4

456 40 31
                                    

Neydi beni kendisine çeken?

Görünüşü? Evet muhteşemdi. Belkide bu zamana kadar gördüğü en yakışıklı erkekti.

Sesi? O kalın genizden gelen sesi kulaklarını  dolduruyordu.

Ya kokusu? İşte herşey onun yüzündendi.

Resmen ona doğru çekiliyordu. Anlamadan görüşünü tüm beynini  meşgul ediyor , saatlerce onu izliyor, kokusu burnuna geliyordu. Onu izlemek sapıklık gibi görünsede kendini bir türlü ondan uzaklaştıramıyordu.

Derslerde sürekli Yibo'yu izliyor, onun yüzünden derse  odaklanamıyordu. Koridorda bir daha yanıma yaklaşma dedikten sonra Yibo sürekli ondan uzak durmaya çalışıyordu. İlk günün heyecanıyla Zhan'la konuşsada sadece öylesine verdiği bir selamdan ibaretti. Ama şimdi birazda olsa tanımıştı. Ve Yibo öyle insanları hiç sevmezdi. Havalı, cıvık, okulun gözdesi, ukala bunların hepsi Zhan'ı anlatıyordu. Yibo ise tamamen ağır başlı, sessiz, gerekmedikçe konuşmayan bir tipti. Pusuk bir karakteri vardı.

Avukat olmak için geldiği bu okulda birazcık zor zamanlar yaşıyordu. Konuşmayı sevmeyen adam nasıl avukatlık yapabilirdi ki? Ama hayaliydi bu meslek, küçüklüğünden beri hemde. Babasının işleri iyiyken ortağı yüzünden karşılıksız çek ve senetten dolayı dolandırıcılıktan bir süre ceza evinde yatmış, daha sonra kendisinin bir suçu olmadığı ispatlandıktan sonra çıkabilmişti. Yibo'nun babasız geçen o günleri onu öyle çok yaralamıştı ki o zaman kendisine bir söz vermişti.

''Asla benim gibi küçük çocuklar baba sevgisinden mahrum kalmasın. Hemde başkaları yüzünden''

O zamandan beri yükleniyordu kendine. Okulunu bitirip başarılı bir avukat olmak için. Dersleri iyiydi tek sonurunu insanlarla iletişimdi. Onu da bir şekilde halletmeliydi.

***

Her Medeni Hukuk dersinde Zhan'ın kendisini izlediğini farkediyordu. Artık tahammül edecek durumda değildi. Aşırı rahatsız oluyordu bu durumdan. Odaklanamıyordu.

Ders bittikten sonra herkes çıkmış sadece Yibo ve Zhan kalmıştı. Kimsenin olmadığını fırsat bilen Yibo yüzündeki sinirli ifadeyle ona doğru yürümüş, duvarla kendi arasında sıkıştırmıştı. Dirseğiyle boğazına bastırmış, tehdit ederek Zhan'ı korkutmaya çalışıyordu.

''Ben sana benden uzak dur yoksa bir daha ki sefere daha kötü olur dememişmiydim? Neden sürekli gözlerin benim üstümde? Artık tahammül edemiyorum. Dayak yemek istemiyorsan benden uzak dur . Ve o bakışlarını üstümden çek.''

Zhan'ın bir şey demesini beklemeden elini çekmiş masanın üstüne koyduğu çantasını alarak kapıdan çıkıp gitmişti.

Ardından bakan Zhan ise daha da tuhaftı.

''Ahh gerçekten Wang Yibo seni tanımak için sabırsızlanıyorum.''

**

Gittiği her yerde Wang Yibo'yu takip ediyor, bunu yaparkende Zhuocheng'i de peşinden sürüklüyordu. Nelerden hoşlanıyor yavaş yavaş öğreniyordu.

Sabahları okula motoruyla geliyordu.

Okulda derse girmeden önce hafif birşeyler atıştırıyor, öğlende filtre kahve içiyordu.

Çıkış zamanı tek arkadaşı olan Song Jiyang'la biraz vakit geçirip motoruyla gidiyordu

Resmen geçen iki buçuk ayda farklı hiç birşey yapmamıştı. Her gün aynı rutinleri tekrarlıyordu. Bir yerden sonra Zhan bile ne yapacağını bildiği için onu takip etmeyi bırakmıştı. Sadece saatine bakıyor, ne yapacağını söylüyordu. Onu tek gördüğü zaman ders saatiydi. Ondada biraz daha uzak durup arkasından izliyordu.

ARE YOU KILLER [YIZHAN]✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin