Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"İyi misin?"
Natasha destek olmak istercesine elini omzuma koyduğunda omuz silktim.
"Nasıl hissettiğimi bilmiyorum, bu oldukça tuhaf."
Hafifçe gülümseyerek konuştuğumda Natasha aynı şekilde karşılık verdi ve geri çekildi.
"Onu getiriyorlar."
Sam karşıdan konuşarak geldiğinde hafifçe boğazımı temizledim ve geri çekildim.
"Bunu istemiyorsan eğer-"
Jackson hızlıca konuşmaya başladığında kafamı iki yana salladım.
"Sorun yok, istiyorum."
Jackson bana kararsız bir bakış atarak geri çekildiğinde ilerden gelenler ile omuzlarımı dikleştirdim.
"Merak etme, onu kafesine kapatmışlar."
Jackson mırıldanarak konuştuğunda gözlerimi askerlerin yanında gelen ve gerçekten kafes denebilecek şeyin içindeki Bucky'e diktim. Ürpermiştim.
Fury bizi görüp durduğunda onların da durması ile derin bir nefes verdim. Fury'nin üzerinde olan bakışlarım Bucky'e kaydığında göz göze gelmemizle bir adım geri çıktım. Belimde hissettiğim el ile kafamı yukarı kaldırdığımda Tony hafifçe gülümsedi ve kulağıma doğru fısıldadı.
"Sorun yok, her zaman buradayım."
Bir şey söylemeden Fury'nin söylediklerine odaklandım.
"Onu sorguya alacaklar."
"Kendisinde mi?"
Steve kısık bir sesle konuştuğunda Fury kaşlarını kaldırdı.
"Sen söyle Yüzbaşı."
Steve bir şey söylemediğinde hafifçe boğazımı temizledim ve Bucky'e doğru ilerledim. Askerler öne doğru çıktığında Fury'nin elini kaldırmasıyla bir şey yapmadan eski yerlerine geri döndüler. Cama iyice yaklaşarak gözlerimi Bucky'nin üzerinde dolaştırdığımda Bucky yerde olan bakışlarını bana çevirdi.
"Seni hatırlıyorum, kim olduğunu biliyorum."
Bir şey söylemeden ona baktığımda Bucky derin bir nefes verdi.
"Neler yaptığımı hatırlıyorum Asteria."
Fısıltıyla konuştuğunda hafifçe gülümsedim ve cama biraz daha yaklaştım.
"Unutsaydın bile sana hatırlatırdım, Bucky."
Kısık bir sesle konuşup ona son kez bakarak geri çekildim. Bucky askerlerle birlikte götürüldüğünde derin bir nefes vererek diğerleri gibi peşlerinden ilerledim. İçeriye girdiğimizde Natasha'nın yanına oturdum ve bilgisayar ekranına bakmaya başladım. Bucky'i getirmişlerdi.
