Beeenn geldiğim🤗🙈♥
Nasılsınız?Bölüme başlamadan önce ufak bir konu hakkında üzüntümü belirtmek istiyorum.
Biliyorsunuz zor bir süreçten geçiyoruz ve hem dersler hem hayatım arasında, siz beklemeyın dıye cumartesi yada pazar gününe bölüm sıkıştırıyorum.
Hanı ben öyle yazmak için yazmıyorum. Gerçekten kafa yorarak çabalayarak, sizlerin iyi bir bölüm okumanızı isteyerek, basit olmamasına özen göstererek yazıyorum. Ve bunun karşılığında pek bir vote almamak üzücü oluyor. Okuma sayılarının yarısı bile değil vote. Ve bu yazma hevesimi de kırıyor. Acaba olmadı mı dıye düşünüyorum. Sizin yorumlarınız voteleriniz mutluluktur benım için ♥Lütfen votelerinizi yorumlarınızı unutmayın. 🤗♥İyi okumalar diliyorum...
♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
5 saatlik bir sorgu ve mahkemenin sonucu Ağrı Ağır Ceza Hapishanesine 7 yıl hapis cezasıyla girmişti Dilan...
"Al bu kıtapları içeride okursun canın sıkıldıkça" diyerek elinde kı 3 kitabı uzattı Ömer gardiyanların kelepçeleyip götüreceği Dilan'a...
Dilan önce aldığı kitaplara hüzünle baktı ardından komutana
"İçin rahat mı komutan? Tıktın benı 7 yıl içeri""Dilan ben senin içeri girmene sevinmiyorum. Sen bir hata yaptın şuan bedelini ödeyeceksin. Hem senin cezan müebbetti. Sadece kendin teslim olduğuna dair ifade verdiğin, asker şehit etmediğin, devlete 4 kere yardım ettiğin için ve benım sayemde 7 yıla düştü."
"Çok zahmet ettin, sağol" dedi Dilan gözlerini devirerek
"Yüzbaşım acelemiz var" deyince gardiyanlar, Ömer Dilan'a son kez bakıp;
"Sayılı gün çabuk geçer. Seni nasıl burada böyle yolculuyorsam, 7 yıl sonra çıktığında da böyle karşılayacağım. Söz veriyorum""Söz namustur komutan" dedi Dilan buruk bir gülümsemeyle
Kendinden emin şekilde tekrarladı Ömer "Söz veriyorum"
"Kendine iyi bak komutan"
"Sende" dedi gardiyanlar eşliğinde giden Dilan'ın arkasından el sallarken...
Gitmişti işte...
Sevdiği kadını kendi elleriyle
hapse atmıştı...Gitmişti...
🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗
- 8 AY SONRA -
Ömer rafta kı kitabı alarak satıcıya uzattı "birde bunu ekleyelim" diyerek
Yaşlı amca tatlı tebessümüyle askerin elinde kı kitabı aldı ve poşette, diğer kıtapların yanına koydu.
"Evlat seni 8 aydır falan tanıyorum. Bu 8 aydır her ayda 2 kere gelip benden kitap alıyorsun.
Ama çok dertli görünüyorsun.
Yani hüzünlü bir şekilde girersin buraya, kıtapların arasından beğendiğin bir kıtap olduğunda eline alır bır kaç dakika o kıtaba yüzünde kı tebessümle bakıyorsun. Sankı kıtaba değil de, birine bakar gibi. Sonra alıp gidiyorsun. Bir söz var bilirsin derdini anlatmayan dermanını bulamaz"Ömer yaşlı amcayı sözü bitene kadar sabırla ve tebessümle dinledi. Sonra tek bir cümle söyleyip, parasını ödeyip çıktı sahafçıdan;
"Amcacım ben zaten her bir kitapta onu görüyorum, bu kitaplarda onun için"🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗🔗
"Sende kalk bulaşıkları yıka!" dedi koğuşun üstünü olarak görülen Rojin
Korkutucu bir bir kadın ve herkes çekiniyor. Dilan hariç... Ona ne korkutucu geliyor ne çekiniyor.
Ve Rojin'in şimdi kı emride Dilan'a idi.
Fakat Dilan herzaman kı gibi vurdum duymaz."Sana diyorum lan" dedi Rojin Dilan'ın omzuna vurarak
Dilan bir anda Rojin'in elini tuttu ve ters çevirdi.
Şişman bedeniyle masaya yığılan Rojin acı içinde inlerken, Dilan elini daha da sert çevirerek konuştu;
"Bir daha sakın! Sakın ama sakın bana emir verme! Dokunma!""Se-senin onlardan ne farkın var!" dıye zorla konuştu Rojin karşısında onlara hayret ve korkuyla bakan diğer kadınları işaret ederek
"Benım onlardan bir farkım yok. Ama seninde domuzdan farkın yok. O yüzden haklısın bizi kendinle eş tutamazsın. Tekrar uyarıyorum bir daha ne bana ne bu kadınlara emir verme!"
Dilan bunları söylerken Rojin yerinde kuduruyordu. Ama Dilan hala ellini tuttuğu için hareket edemiyordu.
O sıra açılan demir kapı ile Dilan Rojin'i sertçe yere itti.
Gardiyan önüne diz çökercesine düşen Rojin'e bakarak sırıttı, onun bu hali hoşuna gitmişti. Sonra hemen ciddiyete bürünerek koğuşa döndü;
"Ne oluyor yine? Bir gün rahat durmayacak mısınız?" dıye koğuşa bağırdıktan sonra Dilan'a döndü;
"Dilan Hezar""Ne var?" dedi Dilan bıkkınlıkla
"Geldi yine senin ki" deyip sırıttı gardiyan
Dilan'ın az önce kı halinden eser kalmamıştı, yüzünde güller açmıştı bile
Yine gelmişti komutan ha?Hızla gardiyanın arkasından ilerledi görüşme salonuna
Kapı açıldığında yine karşısındaysı askerî üniformasıyla ve tüm asaletiyle
"Gelmişsin" dedi Dilan tebessüm bahşederken
"Geldim" dedi Ömer gülümserken ve ekledi;
"Nasıl gidiyor, koğuşun nasıl, sıkıntı var mı?""Teker teker sor komutan" dedi gülerek Dilan sonra devam etti;
"Yani güzel gidiyor diyemem. Burası hapishane nede olsa, koğuşum güzel, sıkıntı çıkaran insanlar var ama sorun değil, halledebilirim""Ona ne şüphe" deyince Ömer, ikiside gülüştüler
"Teröristlerden ne haber?" dedi Dilan konuyu değiştirerek
Ömer sıkıntıyla nefes alıp verdi.
Bu kadına söz vermişti intikamını alacağına ama teröristler kendisini tahmin ettiğinden fazla zorluyordu.
Ömer gözlerini yere indirerek konuştu;
"Daha yakalayamadık""Ne demek yakalayamadık?!" dıye sesini yükseltti sesini Dilan
"Dilan sığınağı bile bastık ama bomboştu. Senin yakalandığını öğrenince yerlerini değiştirmişler. Hatta arkalarında bir iz bırakmamak için yakmışlar"
"Tamam komutan.. Görüşme vakti bitti, artık çık sen"
"Dilan!"
"Komutan çık dedim!" dedi sert sesiyle ve arkada onları bekleyen gardiyana döndü;
"Görüşme bitti. Beni koğuşuma götür"Gardiyan olumlu manada başını sallayıp Dilan'ın yanına yanına geldiğinde Ömer hızla ayağa kalktı.
"Dilan yakalayacağım. Ve eğer koğuşta çok rahatsız ediyorlarsa senin yerini değiştirelim."Dilan Ömer'e bakmadan sert şekilde cevapladı;
"Gerek yok. O koğuşta olanlar en azından ne derse onu yapıyorlar. Güven verip yıkmıyorlar."Dilan Ömer'in birşey demesine fırsat vermeden çıktığında Ömer Dilan'a veremediği kutuyu gardiyana verdi;
"Bunu ona verir misiniz? Kontrolden geçti""Tabı Yüzbaşım" dedi ve gardıyanda çıktı.
Kocaman görüşme odasında Ömer tek başına kalmıştı.
Lanet etti tüm teröristlere...
Lanet etti Dilan'ı terörist olmadan önce tanımadığına...
SON...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ VERİYORUM
Teen Fiction"Dilan!" diye seslendi Ömer ardından. Dilan ismini Ömer'den duymasıyla ilkte afalladı. Sonra ise hemen toparlanarak güler yüzüyle ona döndü; "Efendim Komutan?" Ömer önce kalbine sonra aklına işaret ederek konuştu; "Unutma şu fani dünya da ölsek te...