Defterler, defterler

2.3K 139 14
                                    

Evet, tabii ki diyebilirim, dedim siyah pofuduk çizmemle karda yol çizerken.

Sonuçta merhaba Kayra Akad'ın defterleri varmış onları alabilir miyim,dersem izin verecektir, dedim.

Sesim iğneleyici çıkıyordu. Eksi on beş derece havaya rağmen dışarıda servis bekliyordum. Dudaklarım yeni botoks yapılmış izlenimi verirken konuşmaya zorlandığım halde mırıldanıyordum.

Off Gece, dedi Akad ve beynimin içi gıdıklanır gibi oldu.

Elbette öyle demeyeceksin, bu daha çok gizli bir görev gibi , dedi.

Gırtlağımdan yükselen kahkahayı geri yolladım. Ciddi olduğu için sinirim mi bozulmuştu yoksa bu bana komik mi gelmişti bilmiyordum.

Tamam hadi diyelim ki gizlice alacağım. Evinize gelmek için ne diyeceğim, dedim.

Servise binerken günaydın, dedim hissizleşen dudaklarımı oynatarak.

Servisin sıcağı bacaklarımda ve kollarımda bir karıncalanmaya yol açacak gibi duruyordu ve benim lügatımda "tatlı karıncalanma" diye bir şey yoktu.

Karıncalanmanın her türlüsü işkence gibi geliyordu.

Kirli sarı renkli tekli koltuğa yerleşirken Akad cevap verdi:

Beni görmek istediğini söylersin.

Olmaz, dedim yanağımın içini kemirerek.

Nedenmiş o, dedi. Sesi bozulmuş mu geliyordu kafamda kurguluyor muydum emin olamadım.

Niye bozulayım, dedi çemkirir bir tonla ve ben yerin dibine girmek istedim. Ancak bu isteği hemen beynimden uzaklaştırdım. Seni görmek istediğimi söyleyemem çünkü konuyu senden bile açamıyorum, hemen değiştiriyor, dedim.

Beni pek sevdiği söylenemez, dedi.

Senin için endişeleniyor, seni seviyor inan bana, diye mırıldandım ve ses tonumun yumuşaklığının ona ulaşmış olmasını umdum.

Belli bir süre cevap gelmedi ancak varlığı orada,beynimde, bir yerdeydi.

Ders iste, dedi düz bir tonla.

Efendim, diye düşündüm.

Özel ders iste, ya da etüt gibi bir şey, dedi.

Evinde verir mi ki, dedim.

E orası da senin ikna kabiliyetine kalmış, dedi.

Ya reddederse, dedim tereddüt içinde.

Sanmam, öyle birisi değildir. Kaldı ki senin hoş bir kız olduğunu düşündüğüne eminim. Seni yanlış anlamaz, dedi.

Pekala, dedim servise sigarasını atıp binen ve servisi sigara-parfüm karışımı kokutan çocuğa dik dik bakarken.

Gözlerini benden kaçırdı ve arkama oturdu.

Rahatsız olmuş birkaç kişi daha olmalıydı çünkü söylenenleri duyabiliyordum.

Umarım o da duyabiliyordur, diye geçirdim aklımdan.

Kim duyabiliyordur, dedi Akad ilgiyle.

Amaan boşver, dedim. Elimi boşver dercesine salladığımı fark edince sanki havaya yelpaze yapıyormuş gibi davrandım.

Hareketlerime dikkat etmeliydim.

Okulda tüm gün kötü bir şey yapmış utangaç bir öğrenci gibi Kayra hocayı gözledim. Akad'ın cesaretlendirme konuşmalarını görmezden geldim ve Sena'ya neyim olduğunu anlatamadım.

Şizofrenin Not DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin