Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bu işte gayet iyisin ha?"
Steve nefes nefese konuşarak kendini savunduğunda boş anından yararlanarak ayağına sertçe vurdum ve yere düştüğünde hafifçe kıkırdadım. Steve kaşlarını kaldırarak hiç beklemediğim bir anda yere düşmemi sağladığında göz devirdim.
"İntikam diyorsun ha?"
Steve gülerek kalkmam için elini uzattığında ayağına sertçe vurdum, bu iyi olmamıştı. Steve son anda yerden destek alarak durduğunda ellerim göğsüne gitmiş, gözlerim korkuyla büyümüştü.
"Eğer az önce üzerine düşseydim ne olabileceğini tahmin ediyorsun, değil mi?"
"Muhtemelen ezilirdim, en iyi ihtimalle birkaç kırık."
Steve hafifçe gülerek kendisini zorlanmadan yana attı.
"Bende öyle düşünmüştüm."
Kısık bir sesle konuşarak elini uzattığında bu sefer tuttum ve kendimi ileriye çekerek kalktım.
"Ezilmekten kurtulduğuma göre artık gitsem iyi olur."
Steve güldüğünde hafifçe omzuna vurarak salondan çıktım ve onu yalnız bıraktım.
Odaya girip kısa bir duş aldıktan sonra uyuşuk adımlarla koridorda ilerlemeye başladım. Kapılardan birinin arkasından gelen sesle adımlarım durdu ve yavaşça oraya doğru ilerlemeye başladım. Kapı açıldığı an çıkan kişiye vurmak için elimi kaldırdığımda buna fırsatım olmadan elim yapışkan bir maddeyle duvara yapıştı.
"Bu ne be?"
Karşımdaki genç çocukla aynı anda bağırdığımızda çevikçe botumun içindeki bıçağı çıkardım.
"Sen kimsin?"
Yine aynı anda bağırdığımızda merdivenlerden gelen sesler ile gözlerim oraya döndü.
"Asteria, Peter?"
Adının Peter olduğunu öğrendiğim çocuğun gözleri bana döndüğünde kaşlarım çatıldı.
"Tanrım! Ne oluyor burada be?"
Tony hafifçe gülerek bana doğru yaklaştı.
"Peter Parker, şu örümcek çocuk. Bu zamana kadar tanıştırmamış olmam benim hatam."
"Örümcek adam."
Peter cılız bir sesle konuştuğunda Tony ona ters bir bakış attı.
"Ve bu da Asteria, kız arkadaşım."
Peter'ın şaşkınlık dolu gözleri benden ağ ile duvara sabitlediği duvara kaydı.
"Tony Stark'ın sevgilisinin eline ağ attım."
Şaşkınlık içinde konuştuğunda kıkırdadım ve elimi duvardan çektim.
"Evet, bunu sonra konuşuruz."
Tony alayla konuştuğunda Peter boğazını temizledi ve suratındaki şaşkınlığı atarak bana doğru ilerleyerek eli uzattı.
"Peter Parker, tanıştığıma memnun oldum efendim."
Uzattığı elini sıkarak hafifçe gülümsedim.
"Asteria Brown, ayrıca şu efendimi at Peter."
Peter genişçe gülümsediğinde omzuna hafifçe vurdum.
"Bu gürültü de ne?"
Clint elinde turşu kavanozu ve uykulu gözleri ile odasından çıktığında üçümüz de onu umursamadan salona doğru ilerledik.
•
Midemdeki bulantı yüzünden yavaşça ayağa kalktığımda gözlerim salonun her bir tarafına yayılmış, çoğunluğu sızan arkadaşlarımı buldu. Tony'i Peter'ın koluna sarılmış uyurken gördüğümde sessizce kıkırdadım ve kafamı iki yana salladım. Kimseyi uyandırmamaya çalışarak dönen başımı umursamadan koridora çıktım. Yarı kapalı gözlerimle ilerlerken çarptığım bedenle geriye doğru sarsıldım ve kendimi düşmeden zorlukla durdurdum.
"Üzgünüm, iyi misin?"
Duyduğum boğuk sesle kısılmış gözlerimi biraz yukarıya kaldırdım. Parmaklarımla daha net görebilmek için gözlerimi açmaya çalıştığımda sonunda Bucky olduğunu anladığım kişi kıkırdadı ve kolumu tutarak yürümeye başladı.
"Gel hadi, seni yatıralım."
Bir şey söylemeden beni yürütmesine izin verdim, sırtım çok geçmeden soğuk yatakla buluştuğunda kollarım istemsizce boynuna dolandı. Tişörtün açık bıraktığı boyun kısmım Bucky'nin boynundaki künyeye değdiğinde homurdandım.
"Soğuk."
Fısıltıyla konuştuğumda boynuma ufak bir öpücük bırakıldığını hissettim.
"Isınacaksın."
Üstüm örtüldüğünde hafifçe sağa döndüm ve hala elimi tutan Bucky'nin koluna sarıldım. Kim olduğunu anlayamıyordum, sadece sıcak olan bu bedene sarılmak istiyordum.
"Bana ne yapıyorsun Asteria, bu her neyse durdur lütfen."
Söylediklerini umursamadan iyice mayışan bedenime uydum ve uykuya daldım.