2.3

696 45 4
                                    


🍃

"Bugün doğum günüm olduğunun farkında bile değildim." Ceylin güldü " Bu çocuk seni seviyor...baksana tam yüz sayfa var burada ve hepsinde sen varsın." Yüz ifadesi birden değişti " İşsizlik."

"Hediye işte bence gayet tatlı."  Ece'ye sessizce dudaklarımı oynatarak teşekkür ettim. O da bana öpücük attı.

"Tam kendimi bulacağım Karen küfür
ediyor dikkatim dağılıyor." Sınıfa homurdanarak giren Berkan'a çevirdik bakışlarımızı. Hâlâ psikolojisi düzelmemişti. Kendini filozof zannediyordu. "Merhaba insanlar." Ya da uzaylı.

"Merhaba gerizekalı." Ceylin'e aşağılayıcı bakışlarını gönderdi " İnsan işte nankör bir varlık ne yapacaksın."

"Yürü git pavyondan çıkmış gibi geziyorsun ortalıkta zaten."

Araya girdim  "Sen düşününce kafayı yedin Berkan, çok düşünme istersen." Üzerindeki uzun kırmızı kabanı savurdu "Lao Tsu ne demiş? Bilenler konuşmazlar. Konuşanlar bilmezler."
"Eee?"

"Yani susuyorsam asaletimdendir Eylül karısı." Göz devirip önüme döndüm. Eskisinden daha yorucu olmayı başarmıştı bu da bir başarı sayılırdı.

Karen: Fatih Hoca'nın yanındayım koridorda. Cenk itinin sınıfa doğru yürüdüğünü görüyorum seninle konuşmaz umarım.

Cenk'in Karen'le sevgili olduğumuzdan mutlaka haberi olmalıydı. Bunu göz önünde bulundurarak benimle saçma sapan konuşmamasını hatta mümkünse hiç konuşmamasını diledim.  Fakat girdiği gibi direkt bana bakınca gözlerimi kaçırdım. İlk başlarda ona karşı iyi olmaya çalışsamda zamanla ondaki şeyin aşk değil takıntı olduğunu fark etmiştim. Seven insan sevdiğini o istemediği halde rahatsız etmezdi, o üzülsün istemezdi. Aşk bu değildi.

"Eylül konuşabilir miyiz?" Sınıfta bir sessizlik oldu. Herkesin bize dikkat kesildiği belliydi. "Karen seni silkeler Cenk düdüğü." Berkan'a sertçe baktı ve ardından yine bana döndü. "Yalnızca doğum gününü kutlayacağım."

"Teşekkür ederim Cenk kutlamış kadar oldun."

"Hadi ama ne var bunda alt taraf.."

"Sana medenice dedim ki bir daha onu rahatsız etme." Karen kapının kenarına yaşlanmış Cenk'i izliyordu. Ona vuracağını ya da hakaret edeceğini düşünmüyordum ama gözü dönerse her şey olabilirdi. "Ben Eylül'le konuşuyorum." Karen alayla güldü ve bana baktı "Konuşun bakalım."

İğrenç bir durumun içindeydik ve ben daha fazla uzamasını istemiyordum. İki erkeğin güç gösterisini izlemek kusmama neden olabilirdi. Neyse ki Karen bunun farkında olan bir adamdı. "Cenk seninle en azından arkadaş kalabilelim olur mu? Lütfen olay çıkartmadan git buradan." Kafasını geriye yasladı " Yalnızca doğum gününü kutlamak istediğimi söylemiştim."

"Lan burada kutla pez.. Cenk." Berkan'ın dili şaklattığını duydum "Şu herife bile sansür uyguluyor bana demediği kalmadı."

"Peki sırf senin için susuyorum Eylül." dedi ve Karen'e ters ters bakarak sınıftan çıktı. Derin bir nefes verdim. Senin için gibi cümleler kullanması sinirime dokunsada şimdilik boşverdim.

"Yakında herkes için susturacağım onu." Karen yanımdan geçerken saçlarıma bir öpücük bırakıp yerine oturdu. En gergin halimde bile beni rahatlatıyor, huzur veriyordu. Üstelik elinden geldiğince kendini frenlemesi ve Cenk'in seviyesine düşmemesi de takdire şayan bir hareketti.

"Şu sabrını bana karşı da kullansan Karenciğim keşke."

"Sana sabretmiş halim bu Berkan pezevengi."

🍃

FERAĞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin