Merhabalar.
Uzun ve anlamlı bir bölüm oldu, beni zihnen zorladı ama her şeye değdi.
Umarım beğenirsiniz✨
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Onlar benim ilhamım🤍
Bana ulaşmak için:
İnstagram: cananseckn
Twitter: cananseckn
''Elma dersem çık, armut dersem çıkma!'' diye bağırdı gözleri maviliklerle parlayan oğlan çocuğu. Etrafına dikkatle baktı ve kızın yürüyen saçlarını görmediğinde derin bir nefes aldı. Arkadaşının upuzun ve gür saçları vardı. Ne zaman ona baksa yürüyen saç, der onu kızdırırdı. Onun kızması ile iyice neşelenir ve kız ona küstüğünde beceremediği halde saçlarını örerdi.Uyurken bile bozmazdı.
Küçük kız saklandığı yerden arkadaşını hayran hayran izledi. Ona ne zaman baksa kalbi kaşınıyordu. Sürekli gülmek istiyordu ve kollarını boynuna sarmak istiyordu. Arkadaşını çok seviyordu.
Dişlerini dudaklarına bastırdı ve gülmesini durdurmaya çalıştı. Arkadaşının elma demesini bekliyordu ama ısrarla demiyordu.
''Armut,'' dedi çocuk gülerken. Kız çıkmak istedi ama oyun kuralları yüzünden çıkamadı. O sıra koridordan gelen sesler ile kız korku ile yerinden fırladı. Hızla arkadaşının yanına koştu. ''Geliyorlar!'' dedi kız kalbine sığdıramadığı korkusu ile. Oğlan çocuğu korkmasına rağmen kızı arkasına aldı ve dokuz yaşında olmasına rağmen korkusunu belli etmemeye çalıştı. Çünkü arkadaşı yeterince korkuyordu ve onun kahramanı olmak istiyordu.
Odanın büyük beyaz kapısı açıldığında önlüklü adam içeri girdi ve sevimlilikten ziyade korkunç bir şekilde gülümseyen adam ile kız ağlamaya başladı. ''Annemi istiyorum!'' dedi kız bağırarak. Oğlan çocuğunun dudakları titredi. O da annesini istiyordu ama hiç annesi olmamıştı ki. Tek bildiği ailesinin elini tuttu ve sıkıca sardı. Kız da aynı şekilde elini sıktı.
''İlaç zamanı,'' dedi adam. Çocukların ikisi de çığlık attı.
Bedenime elektrik şoku verilmişçesine yataktan fırlarken sırtımdan akan terler uzun bir yol çizdi. Ciğerim öyle bir sıkışmıştı ki asla nefes alamıyordum. Derin derin nefeslerimi içime çekerken ayağa kalkmaya çalıştım ama başım öyle bir dönüyordu ki düşmemek için elimi bir yere tutmaya çalıştım. Fakat bir şeyler yere düştü ve kulağımda çınlayan kırılma sesi ile acı ile gözlerimi yumdum.
Odamın kapısı aniden açılıp içeriye ışık vurduğunda ellerimi yere dayayarak kalkmaya çalışıyordu. ''Kızım?'' dedi endişenin kol gezdiği ses ile babam. Kollarımda elini hissettim ve beni bir bebek gibi yatağa kaldırdı. ''İyi misin? Ne oldu? Kâbus mu gördün yine kızım?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALDEN PORTRELER
Genç KurguErmeda Lav piyano çalmaktan vazgeçtiği gün parmak uçlarının sızısını dindirmek için başladığı resim sayesinde bir yabancı ile tanışır. Bu yabancıyla okulun asansöründe mahsur kaldığında ikisinin de ayaklarına dolanmış hayatın ipleri, birbirlerinin b...