Yanlış duyduğunu düşündü Zhan. Memurun yanılmış olabileceğini ya da başka bir ihtimalle isim benzerliğiydi.
''TUTUKLANDI?''
Buğulu gözleriyle memurun gözlerinin içine bakıyordu. İnkar etmesini beklerken karşısındaki adamdan onaylama gelmesi gücünün tamamen tükenmesine sebep olmuştu.
Anlamamıştı. Daha kendisi bulamazken polisler onu hemen nasıl bulmuştu? Daha birşey kesin değilken nasıl tutuklamışlardı?
Hemen Dr.Ziyi'yi arayarak sonuçların çıkıp çıkmadığı sormak için telefonu eline almıştı. Elleri titriyor, telefonu düşürmemek için ayrı bir çaba harcıyordu.
Telefon çalar çalmaz karşısındakinin sesini duymadan sorular sormaya başlamıştı.
''Sonuçlar çıktı mı?''
''Sanada merhaba Zhan.''
''Ziyi lütfen şu anda uğraşamam. Sonuçlar çıktı mı?''
''Tabiki de hayır Zhan. Daha kaç saat oldu ki hemen sonuçlar çıksın. Sanki prosedürü bilmiyormuş gibi konuşuyorsun.''
Daha fazla konuşmadan telefonu kızın yüzüne kapatmıştı.
''Neler oluyor?''
Sandalyesine kendini bıraktığı gibi başını elleri arasına almış,parmaklarını saçlarının arasına geçirmiş çekiştiriyor bir yandan da kendi kendine konuşuyordu.
''Daha sonuçlar çıkmadan nasıl tutuklandı? Gözaltına bile almadan mı tutukladılar?''
Mırıldanmasını sadece kendisi duyuyordu. Memurun ona seslendiğini duymayacak kadar dünyadan tamamen kopmuş kendi içinde ayrı bir dünya oluşturmuştu.Dolunay gökyüzünde daha da yükseğe çıkıp kendini tamamen belli ederken saatlerin nasıl bu kadar hızlı geçtiğinin farkında değildi.
''Nasıl bu kadar çabuk bulunup tutuklandı? Nerede bulmuşlar Yibo'yu?'' Sorduğu soruları memurun cevaplamasını bekliyordu.
''Şubedeki arkadaşım onun kenar mahalledeki küçük bir motelde bulduklarını söyledi.''
Zhan iyice işin içinden çıkılmaz bir noktaya ilerlediklerinin farkındaydı.
''Peki onun orada olduğunu nerden biliyorlarmış? En son telefon sinyali evin orda kesilmemişmiydi?''
Memur, savcı Zhan'ın şüphelerinin yersiz olmadığını anlamıştı. Sorular hiçte mantıksız değildi.
''Daha sadece ilk incelemede parmak izi çıkmıştı. O bile kesin değilken nasıl onu bir motelde bulup tutuklamışlar?''
Zhan konuşmaya devam ettikçe bu durumun ne kadar karışık ve bir o kadar da şüpheli olduğunu kesin bir şekilde anlamaya başlamıştı.
''Ve en önemlisi en son konuştuğumuzdan beridir haber alamadığım Yibo'nun motelde ne işi var?''
Sorular.
Sonu gelmeyen işi daha da yokuşa süren sorular. Düşündükçe kalbinin derinliklerindeki acı yerini daha beter bir acıya bırakıyordu. Sanki biri kalbini bıçakla yerinden söküp avuçlarının arasında sıkıyordu. Her nefesini sevdiği adam için alıyordu. Okul zamanlarından bu zamana kadar yanından bir gün bile ayrılmamış adamı saatlerdir görmüyordu. Saatler ona yıllar gibi gelmişti. Ama onu bu durumdan kurtarmak istiyorsa asla kendini bırakamazdı. Ne kadar üzülürse üzülsün, ne kadar canı acırsa acısın. Kendi önemli değildi. Önemli olan onun daima sevdiği adamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARE YOU KILLER [YIZHAN]✔
FanfictionSevdiği için her şeyden vazgeçerdi Xiao Zhan. Peki onu düştüğü bataklıktan kurtarmak için neleri feda ederdi? Mesleğini? Hayatını? Aşkını? Belkide her şeyini...