2.12

529 29 11
                                    

15Mart2021

🍃

İçimdeki huzursuzluğun sebebini anlamam çok uzun sürmemişti. Onun adı dudaklarımdan döküldükten on dakika sonra hastaneden gelen telefonla bir kez daha sarsıldım.

Gözlerim kıpkırmızı, ellerim titrek, kalbim sancıyla sıkışırken koridora çömelmiş oturuyordum.

Sevgimiz çok ağırdı. Ağırlığı bu dünya kaldıramadı.

"Eylül, en azından bir poğaça ye." Berkan'a bakmadan kafamı iki yana salladım. Midem çok bulanıyordu. Gözlerim de çok ağrıyordu. Bu haldeyken yalnızca böyle durabilirdim.

Bir gölgenin yanıma çömeldiğini hissettim. Berkan olmalıydı. "İyi olacak, yara çok derin değilmiş."

"O kız evine nasıl girmiş?"

"İfadesinde camı kırarak içeri girdiğini söylemiş."

"Çok saçma! Güvenlik neredeymiş!"

"Bilmiyorum Eylül, ayrıca bu Elgin her şey beklenir." Yutkunarak kafamı kaldırdım. O da bana bakıyordu. "Allah'tan Karen çok geç olmadan ambulansı aramış." dedi.

Derin bir nefes alıp yine ağlamaya başladım. Başka nasıl içim soğurdu bilmiyordum. Canım çok yanıyordu. Onu kanlar içinde düşündükçe mahvoluyordum.

Berkan kafamı omzuna yaslamam için yanaştı. Ben de yasladım. "Karen'den bahsediyoruz, Muhteşem Karen'den, ona hiçbir şey olmaz."

"Olursa?"

"Kız olmaz bir şey, aşırı bilgili biri olduğum için bana güvenebilirsin." Ona bu konuda güvenmek istedim. Aksini düşünmek asla istemiyordum. Asla.

Bizimle birlikte koridorda oturan iki üç kişi daha vardı. Onlar da bizim gibi yalnızca bekliyorlardı. Öylece bekliyorduk. Dua etmekten başka yapacak bir şeyimiz de yoktu zaten.

"Biliyor musun Berkan?" dedim. Sesinde şaşkınlık vardı ve o da benim kadar yorgundu."Neyi?" Kafamı omzundan kaldırdım ve buruk bir gülümsemeyle ellerime bakarken konuşmaya devam ettim. "Nasıl tanıştığımızı."

"Evet, sapık gibi yazmışsın çocuğa anonimden."

"İşe yaradı ama." Güldü "Maalesef, erkeğimi elimden aldın." Onunla hiç ciddi konuşmadığızı fark ettim. Şimdi bile araya şaka karıştıyordu fakat teselli etmek için yaptığını biliyordum. "Aslında yapmazdım ama bir anlık bir cesaretle Gizem'e uydum." Gizem'de buradaydı en son, şimdi nerede olduğunu bilmiyordum. "İyi ki yazmışsın Eylül, Karen seninleyken çok mutlu, ona geçmişi için kızma lütfen, yapmaması gerekirdi elbette ama yaptı işte, yanlış insanlar yanlış yönelimler..."

Ona kızmayacaktım. Gençken uyuşturucu kullandığını öğrendiğimde şaşırmıştım hatta çok fazla şaşırmıştım. Önceden yaptığı hatanın yine ona zarar vermesi psikolojisini nasıl etkilerdi bilmiyordum. Tek bildiğim hep Karen'in yanında olacağımdı.

"Yeter ki uyansın...ailesiyle arası da bu yüzden kötü değil mi?" Kafasıyla onayladı. "Gelseler keşke."

"Gelirler belk..aha bizimkiler geldi." Baktığı yöne çevirdim gözlerimi. Yeksan'daki sınıf arkadaşlarımızdı gelenler. Fatih Hoca da dahil hepsi buradaydı.

Nolur, nolur bir an önce uyan da senin için gelen bunca insanı gör sevgilim, lütfen uyan.

Zeynep yanıma eğilip elimi tuttu. "Durumu nasıl?"

"Yara derin değil dediler." Samimiyetle gülümseyip elimi sıktı "İyi olacağına eminiz."

Hemen şimdi iyi olsaydı ya, hiç beklemeden.

Ceylin'de Zeynep gibi yere çömeldi. "Tanıdığım en egoist herif Karen, emin ol küçücük yaraya yenilmez." Herkes hüzünle güldü. "Geldiğiniz için çok mutlu olacak." dedim. Fatih Hoca "Bunları bilmem ama ben elbette gelecektim en iyi öğrencim o." dedi.

"Kalbim çıt göz yaşım pıt hocam... tam tersi miydi yoksa? Kalbim pıt göz.. Aman neyse ne." Berkan'ın kendine kendine konuşmasını sabırla dinledikten sonra yine herkes kendine bir köşe bulup beklemeye başladı. Gizem'de yanımıza gelip bana yiyecek getirmişti. Ayakta durabilmek için iki lokma yemiştim.

"Geçmiyor zaman." Kafamı arkamdaki duvara yavaş yavaş vurup saymaya başladım. Kaçıncı sayı da uyandığı haberi gelecekti?

1,2,3,4,5,6....

"Salak olursun vurma kafanı."

"Sus Berkan." Gizem'i dinleyip sustu. "Susmasın, sessizlik olunca çıldıracak gibi oluyorum."

"Aklı başında biri konuşsun bari."

"Kırdın beni Gizemcim, sana demedim mi ben gayet zeki biriyim diye?" Gizem göz devirip arkasına yaslandı "Bir şey değişmemiş bence."

"Bu da kör müdür nedir?"

"Ne?"

"Şaka." diyip güldü. "Neyse ne demişti Eylül, konuş demişti bana, bari konuşayım...mesela şey hakkında konuşayım."

28,29,30,31,32....Uyan Karen.

"Önceki ben hakkında." Gizem'e kendini kanıtlamak istiyordu. "Büyük şerefsizdim, kendime saygım yoktu, hem siz bilmiyorsunuz ama Karen benimle bu konu hakkında uzun uzun konuştu."

"Ne dedi?"

"İşte küfür etti bayağı sonra düzelmem gerektiğini söyledi, gayet ciddiydik tabi bunları konuşurken, bende etkilendim hâliyle, düşündüm düşündüm... dedim bak Berkan böyle olmaz hayatında biri varsa insan gibi davranacaksın aldatmak falan yok..."

"Umarım karşına çok seveceğin biri çıkar çünkü sevgi iyileştiriyor." Gizem'in bu sözüyle asık olan suratı iyice asıldı, gözlerini kırpmadan arkadaşıma bakıyordu. "Doğru, iyileştiriyormuş..." Yutkundu "Eylül'ün sevgisi de Karen'i gerçek anlamda iyileştirecek."

50,51,52,53,54,55....

Ve acilden çıkan doktorun sesi duyuldu o sırada "Karen Akay'ın yakınları sizlersiniz değil mi?" Telaşla ayağa kalktım, başım döndüğü için duvara tutunarak "Evet!" dedim.

"Durumu iyi birazdan odaya alacağız."

🍃

Instagram: zshasr

FERAĞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin