"Siz Davud kızı Dilan Hezdar iyilikte, kötülükte, hastalıkta, sağlıkta İbrahim oğlu Ömer SAYLAN'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
Dilan dudaklarının arasından çıkacak cevap sonunda eşi olacak adama baktı. Oda gözlerıne kadar bellı olan ışıltıyla bakıyordu sevdiği kadına. Dilan karşılıksız bırakmadı o hayran olduğu bakışları ve heyecanın doruklarına kadar ulaşan bı tebessüm yolladı sevdiği adama..
Ardından yıllar önce kendısıne düşman olan ama az önce Dilan'ın dağlardan kurtardığı kadınla evlenen ve şuan ise damatlığı ile şahit koltuğuna oturup kendısıne bakan Cihan'a baktı.
Nereden nereye? dıye geçirdi içinden.
Birazdan kocası olacak adamla yıllar önce dağlarda öldüresiye savaşıyorlardı.
Ama şimdi bembeyaz gelinlik içinde, oda damatlık içinde eşi olacaktı."Canım?" Ömer'in sesıyle silkelenen Dilan Ömer'e dönüp iç çekerek baktı, ardından mikrofona dönüp "eveeet" dedi.
Kuvvetli bir alkış serüveninden sonra nikah memuru Ömer'e döndü ve aynı soruyu tekrarladı .
Ömer Dilan'a uzunca bakıp mikrofona döndü;
"Çok sabrettim çok bekledim, çok boğuştuk. Ama sonda aldım" Ömer'in sözlerıyle salonda ufak bır gülüşme oluştu Dilan ve Ömer'de dahil. Ve Ömer sözlerıne devam etti;
"10 yıl bekledım senı, bır ömür beraber olalım dıye. Nasıl o zaman söz vermiştim, şimdide bır ömür senı seveceğime, yanında olacağıma her anında söz verıyorum. Ve evet senı eşim olarak kabul ediyorum Dilan SEYLAN"Yüksek bır alkış ve ıslık serüvenı olurken, Dilan Ömer'in kendısıne kendı soy ısmıyle seslenmesını atlatmaya çalışıyordu.
Memur gülümseyerek şahitlerının onayınıda aldıktan sonra hayran kaldığı çifte döndü;
"Bende sizi karı-koca ilan ediyorum. Allah mutluluk versın." deyip aile cüzdanını Dilan'a uzattı."Ahh" Ömer karnına yediği dirsekle iki büklüm oldu ve hızla Dilan'a döndü
"Ne yapıyorsun güzelim? Ayağıma basman gerekıyordu, karnıma dirsek atmıyorsun!"Dilan istifini bozmadan ıkı büklüm olan Ömer'e cevap verdi;
"Hiçbirşeyımız normal değildi. Düğünümüzde her adet normal olsaydı içimde kalırdı"Ömer gülerek doğruldu "gel buraya" deyip Dılan'ın yanaklarından tutup kendıne çekti ve gözlerını kapatıp alnından öptü.
Dilan o an yerınden çıkacakmıs gibi çarpan kalbıyle savaş verirken zar zor konuştu;
"Sen bana nasıl söz verdıysen bende sana söz verıyorum kocacım. Senin yıne başına bela olacağım..." Ömer gülerken Dilan tarafından ittirildi;
"Ay yeter bu kadar romantiklik valla bünyeye ters. Gidelim şunlardan kurtulup az eğitim yapalım, paslandık"Ömer şaşkın şaşkın bakarken Dilan'a Cihan Ömer'in halıne gülerek omzuna vurdu;
"Kardeşim şaşırma normal biriyle evlenmedın. Kendıne yakışr şekilde yerınde durmayan, aksiyondan da uzak durmayan bırını aldın. ""Yenge bekle gelıyorum. Bak HK 416 benımdır"
"Hah sen öyle san asker"
Ömer şaşkınlığını atlatıp kıravatını genişletirken mırıldanıyordu;
"Başına bela olacağım derken, harbi ciddiymiş"SON....
Evet arkadaşlar kitabımın finalı geldı sonda.. Evet çok geç geldı. Ama maalesef zaman zor oluyordu. Umarım beğenmişsinizdir. Her bır bölümde kı her bır oylamanız yada bazen yaptğınız yorumlar benı çok mutlu edıyordu. Lütfen vote ve yorumlarınızı unutmayın. Hanı voteler okuma sayısının yarısı dahı olmuyordu bu bazen hevesımı kırıyordu. Ama yıne de bıttı. Okuyan herkese çok teşekkür ederim.. Seviliyorsunuz. Hoşçakalın.... ♥😞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ VERİYORUM
Teen Fiction"Dilan!" diye seslendi Ömer ardından. Dilan ismini Ömer'den duymasıyla ilkte afalladı. Sonra ise hemen toparlanarak güler yüzüyle ona döndü; "Efendim Komutan?" Ömer önce kalbine sonra aklına işaret ederek konuştu; "Unutma şu fani dünya da ölsek te...