Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Demek Stark ve sen?"
Jackson bir kez daha alayla konuştuğunda sinirle konuşacağım sırada mutfağa giren Tony'nin kafasına sertçe vurmasıyla duraksadı. Herkesten kıkırtılar çıktığında Jackson gözlerini devirdi ve bakışlarını Tony'e çevirdi.
"Artık ilişkinizi onaylamıyorum."
Tony yüzünü buruşturarak bana doğru baktı.
"Bu neden konuşuyor?"
Parmağını Jackson'a doğrulttuğunda kıkırdadım ve hızlıca ayağa kalktım.
"Sizin atışmalarınızı izlemek çok eğlenceli ama gitmem gerek."
"Nereye?"
Tony kaşlarını kaldırarak bana baktığında hafifçe gülümsedim.
"Dışarıya çıkacağım."
Tony tek kaşını kaldırdı ve hafifçe kıpırdandı.
"Neden tek başınasın?"
Gözlerimi devirdim ve ağzı dolu olan Jackson'ı işaret ettim.
"O da geliyor."
Tony gözlerini devirdi ve alayla güldü.
"Hâla tek başınasın."
Kıkırdadım ve kafamı iki yana sallayarak yanağına ufak bir öpücük bırakarak geri çekildim.
"Sonra görüşürüz."
Tony genişçe gülümsediğinde yanında oturan Jackson'ı yakasından çekiştirdim.
"Kalk hadi, gidiyoruz."
Jackson beni umursamadan ağzına birkaç şey daha tıkıştırmaya çalıştığında yüzümü buruşturdum.
"Eğer kalkarsan Tony arabalarından birini ödünç verecekmiş."
Tony gözlerini büyüterek bana baktığında Jackson hızlıca ayağa kalktı ve parmağını Tony'e doğrulttu.
"Turuncu olanı alırım."
Gözünü kırparak konuştuğunda Tony ağzı açık bir şekilde bana baktı.
"Öyle bir şey demedim."
Kaşlarımı kaldırdım ve bakışlarımı yenilmezlere çevirdim.
"Dediğini duydunuz değil mi?"
Steve kafasını onaylar anlamda salladığında Clint ve Natasha aynı anda konuştu.
"Duydum."
Tony kaşlarını çatarak onlara baktığında kıkırdadım ve Jackson ile birlikte mutfaktan çıktım. Jackson ceketini üzerine geçirip kapıyı açtığında acelesiz adımlarla dışarıya çıktık ve siyah arabaya doğru ilerledik.