacağını düşünmüştü.

''Bay Wang?''

Li Feng ona anlamamış gözlerle bakan adamın duruşunu hiç bozmadan baktığını gördüğünde biraz önce olan olaylar yüzünden kimseye kolay kolay inanmayacağını da anlamıştı. Saatler önceki duygu dolu gözler yerini tamamen boşluğa bırakmış, yıllardır  ağzından çıkan isim başka birinin ağzından çıkmıştı.

''Wang Yibo''

Bu isim üniversite yıllarında aylarca bir sapık gibi peşinde dolaştığı, mezun olduktan sonra aynı evde yaşayıp her gün eve gelmesini heyecanla bekleyen adamın ismiydi. En son gördüğünde tatsız bir tartışmayla yanından ayrılmış, bir kaç gün sonra görüşmek için gittiğinde görüşmek istemediğini söylediği için yanına gelmemişti.

Yorgunluğu yüzünün her bir çizgisinde kendisini yavaş yavaş belli etmeye başlamış, göz çevresinde oluşan çizgiler artık dayanılmaz noktaya geldiğini işaret ediyordu bütün dünyaya.

Gecenin sessizliği rüzgarın uğultusuyla bozulmuş, yıldızlar anlaşmış gibi saklamıştı kendini tek tük görünen bulutların ardına. Parlaklığı onun gibi yavaş yavaş sönüyor, siyah geceye dağılmış yıldızlar onun gibi kayboluyordu gözlerinin önünden.

Dakikalar saatleri kovalıyor, ay güneşten kaçmak için saklıyordu kendini maviliğin içinde. Turunculuk bütün gökyüzünü kaplamış, masanın üstünde uyuklayan Xiao Zhan'ın biçimli,güzelliğiyle herkesi kıskandıran yüzüne vuruyordu. Güneş sanki onun güzelliğini kıskanmış gibi inatla bütün parlaklıklarını camdan içeri yansıtıyor, duru güzelliğe gölge getirmeye çalışıyordu.

Dün gecenin hareketli geçen saatlerine inat bu saatler oldukça sakindi. Li Feng verdiği isimden sonra daha fazla birşey söylememek için odadan çıkmış, düşünceler içinde beynini bir bir kemiren adamı geride bırakmıştı.

Çıkmadan söylediği son cümleyi tekrardan hatırlamış, beynini yiyen düşünceler teker teker kaybolmuştu birden.

''Dosya... Li Feng bana dosyayı incelemem gerektiğini söylemişti.''

Xiao Zhan kendi kendine konuşmaya başlamış, koca koca klasörler arasından istediği dosyayı bulup, sayfalarca  kağıttan oluşan evrak yığını başının daha çok ağrımasına neden olmuştu.

Dosyanın üstünde yazan isim bunca zamandır duyduğu ismi tekrardan hatırlatır nitelikteydi.

''Wang Haoxuan.''

Bunca zamandır ofisin her köşesinde deli gibi aradığı bilgiler hiç ama hiç düşünmediği bir yerden çıkmıştı. Wang Yibo her ne kadar iş davalarına baksa da ara sıra diğer davalarıda alıyordu. Elinde birkaç tane boşanma davası, birkaç tane de ceza davası bulunuyordu.

ARE YOU KILLER [YIZHAN]✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin