Asker

Uyduruyorlar

"İyi bok yedin." diyen Yeliz'e bakarak "Sanırım yemek yerine boka bastım." dedim.

"Geri zekalı." diyerek gülmesi ile "En azından güldürmeyi başarıyorum." dedim.

"Komutanım." diyerek gelen tim önce bana sonra Yeliz'e baktılar.

"Affan itini çevrede aramaya başlayın." dedim.

"Çoktan arabaya binip kaçtı. Arkasından ateş açtıktan sonra diğer arabalar ile takip etmek istedim ama şerefsiz diğer araçların tekerini patlatmış." dedi Yeliz.

"O zaman dönüyor muyuz?" diye sordu Serdar.

"Aynen ben bu ayağımın altındaki bomba ile geri yürümeye başlayacağım." dedim.

"Üzgünüm komutanım, bir an fark edemedim." dedi Serdar.

Okan sırtındaki çantayı yere indirdi ve "Şimdi bomba ile ilgilenirim." dedi. Timde bomba imha uzmanı olmasına ilk kez bu kadar seviniyorum sanırım.

Okan bıçağı ile bombanın çevresindeki toprağı kazarken Yeliz "Doğruyu söyle görev sonrası çay ısmarlarsın diye mi bombaya bastın?" diye sordu.

"Aynen, benim fantazi bu. Birisi ile buluşmak istemediğimde bombaya basıyorum. Niye gelmedin diye sorulunca da ölüm kalım meselesi deyip kaçıyorum." dedim.

"Tahmin etmeliydim. Öyle bir tipin var." deyince "Ne varmış tipimde?" diye sordum.

Beni baştan aşağı süzerken "Bombaya basıp buluşmadan kaçacak bir tip." dedi.

"Buluşma diyecek kadar bunu umursadığını bilmiyordum." dedim.

"Ayak üstü bir yerde çay ısmarlayacak kadar ucuzcu olduğunu tahmin etmemiştim sadece." demesi ile güldüm.

"Çok pardon bölüyorum ama yenge tam olarak işin ne?" diye sordu Mehmet. Hay senin dilini...

Yeliz "İstihbaratçıyım." diye cevap vermesi ile Mehmet "Biliyordum!" dedi.

Yeliz bana tekrar dönerken "Timindeki üyeler bana yenge demesi için benden ne kadar bahsettin?" diye sordu.

Tam itiraz edecektim ki Doğan "Yenge valla senin hakkında sert, zeki olduğunu..." diye söze başladı.

Hızla sözünü kestim ve "Uyduruyorlar." dedim.

Yeliz "Bomba üzerinde duran adama heyecan yaptırmayın." dedi ve gülerek önümde eğilip bombaya baktı.