Sonuçlar...
Belli belirsiz hissettiği duyguları memurun dedikleriyle boğazına yumru gibi çöküp kalmıştı. Sorgu odasının penceresinden ömrünü adadığı herşeyden çok sevdiği adama bakıyor diğer yandan da yanındaki memura yüzündeki o herşeyi inkar eden ifadesiyle gözlerini dikmiş bekliyordu.
''Kim haber verdi sonuçların çıktığını?''
Kısık ve buğulu çıkan sesiyle memurun gözlerinin içine bakarak sorduğu soruydu. İlk defa bir şeyin cevabını bu kadar çok merak ediyordu.
''Dr.Xian efendim.''
Duyduklarını bir kez daha onaylamaya ihtiyaç duymuş olacak ki şaşkınlıkla sorusunu yinelemişti.
''Kim dedin?''
Şaşıran yüzüne bakan memur anlamsız bakışlarını ondan çekmeden devam ediyordu konuşmasına.
''Dr. Xian Wu efendim''
Herşey karışmış, birbirine giren olaylar çözülmeyi beklerken karşısına çıkan engeller gittikçe çoğalıyordu.
''Ne! Anlamadım? Şuan dava Dr.Ziyi'de. Nasıl olurda sonuçları size Dr.Xian rapor edebilir?''
Aldığı cevap ise tamamen bir hiçlikten ibaretti.
''Bilmiyorum efendim. Bizde raporun Dr.Ziyi tarafından gönderileceğini düşünüyorduk. Aniden Dr.Xian'dan gelince amirimde çok şaşırdı.''
Daha konuşacak ne kalmıştı ki. Engeller karşısında dağ olurken asla pes etmezdi. Sevdiği adam için canını verirdi ama yinede pes etmezdi.
''İçeri gireceğim. Ben girdikten sonra kamerayı kapat özel olarak konuşacağım onunla.''
Memurun itiraz etmeyeceğini bile bile devam etmişti söyleyeceklerine.
''Sadece beş dakika.Ondan sonra açabilirsin.''
Yıllarca aynı durumda kalmışlardı Savcı Xiao Zhan'la. Her zaman sorguya başlamadan önce konuşur, karşısındaki adamın gerçekten suçlu olup olmadığını anlamaya çalışırdı. Kameralar altında üzerindeki baskıyla herkes gerilir yalan söylerdi çünkü. Bu yüzden memurda daha fazla itiraz etmeden kabul etmişti. Katı ve otoriter olması tamamen işiyle ilgili olduğu zamanlardaydı. Geri kalan zamanlarda cana yakın,şakacı,herkesle iyi anlaşan biriydi. O yüzden sevilirdi.
Daha fazla beklemeden odadan çıkıp yan odadaki o kasvetli, bir o kadarda soğuk odaya doğru gitmek için koridora çıkmıştı. Kalbi ona kavuşacağı için heyecandan atmayı kesecekmiş gibi hissederken,dizlerinin bağı çözülmüş ayakta durmak için gereğinden fazla çaba sarfetmesi gerekmişti.
Adımları son bulduğunda kapının koluna elini atmış, oyalanmadan tuttuğu soğuk demir parçasını aşağıya indirmişti. Araladığı kapıdan gördüğü bedeni gördüğünde gözlerinden akan yaşları durduramıyordu bile.
''Seni çok özledim sevgilim.''
Wang Yibo'nun birden karşısında özlemden deliye döndüğü bedeni görünce onun gibi tutamadığı gözyaşları yanaklarından adeta sel olmuş akıp gidiyordu. Kızaran gözleri Zhan'ın gözlerinin içine bakarken buğulu gördüğü yüzünü daha net görebilmek için üstündeki kazağın koluna silmişti ışıltısını hala yitirmemiş gözlerini.
''Se... Seni çok.. Çok özledim...''
Ardından oluşan sessizlik Zhan'ın ellerinden tuttuğu adamı kendine çekip sarılmasıyla bozulmuştu. Kokusunu ciğerlerine dolana kadar çeken Yibo sarıldığı adamın huzur veren sesiyle birazda olsa sakinlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARE YOU KILLER [YIZHAN]✔
FanfictionSevdiği için her şeyden vazgeçerdi Xiao Zhan. Peki onu düştüğü bataklıktan kurtarmak için neleri feda ederdi? Mesleğini? Hayatını? Aşkını? Belkide her şeyini...