öylesine bir anı

1.7K 142 10
                                    

Akad yanımda yatıyordu. Daha doğrusu yatıyora benziyordu. Az önce yaptığım büyü işe yaramamıştı.

Başka bir tane daha buluruz, dedim tavana bakarken.

Bu kaçıncıydı, diye cevap verdi.

Sekiz, diye fısıldadım. Sessiz söylersem daha az görünecekmiş gibi geliyordu.

Defterin sahibini bulmak için uzun süredir uğraşıyorduk. Her türlü büyüyü denemiştik ve işe yaramamıştı.

Yarın Kayra okula dönüyor, dedim.

Nereye gitmişti ki diye cevap verdi Akad meraklı bir şekilde. Okul idaresi onu bir seminere göndermişti dedim ve elimi lambaya doğru uzatıp  yüzüme gelen ışığı engelledim.

Onu kıskanıyorum, deyiverdi Akad birden.

Nasıl yani, dedim gözlerimi kocaman açarak. Sonuçta Kayra artık gözümde güzel görünüşlü pisliğin tekiydi ve okulda onu gördükçe yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tutuyordum. Ne zaman benimle konuşsa gülümseme taklidi yapmaktan yanaklarım ağrıyordu.

O, dedi ve duraksadı. Kısa bir tereddütten sonra tamamını söyledi.

O yaşıyor.

Sen ölü müsün sanki, dedim sinirle sol kolumun üstüne doğrulup Akad'a bakarak.

Hüzünlü yeşil gözlerini gözlerimden kaçırdı ve ne farkım var, diye cevap verdi.

Bana bak, dedim sinirli bir şekilde ama bakmadı.

Akad bana bak, diye sesimi yükselttim.

Annenler duyacak, dedi. Umrumda değil, diye cevap verdim.

Akad'ın umutsuzluğu beni de iyice umutsuzluğa sürüklüyordu ancak bunu ona belli etmemeliydim.

Zaten endişeleniyorlar senin için, dedi sessiz olmam için parmaklarını dudaklarına götürdükten sonra.

Somurttum ve bacaklarımı kendime çekip oturdum.

Ne yazık ki haklıydı. Okulda olmadığım zaman zarfında hep Akad'laydım ve bu tuhaf davranmama neden oluyordu annemlerin açısından. Bazen ben yemek yerken Akad'la göz göze geliyordum ve sırıtmaya başlıyordum. Bazen birlikte film izlerken bana filmle ilgili komik veya ilginç yorumlar yapıyor, kahkahalar atmama neden oluyordu. Bazen ise ders çalışırken beni motive etmeye çalışıyordu. Ve bazen ben ona kitap okuyordum.

Bunlar hiç tuhaf şeyler değildi sonuçta ama annemler göremiyordu Akad'ı...

Hoş, görselerdi onu, şu an yanımda böyle rahatça uzanmasına izin vermezlerdi.

Babam kim bu kız saçlı çocuk derdi belki Akad'ı görseydi. Tabii sonra bizi vururdu.

Yan gözle Akad'a baktım. Saçlarını seviyordum. Uzun olmalarını, kahkaha attığında ahenkli bir biçimde sallanışlarını, uyumlu dalgalarını...

Saçlarına dokunmak istediğimi fark edince kısa süreli bir şok dalgası panikle birlikte tüm bedenimi sardı.

Neler düşünüyordum ben böyle?

Sakin ol, dedim içimden kendime. O ruh da olsa bir erkek. Hem de şeffaflığına rağmen çok güzel bir erkek. Ondan etkileniyorsun ve o hep yakınında olduğu için ister istemez böyle şeyler düşünüyorsun.

Mantıklı tarafıma teşekkür ettim. O sırada duygusal yanım hemen karşı çıktı.

Sadece yakın olduğunuz için mi? Her konuda bilgili oluşu, doğallığı ve dobralığı,uçarılığının altında yatan narin kişiliği, olgunluğu... Bunlar da gitmiyor mu hoşuna? Hem onun için endişeleniyorsun, okuldayken bile aklın onda oluyor, o olmadığında kendini dev bir boşluğun içinde bulmuyor musun?

Şizofrenin Not DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin