Haber

11.5K 538 93
                                    

Annemin ısıttığı yemeği yerken annem televizyonda haberleri açıp izlemeye başladı. Bir milletin ülkesinde ve dış ülkesinde olduğunu bilmesi gerekir ama bu kadar kötü haberin televizyonda yayınlanmasını uygun bulmuyorum.

Bu ülkede ne kadar bilinçli insanlar olsa da bu haberlerde gördükleri ile etkilenen vatandaşlar var. 

"O yapmış, bende yaparım." gibi saçma kıyaslamalar ile suç işleme potansiyeline sahip çok insan var.

Birkaç ay önce suikast üzerine yakaladığımız bir gencin sorgusunda ettiği laf "Haberlerde gördüm ve bende yapabileceğimi fark edip yaptım." olmuştu. Artık insanlar sonuçları düşünmeden hareket ediyor. 

Neden yapınca diye sorulunca cevap bu olmamalı. Eskiden yapılmamasını isterdik, şimdi ise nedeninin bu olmamasını istiyoruz. 

Bu olaylar o kadar çok dile getiriliyor ki insanlar için normalleştirildi. Örnek olarak ilk kadın cinayetleri işlendiği zaman insanların yaşadığı korku, üzüntü, acı daha büyükken şimdi haberlerde kadın cinayeti gördüklerinde "bir kez daha olmuş" deyip geçiyorlar. Bu duruma alışmamaları lazımdı. 

Son dakika haberi ile tüm dikkatim haberin üzerinde odaklandı. Siktir, bu olmamalıydı. 

"Bugün akşam saatlerinde askerlerimiz tarafından yakalanarak Ankara karargahına getirilen Y. K. adlı kadın terörist götürüldüğü hapishane yolunda yapılan saldırı ile kaçmayı başardı. Mahkumu taşıyan araçtaki bir polis, iki askerimiz ufak yaralar ile canlarını kurtardılar. " 

Hızla telefonumu çıkardım ve karargahı aradım. Bu kadın, büyük ihtimalle bizim getirdiğimiz kadındı.

Bana kaçacağına emin olmadığını, bildiğini söylemişti. Ben ise bunu takmamıştım. Bunu birçok suçlu sırf artistliğine ve korkutmak için söylüyordu. 

Telefon açılınca "Albay İsmail Çetin'i acil bağlar mısınız?" diye sordum. 

"Üzgünüm, Albay şu an önemli bir toplantıda. Onun yerine bana söyleyebilirsiniz." dedi.

"Telefonda konuşulacak konu değil." deyince "Adınızı alabilir miyiz?" diye sordu. 

"Yüzbaşı Mekin Korkmaz." dedim. 

"Yüzbaşım güvenli hatta geçmemi ister misiniz?" diye sorunca "Gerek yok, karargaha geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. 

"Oğlum bir anda ne oldu?" diye sordu annem. 

"Anne görev işte. Ne zaman nasıl gitmem gerektiği belli olmuyor. Siz gidin yatın. Beni beklemeyin. Ne olacağı belli olmaz." dedim.

"Dediğin gibi olsun." diyen annem ile yanağından öptüm ve "Ben çıktım." deyip hızla montumu alıp evden çıktım.

AskerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin