25

1.3K 80 19
                                    

10.07.2020

🍃


"Son kez soruyorum Berkan, arabam nerede?" Berkan arkama saklanmış bir şekilde kekeleyerek "Tamircide olabilir belki" Karen hızla bize doğru koşunca çığlık atarak kaçmaya başladık.

Evet salak Berkan arabanın aynısını bulamamıştı.

Kaçarken aynı zamanda Berkan bağırıyordu. "Ben seni istediğin yere taşırım muhterem insan dur koşma at olurum eşek olurum zorlasan uçak bile olurum"

Nefesim tükendiğinde soluklanmak için durdum "Karen yeter Allah aşkına" Öfkeli gözlerle bana baktığında bir kaç adım geri kaçtım "Anonimliğin getirdiği bir alışkanlık sanırım yalan" Gözlerimi kıstım "Sadece sakladık o kadar" Beni takmayıp Berkan'ın peşinden koştu "Dövme beni Karen'im"

"Sadece dövmeyeceğim" Berkan yalandan -gerçekte olabilir- ağlamaya başladı ve teslim oldu "Bir gün herkes ölecek zaten demek benim ölümümde böy..."lafını bitiremeden Karen yakaladı onu "Öncelikle o arabaya niye bindin nasıl bindin nerede bindin?"

Ağlamaklı bir sesle "Nerede bindiğimin ne önemi var?" dediğinde Karen "Orada döveceğim" Onlara doğru yaklaştım "Sonuçta bir can kaybı yok o yönden düşünelim"

"Nasıl yok?"

"E yok işte ikin..." Karen "Arabam" dediğinde gözümü devirdim. Berkan dehşet içinde "Bu kafayı yemiş" dedi ama kafasına darbe alınca hemen susup ağlamaya devam etti "Seni ben dövmeyeceğim"

"Kim dövecek?" Şeytanca gülümsedi "Bütün konuştuğun kızları ara buraya gelsinler"

"Yo yo kafamı duvara vura vura kendimi öldürsem daha iyi" Karen Berkan'ın kulağına yaklaştı "Konuştukça seni öldürme ihtimalim daha da artıyor ve aklıma arabam geliyor ara lan çabuk"

Tahminen 20 kişilik bir kız ordusuyla yarım saattir birbirimizle bakışıyorduk. Karen'e doğru yaklaştım "Sıkıldım" Bana sus işareti yapıp balkona çıkması için Berkan'a bağırdı. Biz bahçedeydik ve bakışlarımızı yukarıya çevirdik.

Gerçekten ne olacağını büyük bir sabırla bekliyorduk.

Gizem'in sesiyle ona döndüm "Sen iğrenç bir herifsin bir de ayağına çağırıyor" Yüzümü buruşturup şu durumdan bir an önce kurtulmak için bildiğim bütün duaları okudum.

"Öncelikle saygı değer konuştuğum nadide biricik mükemmel flörtlerim" Berkan'ın son kelimesiyle bütün kızlar küfür etmeye başladı "Ama ben yazılanı okuyorum gözünüzü seveyim" Hızla Karen'e döndüm "Sen mi yazdın?" Gururla kafasını salladı. Demek ortadan kayboldukları o arada Berkan'a işkence değil okuması için bildiri yazıyordu. "Devam edeyim" boğazını temizledi "Ben büyük bir karaktersizim" okuduğu şeyden sonra dehşetle Karen'e baktı ve ağzını oynatarak 'yazıklar olsun' dedi.

Kızlardan biri "Büyük bir komedi filminde olabiliriz" dedi. Berkan gülümseyerek o kıza döndü "Saçların bugün ayrı bir güzel" Gizem çantasını balkona doğru firlattı "Hâlâ devam ediyor ya"

"Şiddet yok değil mi neyse ne demiştik heh evet ben büyük bir karaktersizim,size yaptıklarım kabul edilemez bundan sonra asla böyle bir şey yapmayacağıma hepinizin önünde özellikle muhteşem Karen'in önünde şerefim üzerine yemin ediyorum"

Karen araya girdi "Şeref yazmıyor orda şerefsiz düzgün oku geçersiz sayılmasın bildiri" Berkan sinirle "Bundan sonra asla böyle bir şey yapmayacağıma şerefsizliğim ve karaktersizliğim üzerine yemin ederim" dediğinde herkes alkışladı ve gülmeye başladık.

"Hoşuna gitti mi?" Kulağıma yaklaşan Karen'den bir adım uzaklaşarak gülerek kafamı salladım "Bundan daha iyi ceza olamazdı" Saçlarını karıştırıp düşünür gibi yaptı "Peki senin cezan ne olsun?"

Gözlerimi kocaman açtım "Ne cezası be ben ne yaptım?"

"Arabamın durumunu benden sakladın"

"Sen üzülme diye" dedim ve şirince gülümsedim. Gülecek gibi oldu ama ciddi halini bozmadı"Peki, senin cezan tatlı naif güzel bir şey olsun" bir süre bekledikten sonra "Öpücük gibi" dedi.

"Berkan öpsün seni" dedim ve hızla evin içine koştum. Kızlardan bazılarıda ayrılmaya başlamıştı,Berkan ise bayılmış numarası yapıyordu ama ne yalan söyleyeyim hâlâ utanmış gibi bir hali yoktu.

Evin içine girdiğimde çantamı omuzuma takıp Karen'e el salladım. Artık geç olmuştu ve benim gidip sergi için resmimi tamamlamam gerekiyordu. "Öylece kaçamazsın" diye arkamdan bağırdığında duraksadım. Muzipçe ona baktım "Seni öpmeyeceğim"

"Tamam ama sık sık kahve yapmaya gel daha çok sarhoş edeceksin sanırım beni" şok olmuş gözlerle ona baktığımda bu sefer o muzipçe gülümsedi ve bana doğru yaklaşıp arkamdaki kapıyı açtı "Görüşmek üzere Eylül"

"Aşkından sarhoş ol muhteşem Karen içkiden değil" dedim bir kamyoncu edasıyla ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurup hızla uzaklaştım.

Evet bunu yapmıştım.

Evet bunu yapmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🍃

FERAĞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin