8.BÖLÜM: "YOK OLMAYAN GÜNEŞ"

2.6K 247 66
                                    

Selamlar. Keyifli okumalar diliyorum
İnstagram: @ cananseckn

Oylarınız ve yorumlarınız benim en büyük azim ve ilham kaynağım. Emin olun🤍 yazacağınız ufak bir yorum ve yıldızı doldurmak sizin için küçük ama benim için büyük bir şey. Umarım beğenirsiniz

Acılar öyle ağırlar ki, sığmazlar tek bir âna. Şimdi yaşadım dersin ama fersah fersah dolaşır geçmişi. Kimisi geçmişten de ziyarete gelir. İçleri daralır tek bir anda ya.

İşte hep acıtır acılar. Kendilerini unutturmak istemezler. Unutamazsın.

Dedem mesela.

Onu kalbimde taşıdığım o büyük sevgi acıyordu çünkü bedeni toprak olduğunda ona olan özlemim kuru bir topraktan bitecek olan çiçek gibiydi.

Ona verdiğim sözler de vardı benim.

Çok üzülme derdi bana, sanki benim elimdeymişim gibi. Lakin bilirdi piyano ile unuturdum her bir acıyı, üstünü siler gibi. Sonra söz istedi benden, olur da nefesimi kesecek kadar bir acı yaşarsam ve o yanımda yoksa... O zaman piyanoya sarılmayacaktım. Ağlayacaktım.

Söz istedi benden ama yarayı onun açacağını nereden bilebilirdi?

Ölümü içimdeki nefesi kesti ve ben ağlayamadım. Ertesi günü piyanoya koştuğumu hatırlıyorum. Parmaklarımı notların üstüne koyduğumu... Ama sonra çalamayışım.

Ağlamak istemiştim ama ağlayamamıştım.

Söz verdiğimden çalmamıştım da. İşte o günden peri parmaklarımın uçları kaşınıyordu ama bir damla göz yaşı dökmeden yapamazdım.

Ağlamak istiyordum.

Olmuyordu!

Peki şimdi niye geçmiş eski bir tanıdık misali ziyarete gelmişti zihnime? Neden bana bu acıyı çektirmekten zevk alıyordu? Sorular cevaplanamayacak bir şekilde karışıktı ve ben içinden sıyrılacak gücü kendimde bulamıyordum.

"Hey," dedi saçlarını kıvırcık bir şekilde bırakan Aleyna. Elini yüzüme doğru salladığında daldığım bataklıktan bir nebze sıyrıldım ve yüzeyde derin bir nefes aldım. "İyi misin sen?" Sorusu ile başımı öylesine salladım ve zorla da olsa gülümsemeye çalıştım. İnanıp inanmadığını bilmiyordum ama hislerim kesinlikle kanmadığını söylüyordu.

"Sen bu aralar biraz..." dedi ve duraksadı. Yarım kalan cümlesi ile kaşlarımı kaldırırken rüzgar saçlarımı dağıttı. Okulun bahçesinde çimlere oturuyorduk. Sabah Aleyna'nın evinde uyanmış ve birlikte okula geçmiştik. Yağız ile partiden sonra hiç konuşmamıştım ama Aleyna'nın dediğine göre morali bozukmuş. Mesaj atmıştım fakat aldığım tek şey tek ok olmuştu. Arda ve Alp dışarıdaki işlerini halletmek üzere geç kalacaklarını söylediğinden Aleyna ve ben yalnızdık.

"Nasılım?" dedim hafifçe gülümserken. Dudaklarını birbirine bastırdı ve omzunu silkti. "Bilemiyorum. Sanki seni rahatsız eden bir şey varmış gibi."

İçimdeki ses, desene.

Cümlesinin ardından kahkahası kulaklarımı tırmalarken tepki vermemek için kendimi kastım ve başımı iki yana salladım. "Uykumu pek alamıyorum bu aralar. Ondan olabilir."

Gece üç. Buluşuruz hep.

"Ama sıkıntı yok yani," dedim geçiştirircesine. "İyiyim."

Gözleri arkamdaki giriş kapısına kaydığında kaşlarını kaldırdı ve dudakları yuvarlak bir şekil aldığında arkamı dönecekti ki hızla elini kaldırdı. "Sakın dönme!"

HAYALDEN PORTRELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin