Yasemin...

251 20 17
                                    

** UFAK Bİ NOT **

Okuma sayısı kadar vote gelmiyor.
Zaten yorum hiç gelmiyor.
Sizin kitap hakkında ki düşüncelerinizi merak ediyorum. Bazenleri mesaj geliyordu. Beğenildiğine dair yada farklı. Ama artık oda yok. Ve bu beni üzmüyor değil.
Lütfen düşüncelerinizi paylaşın.
Eleştiri yada olumlu fark etmez.
Düşünceleriniz benim için önemli.
Voteleri de unutmayalım. 😇😇
İyi okumalar 🙃😜😇😊

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

Dilan karşısında ki askerî görünce silahına davranmıştı ki, askerin uyarısıyla geri çekti elini;
"Kıpırdama, vururum!"

"NE OLUYOR BURDA?!"
Bu sesle rahatlamıştı Dilan.
Bu komutanın sesiydi.

Ömer askerlerden Cihan üsteğmenin iki terörist yakaladığı haberiyle dışarı çıkmıştı. Ama karşısında gördüğü ile afallamıştı.
Bu sarı bukleli Dilan'dı ve yanında başka bir kadınla. Burda ne işleri vardı?

"İndir silahını!" emrini verdi Cihan'a
"Ama yüzbaşım-" demişti ki sözünü kesti Ömer "sana silahını indir diyorum!" dedi dişlerinin arasından
Ve Cihan indirdi silahını

"Ne oldu?" dıyerek Dilan'a döndü.
Ne kadar da özlemiş...

"Ayaklanmışsın bakıyorum." dedi Dilan
"Evet. Sayende" dedi Ömer gülümseyerek.

Dilan ikisine şaşkınca bakan askerî farkedince konuyu değiştirdi;
"Size misafir getirdim." dedi Yasemin'i işaret ederek ve devam etti;
"Zor durumdaydı, kurtardım. Size birtek emanet edebilirim."

"Kim ki?" dedi Ömer

"Köyünde annesi babası öldürülmüş ve kaçırılmış. Bizim sığınaktan kaçırdım."

"Sen o sığınaktan birşeyler kaçırmaya ne güzel alıştın." dedi Ömer gülerek

"Bazıları ilkti. Ne yapayım mecbur etti." dedi Dilan imalı bir şekilde hafif tebessümle.

Ömer Dilan'ın kastettiği kulübede ona söylediği ağır laflar olduğunu farkedince, Dilan'ın yanında mahzun duran kızı işaret ederek;
"Kardeşimizin adı ne?"
"Yasemin" dedi Dilan.

"Cihan bacımızı içeri götür. Önce güzel duş alsın. Sonra yemek verin." dedi Ömer
Emrinin yerine getirilmediğini farkedince "Cihan?" diyerek Cihan'a döndü.
Cihan ise karşısıda kıvırcık uzun saçlı, güzel kıza meftun olmuş bir şekilde gözlerini ayırmadan bakıyordu.

"Cihan!" dedi uyarır şekilde.
Yine Cihan'dan tık yok.
Kız ise utanarak bakışlarını yere eğmişti.
Ömer "ya sabır" diyerek onlardan bakışlarını ayırdığında Dilan'ın kıkır kıkır güldüğünü gördü ve Ömer'de gülmeye başladı.
En son dayanamayıp arkada nöbet tutan askerlere emir verdı;
"Erler bacımızı içeri götürün. Duş alsın sonra sıcak bir yemek verin." dedi ve mırıldandı;
"Cihan bakışlarıyla kızı bitirmeden."

Ömer'in fısıltısını duyan herkes kahkahalarla gülmüştü.
Daha yeni bu kahkaha sesleri ile kendıne gelen Cihan "ne oluyor?" deyince kahkahalar daha da yükselmişti.

"Hiçbirşey olduğu yok asker. Sadece yeni kurtardığım kızı sen bakışlarınla öldürüyordun" deyince Dilan yine gülüşmeler duyulmuştu. Cihan ise bozulmuştu.

Askerler Yasemin'ın yanına gelince Dilan Yasemin'e döndü;
"Ben gidiyorum. Kendine iyi bak" diyerek sarıldı. Ardından askerlere dönüp "sağolun" dedi ve hızla uzaklaştı.

SÖZ VERİYORUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin