Kınalı Kuzum..

201 19 5
                                    

İkiside şaşkınlıkla alkış sesinin geldiği tarafa baktıklarında dakikalardır onları kıkırdayarak izleyen askerî gördüler. Derin bir nefes alıp rahatlamışlardı askeri görünce ama bır yanda da yakalandıkları konumdan dolayı ıkısınınde yanakları kızarmıştı.

"Kalk!" diye ittirdi Ömer'i Dilan

Ömer Dilan'a dönerek "Kalkmasam ne olur?" dedi kısık ve muzip sesiyle.

"Kalk lan üstümden! Deli misin divane misin?"

Ömer sırıtırak Dilan'a sanki yakın değilmiş gibi daha da yaklaştı.
Dilanın kocaman gözleri daha da kocaman açıldı ve heyecandan nefes almayı unutmuştu resmen. Az önce dişi aslan gibi saldıran o değilmiş gibi, put gibi durmuş Ömer'den gelecek en küçük hareketi bekliyordu.
"Divaneyim. Ama senin Divanenim" Dedi Ömer ve baş parmağı ile işaret parmağını Dilan'ın kıpkırmızı olmuş yanaklarına koyarak hafif içe doğru baskı yapıp Dilan'ın dudaklarını açmasını sağladı ve devam etti konuşmasına "Ve Dilan nefes al. Korkma öpmem"

Ömer'in çemberine girmiş Dilan telsizden gelen sesle kendisine gelebilmişti.

"Öküz! Öpmezmiş.Zaten öpemezsin" diye kendi kendine mırıldanarak sinirle Ömer'i itti ve telsize uzandı.

"Cihan mıydı bu konuşan askerin adı?" dedi askere.
Komutana soramazdı. Ona bakmaya bile utanıyordu suan. Az önce salak salak onun tuzağına düşmüştü.

Asker başıyla onay verince Dilan telsize yöneldi.

"Cihan asker!" dedi Dilan ve telsizde hemen o sert ses gelmişti.

"Senin bu telsizde ne işin var lan!"

Dilan bu sözlere göz çevirdi
"Buda komutan gibi öküz" Deyince Ömerin ben burdayım dercesine öksürük sesini duyunca elini herneyse dercesine sallayarak telsize tekrar döndü;
"Çok konuşma da dinle beni.
Sizin komutan sizden 750 km uzakta sol tarafta mağaranın içinde. Gelin alın ve acele olun. Çünkü yaralı var." deyip kapattı telsize sonra Ömer'e dönerek "yakala" deyip hala yerde oturan Ömer'e fırlattı telsizi.

"Benden bu kadar. Gidiyorum şimdi. Ha söyleyeyim bir daha ki sefer bu kadar merhametli olup ta yardım etmem. Haberin olsun" dedi ve Ömer'in birşey demesine fırsat vermeden hızla oradan uzaklaştı 

Onu kafasında binlerce soru işareti ile izleyen Ömer, askerin sesiyle ancak kendine gelebildi.
"Yüzbaşım belki haddim değil ama o size baya abayı yakmış. Sizde ona" deyip gülen askere Ömer tek kaşını kaldırarak;
Eğer burda yaşananları birinden duyarsam-"
Asker ellerini teslim olurcasına kaldırdı ve;
"Görmedim🙈
Duymadım🙉
Bilmiyorum 🙊"

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

PAT PAT

"Komutanım!!! "

"Yüzbaşı Ömer SEYLAN"

"ASKER"

"YETİŞİN SALDIRI VAR"

PAT PAT

"VURULDU VURULDU"

"SAĞ TARAFTAN"

"SAVUNUN ASKERLER"

PAT PAT

"ASKEEEEEEEERRRR"

"KIMLER?"

"KAÇ KİŞİLER"

PAT PAT

"NOLUYOR? "

SÖZ VERİYORUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin