FERAĞ

29

14.07.2020

🍃

"Gizem sinir krizi geçireceğim bitir artık şu makyajı." Yavaşça yanağıma vurdu "Sen ne anlarsın randevudan sus bilene bırak işi." Oflayarak saate baktım.

7:50

Dikkatle son işlemlerini yapan Gizem'e tekrar baktım "Niye ağzını açıyorsun?" dediğim gibi kapattı ve güldü,bende güldüm. Telefonumun zil sesiyle heyecandan bayılacağımı sandım ama açmayı başarabilmiştim.

Karen Arıyor...

"Efendim?"

"Aşağıdayım"

Makyajım bittiğinde aynaya gidip kendime baktım "O kadar da abartı olmamış"

"Ne?"

"Sana demedim kendi kendime konuşuyordum" dediğimde tekrarladı "Aşağıdayım"

Telefonu kapatıp hızla çantamı aldım ve son kez kendime bakmadan edemedim. "Gizem kalbim bütün kanı bugün pompalıyor yarın ölebilirim" Gizem gözünü devirdi "Senin mantığına tüküreyim" Evet fazla saçmaydı.

Gizem'i öpüp teşekkür ettim ve dış kapıyı büyük bir yavaşlılıkla açtım. Karen'i görmemle kapıyı tekrar kapattım. Gür sesiyle "Buluşmaktan anladığın bu muydu?" Yutkundum ve tekrar açtım kapıyı "Bayılacağım"

Muhteşem görünüyordu.

Arabaya bindiğimde ilk arabasına bindiğim zamanki gibi "Güzel" dedi. Gülümsedim.

Ellerimi bile nereye koyacağımı bilmiyordum. "Nasılsın?" dedim, daha saçma bir şekilde başlayamazdım.
"Gerginliğini üstünden atarsan daha iyi olacağım"

"Gergin değilim" Ellerime baktı "Niye kapının kolunu tutuyorsun?"

"Sen önüne baksana"

⏳

Aşırı lüks bir restorantın içindeydik. Bu kadarını tahmin etmiyordum. Ama Karen her şeyin en mükemmelini seçiyordu her zaman. Ortası yoktu.

Siparişlerimiz geldiğinde garsona teşekkür edip önüme gelen yemeğe baktım. "Kuş kadar şeye o kadar par..."

"Doymazsan tekrar söyleriz" Hızla olumsuz anlamda kafamı salladım "Hayır o yüzden demedim"

Elindeki çatal ve bıçağı tabağın iki tarafına usulca koydu "Sana ilk kez fotoğraf attığımda buradaydım" diye devam etti.

O günü ve fotoğrafı hatırladığımda güldüm "Özel bir gündü sanırım"

"Pek değil,kardeşimin doğum günüydü" Kaşlarımı kaldırdım "Özel değil?"

"Boşver şimdi o şeyi" Evet o şey dediği kardeşiydi. "Bugün tescilli sevgili olacağımızın ilk günü" Şu içmek için elime aldığım bardağı düşürdüğüm için üstüm başım su olmuştu. Bana peçete uzatırken "Bardak tutmayı mı beceremiyorsun yoksa elin ayağın mı boşaldı?" Sinirle peçeteyi aldım "Pat diye söylüyorsun her şeyi"