8

363 30 10
                                    

''Sevgilim ol''

İkisininde aynı anda çıkmıştı ağzından bu kelimeler. Gözleri birbirinin gözlerinin içine bakarken dudaklarından dökülüvermişti sessizce. Bir kaç saniyenin ardından toparlandı iki aşık adam. Birbirlerine verecek cevapları vardı. Ama kalpleri o cevabı zaten çoktan vermişti onlara.

''Seve seve Wang Yibo''

''Seve seve Xiao Zhan''

Güneş gökyüzünden yavaş yavaş kaybolurken belli belirsiz ay görünüyordu hafif kızıllığın arasından. Dolunay bile bu anı beklemiş gibi şahit olmuştu onların aşkına. Güneş daima onların yanındayken bu sefer de ay eklenmişti buluşmalarına. Birbirlerine kavuşmalarına. Güneş kıskanırken onları şimdi ay bile kıskanıyordu bu güzellikleri. Okulun en yakışıklı iki erkeği artık birbirine aitti. Kader onları bir araya getirmişti.

Öpmek istiyor ama öpemiyordu Wang Yibo. Etrafının kalabalık olması onu geri adım atmaya zorlasa da pes etmeye niyeti yoktu. Ayağa kalktığı gibi Zhan'ın ellerinden tutarak arkasından sürüklüyordu. Şikayetçi değildi tabikide. Sevdiği adam ellerinden tutuyordu. Kim buna hayır diyebilirdi.

Kampüse girdiği gibi boş olan sınıfın birine sokmuş, ayağıyla kapıyı tekmelemiş ardından Zhan'ı ittirerek kapıyla kendi arasına sıkıştırmıştı. Onun bu ani ve sert tavırlarını gören Zhan'ın ufakta olsa yanakları kızarmış,utanmıştı. Bu adamın ne yapacağını anlamıştı o yüzden yüzüne bakamıyordu. Eğdikçe daha da eğmişti yüzünü aşağıya doğru.

Ellerinin birini kapıya dayarken diğer elini Xiao Zhan'ın çenesine götürmüştü Yibo. Kırılacak narin bir parça gibi davranıyordu ona. Hafifçe kaldırarak kendine bakmasını sağladı.

''Yere değil gözlerimin içine bak Xiao Zhan''

''Sana aşkla bakan gözlerimin içine. Dikkatlice bak ve orada kendi yansımanı gör. Bu gözler sana daima böyle bakacaklar.''

Çenesindeki eli yanağına götüren Yibo hafifçe okşamış oradan parmaklarını dudaklarına götürmüştü. Onun bu hareketiyle dudaklarını aralayarak kısa bir nefes vermişti Zhan. Yakmıştı o nefes Yibo'nun parmaklarını. Baş parmağını dudaklarına bastırarak baştan sona kadar gezdirmiş,tam dudağının kenarına geldiğinde benin üstüne indirdi parmağını. Dokunup çekmişti hemen parmaklarını üstünden. Xiao Zhan ne olduğunu anlamaya çalışırken birden hissettiği ıslaklıkla irkilmişti. Alev gibi yanan dudakları onun beninden öpüyordu.

Zhan daha fazla dayanamamış eliyle tuttuğu adamın yüzünü kendine bakması için kaldırmış, çölün ortasındaki vahada susuz kalmış dudaklarını  Yibo'nun dudaklarına bastırmıştı. Karşılığı gecikmemişti. Yibo elleriyle ensesinden tutmuş kendisine çekmiş,yapabilirmiş gibi daha fazla bastırmıştı dudaklarını dudaklarına. Çöldeki vaha da su bulmuştu. Xiao Zhan bu adamın dudaklarında hayatta kalacak suyu bulmuştu.

***

3 sene sonra

Sonunda zamanı gelmişti. Yıllardır deli gibi hazırlandığı sınava sonunda girmiş,sonuçların ay sonunda açıklanmasını bekliyorlardı sadece. Savcı olup olamayacağı bu sınava bağlıydı. Çok çalışmıştı. Sevgilisini hayal kırıklığına uğratmamak için gece gündüz deli gibi çalışmıştı. Aldığı motivasyon ise onun öpücükleriydi. Sırf o öpücükler için inadına bazen anlamıyormuş gibi haylazlıklar yapıp suratını asıyordu. Wang Yibo ise dayanamayıp onu öpücüklere boğuyordu. Yaramaz bir çocuktan farkı yoktu. Yaşı ilerledikçe daha da çocuklaşmıştı. Ama Yibo bu çocuğu  deli gibi seviyordu. Her gün bu çocuğa daha da çok aşık  oluyordu.

ARE YOU KILLER [YIZHAN]✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin