Asker

Duman

Tim ile yaklaşık iki saat önce bildirilen yere helikopter ile bırakılmıştık. Şimdi ise teröristlerin gittiği yönde yürüyorduk.

Günaybatı tarafında gördüğüm dumanlar ile time durması için işaret verdim. Herkes tetikte çevresini kontrol ederken Mehmet "Orada Türk köyü olması gerekiyor." dedi.

"Saldırı düzenlenen köy daha uzakta olmalı. Peşinde olduklarım ise çoktan buradan gitmiş olmalılar. Teğmenim, Albay'ı ara. Ondan aldığımız emre göre hareket etmeliyiz. Bu bir tuzak da olabilir." dedim.

Teğmen Göksu, Albay ile bağlantıyı sağlayınca telsizi aldım ve "Komutanım, ben Yüzbaşı Mekin KORKMAZ. Bize verdiğiniz yol güzargahının yakınlarında bir köyde terörist olma ihtimali var. Ne yapmamızı emredersiniz?" diye sordum. 

"Şu an köyden görüntü alamıyoruz. Hızlı ama sessizce gidin ve neler olduğunu öğrenin. Eğer bu bir tuzak değilse gerekeni yapın. Emir komuta sende." dedi. 

"Emredersiniz komutanım!" dedim ve telsizi geri Göksu'ya verdim.

"Köye gidiyoruz. Olabildiğince dikkatli ve hızlı olun." dedim ve hızlı bir tempoda yürümeye başladık.

Yaklaşık yirmi dakika sonra köy görüş alanımıza girince "Mehmet, Ali ve Bahadır kuzeybatı yönüne gidin. Göksu, Murat ve Okan siz köyün diğer çıkışına gidin Serdar ve Doğan siz benimle geleceksiniz. Akın sende iyi nişan alabileceğin bir yere yerleş. Kimse ben hareket etmeden ateş açmasın." dedim. 

Hepsi "Emredersiniz komutanım." deyince harekete geçtik. Akın hariç  herkesin nereye konumlanacağını söyleme nedenim Akın'ın keskin nişancı olmasıydı. 

Herkes yerlerini alınca dürbünle köyün meydanına bakmaya başladım. Tahmin ettiğimiz gibi teröristler tarafından köy işgal edilmişti.

Halkı meydanda toplayan teröristler kendilerince eğleniyorlardı. Birçok sivilin bulunduğu yerde çocuk ve kadınlarda vardı. Haysiyetsizler.

Biri bayrağı direkten indirmeye çalışınca ağır bir küfür savurdum. İşte bunu yapmayacaklardı.

Bayrağı indirmeye çalışan teröristin tam alnından vurdum ve time "Ateş serbest!" diye emir verdim.