Beynim Hata Verdi

2.3K 136 8
                                    

Bayılacak gibi hissediyordum ki kendimi yanıltmadım. Mal gibi Kayra'ya baktım. Göremiyorsun, diye mırıldandım ama duyduğundan emin olamadım.

Sonrası karanlık...

Gözlerimi açtığımda Kayra ve kızıl kız bana bakıyordu. Hastaneye gitmeliyiz, dedi Kayra aceleyle.

Ben ise olayın şokunu atlatamamış bir şekilde sağa sola bakıyor, onu arıyordum.

Kayra beni omuzlarımdan tuttu ve kendine bakmaya zorladı.

5 dakikadır baygınsın ve şimdi de tuhaf davranıyorsun, dedi. Ayağa kalktı ve elimden tuttu.

Hastaneye gidiyoruz, dedi.

O sırada onu tekrar gördüm ama o tepkisizdi. Bizi görüyor gibi durmuyordu.Hatta aramızda gibi bile durmuyordu. Ancak onu görmek tepki vermemi sağladı.

Kayra bırak, dedim biraz sertçe.

Tepkime mi ismiyle seslenmem nedeniyle mi bilmiyorum ama şaşkın bir şekilde bana baktı.

Elimi elinden çekip iyiyim, içim geçti, kahve çarpıntı yaptı galiba, dedim ve kararlı bir şekilde çatık kaşlarına ve beni sorgulayan siyah gözlerine baktım.

Derin bir nefes verdi.

Neden sana inanmak zorundayım hiç bilmiyorum, dedi.

Kızıl kız meraklıca bizi süzüyordu. Çekingence iyi olduğuna emin misin, dedi.

Asıl siz iyi misiniz, bir hayaletle birlikte yaşıyorsunuz ya hani, dememek için dudaklarımı birbirine bastırmam gerekti.

Sakince kafamı salladım. Gülümsedi ve çekik yeşil gözleri biraz daha kısıldı.

Sevindim, bu arada benim adım İlay, dedi. Ben de ,Gece, gerçi biliyorsundur, dedim gülümsemeye çalısarak ancak yan gözle koridorda transa geçmiş gibi dikilen Akad'a bakıyordum.

Kayra sıkıntılı bir şekilde Gece nereye bakıyorsun dedi. Çok huzursuz görünüyordu. Gerçi tüm duyularım birbirine karışmıştı.

O sırada Akad transtan gelir gibi oldu. Kafasını kaldırdı ve göz göze geldigimizi hissettim. Ama dediğim gibi, sadece hissettim, miyop-astigmat olduğum için net seçemedim.

İyi misin, dedi. Sesi endişeli ve korkmuş geliyordu ama nedenini bilemedim. O an onun için gerçekten üzüldüm. İyiyim, diye mırıldandım ancak beni duymamış gibi odasına girdi.

Yol boyunca öylece oturdum. Beni eve bıraktığında tam anlamıyla harabeydim.

Annemle ne konuştum, yemekte ne yedim, odama nasıl gittim, o pijamaları kim giydirdi, hiç bilmiyordum.

Yatağa uzandığımda öylece tavana baktım.

Akad...diye fısıldadım.

Kafamda milyonlarca soru vardı ancak sormam gerekse hangisinden baslayacağımı bilemez öylece bakardım tahminen. Kafatasım çatlayacak gibi ağrıyordu.

Şu an tek umduğum kafamın icinde sesini duymaktı, benimle konuşmasıydı...

Bekledim ve bekledim... Ancak cevap gelmedi.

Umutsuzca sola döndüm ve kafamı yastığıma gömüp gözlerimi kapattım.

Neden onun öyle donuk öyle durgun bir şekilde koridorun ortasında dikildiğini düşündüm. Ve sesindeki tınıyı...

İlay onun mırıldandığını söylemişti, belki de uyanmaya çalışıyordu, yardım istiyordu. Kimsenin seni duymaması, görmemesi... Delirmemesine şaşırdım.

Belki de delirmiştir, dedi sorgulayıcı yanım. O zaman kızgın bir ruh olur herkesi öldürürdü dedi ukala ve muzip yanım. Seslerini bastırmak istercesine yorganı kafama çektim. Ağlamak istiyordum. Ancak aglamadım.

Aglamadım ve uyudum.

Gözlerimi Papa Roach-Last Resort ile açtım. Yataktan dogrulurken her şeyin bir rüya olmasını diledim. Ama biliyordum, gerçekti her şey.

Ayaklarımı sürüyerek mutfağa gittim.

Buzdolabının yanındaki açık kahve gözü açtım ve ilacımdan bir tane aldım. Avucumun içindeki ilacı süzdüm uzun uzun.

Ne yapacaktım?

Hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam edebilirdim, onu gördüğümü kimse bilmiyordu sonuçta.

Kafamı sallayarak kendimi yalanladım.

Biliyordu, o biliyordu... Çok yalnız ve kaybolmuştu üstelik. Rahat rahat oturamazdım. Ayrıca sebebini bilmediğim bir şekilde beni kendine çekiyordu. Sesini kafamda duydugumdan beri istemsizce ,o sesi ,onu düşünürken buluyordum kendimi.

Ancak neden duymuyordum sesini, o odada benimle konuşmuştu. Kafamda sesini duyabiliyordum hem önceden. Şimdi niye konuşmuyordu benimle?

Beynimde şimşekler çaktı.

Ben o aptal ilaçları aldığım için benimle konuşamıyordu. O şeyler beynimi uyuşturuyordu.

Ani bir kararla lavabonun deliginden yolladım ilacı.

Bir yolunu bulacaktım, ona yardım edecektim.

Korkuyor muydum? Fena halde.

Ne yapacağımı biliyor muydum? Hayır.

Sana yardım edeceğim Akad, diye fısıldadım.

Her ne kadar beynim hata verse de...

Şizofrenin Not DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin