🍃
"Her şey aynı Gizem her şey, nasıl her seferinde hoca onun çizimini seçebilir?""Sevdiği adamın başarısını kıskananı da ilk görüyorum"
"Kıskanmıyorum saçmalama, sadece emeğimin karşılığını almak istiyorum" Gizem göz devirince sinirle parmağımı salladım "Kıskanmıyorum" Gerçekten de kıskanmıyordum. Ama ona olan sevgim resim yapmanın önüne geçmiyordu. Çünkü resim her zaman vardı ve benim işim olacaktı belki.
Belki...
Biraz...
Resim Karen'den sonra daha da anlam kazanmış olabilirdi.
Biraz.Yeksan'ın ana girişinden içeri girdiğimde sınıfın içinde olması gereken arkadaşlarım sınıfın dışındaydı,kapının tam yanında ise Karen vardı.
Tam orada dur aynen.
Deli gibi utanarak sınıfın kapısının kolunu aşağı indirdim bir kaç kere tekrarlayınca açılmadığını fark edip arkama döndüm " Açılmıyor" Karen'in alaycı gülüşü kulaklarıma dolunca hızla ona baktım "Ne?"
"Bizim düşünce gücüyle açmaya çalıştığımızı falan mı düşündün?" Tam cevap vermeye yeltendiğim sırada hoca gelmişti. " Ah çocuklar kusura bakmayın geç kaldım, hadi hadi hemen geçin yeterince vakit kaybettik"
Karen ve ben aynı anda kapıdan geçmeye çalışınca sıkıştık.
Heyecanımı gizli tutmaya çalışırken yine aynı anda geri çıktık.Bir kaç saniyelik bakışmanın ardından seslice nefes verdi "Geç şurdan " Hoca'yı daha fazla bekletmemek ve gereksiz yere uzatmamak için sınıfa girdim.YÜZÜMÜN UTANÇTAN KIPKIRMIZI OLDUĞUNA YEMİN EDEBİLİRDİM.
AYRICA ONA DOKUNDUM SAYILIR MIYDI?!?!?!??
⏳
Yel: Günün nasıldı
Karen: Güzel denebilir
Yel: Öyle mi?
Yel: Sevindim senin adına
Yel: Yine birinci çizim seninki mi :)
Yel: Allah'ın belası :) (gönderilemedi)Karen: Yok, onunla alakalı değil.
Karen: İstediğim arabayı sonunda aldım.Yel: Hayırlı olsun Karen Bey.
Karen: Şimdi işim var.
İnsan sağol der, ama insan der tabi öküzler demez.
Acaba ne işi vardı?
Yel: Tamam
Yel: Ben buradayım.🍃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FERAĞ
Short Story🍃 Eylül: Bir gün resmimi çizmeni isterdim. Karen: Bir gün resmini çizeceğim.