Karargaha döndüğümüzde Albay bizi bekliyordu.
Rütbemize göre sıraya girdiğimizde tam konuşacaktım ki Albay "Yeliz ve Göksu benimle gelin. Kalkan timi sizde evlerinize dağılın." dedi.
Aynı anda gür bir ses tonuyla "Emredersiniz komutanım!" dedik.
Albay karargah binasına yürürken Yeliz de arkasından gitti.
"Yenge de yenge be." diyen Mehmet'e "Tekrar başlama." dedim ve içeri geçtim.
Çantamı çıkarıp dolaba koyarken üstümdeki çelik yeleği çıkardım.
"Kıza açılacak mısın?" diye sordu Mehmet.
"Öyle hızlı açılır mı insan? Az zaman geçsin." dedim.
Dolabımdaki sivil kıyafetler ile üstümü değiştirince "Hadi ben gidiyorum." dedim.
"Kızın yanına git, git." diyerek sırıtan Mehmet'e "Sende karının yarına git. Hani hamile olan karının." dedim.
"Gizlice gideceğim zaten. Belki balkon demirine tırmanırım. Kaynana görmesin." dedi Mehmet.
"Şimdi hırsız sanılıp nezarethaneye girme. Düzgünce kapıdan eve gir." dedim.
"Bakarız." diyen Mehmet'in sözümü dinlemeyeceğini bilmeme rağmen "İyi bakalım." dedim ve Albay'ın odasına doğru yürümeye başladım.
Albay'ın odasına varmıştım ki Yeliz, Albay'ın odasından çıktı.
"Yüzbaşı tekrar kapı dinlemiyordunuz, umarım." dedi.
"Daha yeni geldim." dedim.
"Albay ile konuşacaksanız Üsteğmen Türkmen'in çıkmasını bekle. Önemli bir mevzu konuşacaklardı sanırım." dedi.
"Senin için gelmiştim buraya." dememle gülümseyerek "Kapılarda da beklenmeye başlanmışım." dedi.
"O kadar bir çayı sözüm vardı." dedim.
"Yüzbaşı sizi kırmak istemem ama yaklaşık beş aydır dağdayım. Evime gitmek, duş almak ve uyumak istiyorum." dedi.
"O zaman evine kadar bırakabilirim." dedim.
"Bak bu olabilir." deyince "O zaman gidelim." dedim.
"Gidelim." deyince beraber karargahtan çıktık.
Yeliz tam "Mekin." deyip konuşmaya başlayacaktı ki arkadan Göksu'nun sesi geldi.
"Komutanım!"
"Efendim Göksu." dedim.
"Albay gönderdi. Kız kardeşiiz hastanedeymiş. Karakolda bir çatışma çıkmış." dedi.
Hiçbir şey demeden koşarak Mehmet'leri en son bıraktığım yere gittim.
Bahadır, Murat, Ali, Serdar ve Mehmet oturmuş konuşuyorlardı.
"Mehmet seri arabanın anahtarını ver." dedim.
Mehmet cebinden anahtarı çıkarırken "Ne oldu?" diye sordu.
"Kız kardeşim hastanedeymiş. Sonra konuşuruz." dedim ve elinden arabanın anahtarını aldım.
"Bende geliyorum." diyen Yeliz'e "Hızlı ol." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker
Dla nastolatkówVatan için canlarını feda eden askerlerimizden olan bordo bereli bir timin verilen bir görev esnasında yaşadıkları ve cesaretlerini, vatan aşklarını, vatan için feda ettiklerini ve daha kitapta kazılı olan duygularının ön planda olduğu bir kitap. B...