Şizofrenin Not Defteri

Kıskançlık

Dayının adı neydi, diye fısıldadım zorlukla. Kayra sorduğum sorunun gereksiz bir şey olduğunu düşünmüş olmalı ki konumuzla ne alakası var, diye sordu. Kayra ve keçi inadını yenmenin tek yolu sürekli aynı şeyi tekrarlamaktan geçiyordu. Bunu bildiğim için sabit bir ifade ile suratına bakıp heyecandan dolayı dalgalanan ses tonumla yine dayısının adını sordum.

Mustafa, dedi nefesini verip geriye doğru yaslanırken.

Demek o kadın haklıymış, diye düşündüm içimden.

Tam ismi N ile başlayan ve dayısını tanıyan bir kadın olup olmadığını soracaktım ki beynim ben burdayım dercesine bir çığlık attı ve iç sesim sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

Eğer varsa ne diyeceksin Gece? Büyülü güçlerim mi var, diyeceksin? Hayır, eğer öyle biri yoksa ne diyeceksin? Merak ettim mi, diyeceksin?

Belki de Kayra'ya söylemeliyim, diye cevap verdim asabi iç sesime.

Akad'ın fikrini almadan Kayra'ya söyleyemezsin, diye yanıtladı beni.

O zaman şimdilik salağı oynuyoruz, diye homurdandım içimden.

Benden bir cevap bekleyen Kayra'ya döndüm.

Ne olduğunu düşünüyorsun, diye sordum sakin ancak ilgili görünmeye çalışarak.

Dediğim gibi, dedi boğazını temizleyip ve bana kaçamak bir bakış attı.

Seni yargılamayacağım, diye yanıtladım bana bakan tedirgin gözlerine bakarak.

Bunun üzerine anlatmaya devam etti.

O defterlerde veya kitaplarda işte her neyse, büyüler vardı. Akad belki de birini denedi. Tehlikeli birini...

Öyle bir şey yapabilir mi, diye sordum.

Akad, çok uçuk biriydi, epey çılgın bir ruhu vardı ve çok meraklıydı. Sırf merakından bile denemiş olabilir.

Eğer senin gibi zeki biriyse denediğini sanmıyorum.

Kayra gözlerime baktı. Haklısın, diye mırıldandı. Daha sonra bıkkın bir şekilde ellerini siyah dalgalı ancak kısa kesim saçlarının içinden geçirdi.

Bilmiyorum Gece, kafam çok karışık. Ben bu duruma neyin sebep olduğunu bilmiyorum, bazı fikirleri var ama kafayı yiyecek gibi oluyorum düşününce.

Düşünme o zaman, diye yanıtladım onu.

O zaman ne yapayım, dedi sitemkar bir sesle.

Akad'a güven, diye yanıtladım onu.

Cevabım onu şaşırtmış olmalıydı ki Akad'a mı, diye sordu.

Eğer senin kadar inatçıysa gelecektir işte, güven ona, eğer onun baygınlığının büyü zımbırtısıyla ilgisi varsa kesinlikle bir yolunu bulacaktır, diye devam ettim konuşmama.

Kesinlikle saçmalıyordum ancak Kayra'ya verebileceğim başka cevabım yoktu.

Kayra kararsız gözlerle bana baktı.

Daha sonra cevap verdi.

Zaten bu konuyu sevmiyorum. Hatta o lanet defterleri görmemek için kolilere kaldırdım. Niye yanıma aldığımı soracaksan eğer, hiç bilmiyorum, içimden bir ses onları almam gerektiğini söyledi.

Belki de o ses Akad'dı diye geçirdim içimden.

Her neyse, diye mırıldandım.

Daha sonra saate baktım. Bana 10 dakika gibi gelse de epeydir oturuyor olmalıydık.